Roboskili aileler 67'nci hafta da çocuklarının mezarı başında adalet arayışlarını sürdürdü. Aileler adına konuşan Veli Encü, "Devlet yetkilileri sinsi planlarla başta Roboski ve Gülyazı köylüleri olmak üzere birçok bölge insanına gizlice koruculuk kadrosu vererek, barış sürecini en çirkin yöntemlerle sabote etmeye çalışmıştır. Bilinmelidir ki koruculuk sistemi yani diğer adıyla 3-5 kuruşla halkı silahlandırma sistemi savaşın başlangıcıdır" diyerek tepki gösterdi. 

28 Aralık 2011 tarihinde savaş uçakları tarafından yapılan bombardıman sonucu çoğu çocuk 34 sivil yurttaşın katledildiği Roboski'de aileler bir kez daha karalar içindeki elbiseleri ve çocuklarının fotoğrafları ile mezarlığa giderek adalet arayışlarını sürdürdü. Roboskili ailelerin 67'nci haftada çocuklarının mezarı başında sürdürdükleri adalet arayışında aileler adına konuşan Veli Encü, Roboski katliamının üzerinden tam 67 hafta geçmesine rağmen ne adli ne de idari olarak iğne ucu kadar yol alınamadığını ve katliamın sorumlularının ortaya çıkarılıp cezalandırılması için somut adımlar atılamadığını ifada etti. Encü, "Hükümetin baskısı ile Roboski için adalet mercileri tamamen susturulmuştur" dedi. 

Meclis'in oluşturduğu Uludere Alt Komisyonu'nun gerçeklerle bağdaşmayan raporunun yeni bir bir sürecin başladığı bir dönemde kabul edildiğini hatırlatan Encü, "Gerçeklerle bağdaşmayan bir utanç raporu ile katliamın failleri aklanmaya çalışılmış tamamen katliamın üzeri örtülmeye yönelik ilk adımlar atılmıştır. 'Güneydoğu'da en az 2 bin kişi ile yüz yüze görüştüm, sadece iki kişi bana Uludere'yi sordu. Bunlardan bir tanesi BDP'li olduğunu ifade etti, diğeri de muhtemelen BDP'li. Ben onlara süreci anlattım' sözlerini sarfeden AKP Ordu Milletvekili ve aynı zamanda Uludere Alt Komisyon Başkanı olan İhsan Şener, insanların her şeyin farkında olduğunu, birebir konuşunca, ne olup bittiğini güzellikle anlatınca ortada hiç bir sorun kalmadığını vurgulayarak aslında barış sürecini halka anlatmaya çalışmamış, tam tersine kamuoyunu ve toplumu fikir ve düşünceleriyle aldatma yoluna girmiş, Roboski katliamının gerçekleri üzerine yaptığı açıklama ve ifadelerle vicdansızlığını göstermesi yetmiyormuş gibi yaptığı açıklamalarla vicdanlarımızı sızlatmış, adalet duygumuzu yerle bir etmiş ve pişkinlik üstüne pişkinlikler yapmaya devam etmiştir" dedi. 

‘KORUCULUK SİSTEMİ SAVAŞIN BAŞLANGICIDIR’

Devletin kendilerini tehdit ve baskı yöntemleri ile korkutma çabalarından vazgeçmediğini ifade eden Encü, "Devlet yetkilileri sinsi planlarla başta Roboski ve Gülyazı köylüleri olmak üzere bir çok doğu ve güneydoğu insanına gizlice koruculuk kadrosu vererek, barış sürecini en çirkin yöntemlerle sabote etmeye çalışmıştır. Bilinmelidir ki koruculuk sistemi yani diğer adıyla 3-5 kuruşla halkı silahlandırma sistemi savaşın başlangıcıdır. Bu demek oluyor ki başlattığınız barış süreci samimi değildir. Çünkü bir yandan 'anneler ağlamasın kan dökülmesin' diyen hükümet yetkilileri, diğer yandan sivil insanları silahlandırmaya çalışmaktadır" diye konuştu. 

AKİL İNSANLAR KOMİSYONU’NA ÇAĞRI: İLK ADIMI ROBOSKİ’DEN ATIN!

Roboskili aileler olarak katliamın 470'inci günü ve 67'nci Hafta Perşembe Değerlendirmesi'nde hükümete, adalet mercilerine ve Akil İnsanlar Komisyonu'na bir kez daha seslenmek istediklerini ifade eden Encü, "Barış sürecinin önünde en büyük engel olan Roboski için elinizi taşın altına koyarak ilk adımın buradan atılmasını istiyor ve talep ediyoruz. Katliamın yapıldığı günden bu yana çocuklarını kaybetmiş Roboskili aileler olarak adalet mücadelemizden asla vazgeçmedik ve sonucu ne olursa olsun asla vazgeçmeyeceğimizin altını çizerek ifade ediyor, aradan daha fazla zaman geçmeden bir an önce katliamın karartılmış ve gizlenmiş gerçeklerinin kamuoyuna anlatılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. 

Açıklamanın ardından aileler katledilen 34 çocukları için 34 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdikten sonra mezarlıktan ayrıldı.