Semalka Gümrük Kapısı Gözlem Komisyonu Üyesi Siyamend Osman, Güney Kürdistan ile Rojava arasındaki sınır kapısının kapalı olduğunu söyledi. ANF’ye konuşan Siyamend Osman, Güney hükümetinin sınırdan sadece yaralılar ve Rojava’da tedavisi mümkün olmayan hastaların geçişine izin verdiğini belirtti. Rojava ile Güney Kürdistan sınır kapılarından ilaç dahil, hiçbir malzemenin geçişine de izin verilmediğini sözlerine ekledi.

Kürtlerin denetiminde olan Kürdistan’ın iki parçası arasındaki sınır kapılarının açık olup olmadığı, günlerdir tartışılıyor. Güney Kürdistan hükümeti Rojava ile sınır kapılarının açık olduğunu iddia ederken, Rojava’daki yetkililer Semalka kapısının açılması çağrısında bulunuyor.

Semalka Sınır Kapısı’nda görevli olan ve Rojava Halk Meclisi ile Ulusal Meclisi temsilcisi 6 kişiden biri olan Gözlemci Komisyon üyesi Siyamend Osman, “Güney Kürdistan hükümeti, Ramazan Bayramı’ndan önceki Çarşamba günü resmi tatil ilan edip, kapıları kapattı. Bu durumun da yedi gün devam edeceğini belirtti. Ancak basında bayram vesilesiyle sınır kapılarının açık olacağı haberlerinin yer alması üzerine halk, sınır kapılarına akın etti. Yaklaşık bin kişi, Güney Kürdistan’a geçmek için Semalka Kapısı’na geldi. Fakat, kapının Güney Kürdistan tarafında sadece güvenlik görevlileri vardı, yani sınır görevlileri yoktu ve kimsenin geçişine de izin verilmedi. Biz de, görevlilerin olmadığını, bu yüzden yaya geçişler için kullanılan Shela kapısına yönelmelerini tavsiye ettik. Orada YPG güçlerinin de yardımıyla insanlar Güney Kürdistan’a geçebildi” dedi.

‘İNSANİ YARDIMLAR İÇİN DE KAPALI’

Sınır kapılarında bekletilmenin halkta rahatsızlıklara da yol açtığını belirten Osman şöyle devam etti: “Güney Kürdistan Bölge yönetimi, insani yardımlar için kapıların açık olduğunu belirtiyor. Ama sınır kapılarından pratik olarak, burada tedavi edilemeyecek kadar ağır hasta ve yaralıların geçişine izin veriliyor. İnsani olarak nitelendirebileceğimiz sivil, ticari mal geçişlerine ve aile ziyaretlerine izin verilmiyor.”

Gözlem Komisyonu Üyesi Siyamend Osman, sınır kapılarının 16 Ocak 2013’te açıldığını, üç ay boyunca da ticari amaçla kullanıldığını ekledi. Halkın sınır kapılarının açık olmasından büyük bir yarar sağladığını da kaydeden Osman, bu durumun sadece üç ay sürdüğünü de vurguladı.

Bazı insanların Güney Kürdistan’daki yakınlarının yanına gidip çalışmak, bazı insanların gıda ve diğer ticari malzemeler için gidip gelmek istediğini belirten Osman, “Bazı öğrenciler oradaki okullarda okuyor ve okullarına devam etmek istiyor. Ama bunların hiçbirine izin verilmiyor” dedi. Sınırların kapalı olmasından dolayı gıda ve maddi sıkıntılar yaşandığını da ifade eden Osman, bir yerde gıda sıkıntısı ya da yaşam olanaklarının kısıtlanmasının insani meseleler olduğunu da hatırlattı. Güney Kürdistan hükümetinin “İnsani amaçlı kapıların açık olduğunu” ifade ettiğini de söyleyen Osman, “O zaman insani ihtiyaç dedikleri nedir? Buna açıklık getirmeleri lazım” diyerek sözlerini sürdürdü.

Osman, Güney Kürdistan hükümeti ve KDP’nin güvenlik gerekçesiyle sınırlardan geçişlere izin verilmediği biçimindeki açıklamalarını ise şöyle değerlendirdi: “Evet, başta Güney Kürdistan’a geçiş için Semalka Kapısına önemli bir kitle yığıldı. Geçişler için de günlerce beklediler. Çadır açanlar oldu, yığılmalar gittikçe arttı. Biz de çatışmaların yoğunluğundan dolayı gerekli tedbirleri o zaman almadık. Evet o dönemde kısmi bir güvenlik sorunundan bahsedilebilir. Biz de güvenlik sorunlarının yaşanmaya başlamasıyla birlikte, halkı sınır kapısından uzaklaştırdık. Çevre köylerdeki boş evlere, okullara yerleştirdik. Gerekli güvenlik tedbirlerini de almaya başladık. Şu anda sınır kapısında yığılmalara izin vermiyoruz. Ayrıca kapılardaki tedbirlerimizi de arttırdık. Şimdi Güney Kürdistan’a geçmek istiyen insanların kim olduğunu, neden geçmek istediklerini soruyoruz.

Güney Kürdistan hükümetine bazı önerilerde de bulunduk. Bazı aileler, Güney Kürdistan’da olan yakınlarının yanına gitmek istiyor. Oradaki ailelerin hükümete başvurarak, yakınlarını yanlarına istemelerini, böylece girişlerine izin vermeleri önerdik. Bu bir nevi vizeli giriş sistemi olacaktı, bu güvenliği de arttıracaktı. Ancak, bu önerimizi kabul etmediler.“

‘ZOR DURUMDA OLAN ROJAVA HALKI İÇİN KAPILAR DERHAL AÇILMALI’

Rojava halkının zor durumda olduğunu belirten Osman, insani yardım için sınır kapılarının derhal açılması gerektiğini de söyledi. Kapıların kapalı olmasının Rojava halkının gıda sıkıntısının artmasına ve mülteci durumuna düşmesini beraberinde getireceğini de belirtti. Yaralı ve ağır hastaların geçişine izin verildiğini hatırlatan Osman, “Ama biz genel geçişler için, yani insani yardım, gıda, ticaret ve ziyaretler için sınır kapılarının açık olmasını istiyoruz. Sınır kapılarının açılması durumunda biraz rahatlayacağız” dedi.

Aksi durumda yoksulluk ve gıda sıkıntısından dolayı göçün yaşanacağını da sözlerine ekledi. Sınırlar açık tutularak, insanların mülteci olmasının önüne geçilebileceğini de vurgulayan Osman, “İnsanlar neden topraklarını ve evlerini bırakıp, başka yerlere çadırlara yerleşerek, mülteci durumuna düşsün. Bunu kimse istemez” diyerek sözlerini sürdürdü.

Rojava halkının buna tahammül edecek durumda olmadığını da belirten Osman, şöyle devam etti: “Zaten çok yönlü saldırı ve oyunlarla karşı karşıyayız. İçinden geçtiğimiz bu süreçte, kapılar konusunda daha açık olunmalıdır ve gerçekler söylenmelidir” dedi.

METRO: BÖLGE HÜKÜMETİ KONUYU AYDINLATMALI

Bu arada Merkezi Süleymaniye’de bulunan Gazeteci Haklarını Koruma Örgütü (METRO), Rojava ile sınır kapılarını haber konusu yapan gazetecilere yönelik saldırılara dikkat çekti. Metro, Güney Kürdistan hükümetine ‘sınır kapılarının kapalı mı yoksa açık mı’ sorusunu soran ve bunu haberlerinde işleyen gazetecilerin saldırıya uğradığını duyurdu.