Rojava'nın turnusol rolü-Hüseyin Ali
Rojava'nın turnusol rolü-Hüseyin Ali
Rojava'nın turnusol rolü-Hüseyin Ali
Ulusal kongre hazırlıkları ve tartışmaları sürüyor. Hazırlık komitesi de oluşmuş durumda, ancak Rojava Kürdistan’a karşı ulusal kongre ruhuna ters tutumlar sürmektedir. Hala KDP’nin sınırları tutması ve kapıları açmama tutumu sürmektedir. Şu anda tüm Kürtler açısından acil durum Rojava’dır. Konferansın hedefi olan Kürtlerin birliğini ve ortak tutumunu sağlama konusu bugün en fazla da Rojava için gereklidir. Ne var ki şu anda Rojava kuşatma ve ambargo altındadır. Bu ambargonun en önemi ayağıysa Güney Kürdistan sınırıdır.
Türk devletinin kuşatma ve ambargo kurması anlaşılırdır; ancak KDP’nin ulusal ve insani bir konuyu siyasal şantaj konusu yapması kabul edilemez. Kendisine bağlı bir iki marjinal partiyi güçlendireyim, hatta PYD ve YPG’yi de çatışma içine sokayım demek oradaki devrime düşmanca bir tavırdır. Aslında Güney Kürdistan’da defalarca yaratılan Kürtler arası çatışma şimdi de Rojava’da yapılmak istenmektedir. KDP’nin Rojava’da yapmak istediği ve dayattığı budur.
KDP sağlık ve yiyecek gibi hiçbir yardımı Rojava’ya sokmazken şimdi “peşmergerlerimiz hazırdır, Rojava’ya gidebilirler” gibi amacı anlaşılmayan bir açıklama yapmıştır. Rojava halkının talebi bu değildir. Silah ve cephane girişini engelleyen, sınıra silahla duvar ören Güney Kürdistan yetkililerinin bu çağrısına ancak gülünür. Rojava Kürdistan halkına her türlü lojistik ve sağlık ihtiyacını sokmuyorlar; silahlı güçlerini sokmak istiyorlar! Anlaşılıyor ki ambargo bu amaç için uygulanmış. Belki de Rojava’ya yönelik saldırının bir amacı da budur.
Rojava’da askeri güçler bir çatı altında toplanmışken, doğrusu da buyken Kürtler arası çatışma yaratması yüzde yüz olan bir dayatma ve istekte bulunmanın, bunun için şantaj yapmanın ulusal çıkarlarla bir alakası yoktur. Bilindiği gibi Rojava’da örgütlenme özgürlüğü serbesttir. KDP’ye yakın örgütler de Kürt Yüksek Konseyi içindedir. PYD kadar onların da temsili vardır. Güçlerinden çok fazla siyasal bir temsil vardır. Ekonomik gelirler de belirli kurumlara paylaştırılmıştır. Bunlardan biri eğitimdir.
Kürtler ortak bir ordu oluşturmuştur. Bu ordunun düzenine ve disiplinine uymak kaydıyla her siyasi güç bu ordunun komutasında da birliklerinde de yer almaktadır. Zaten YPG kendisini hiçbir partiye bağlı olmayan, Yüksek Konsey’in hizmetinde olan bir gerilla gücü olduğunu kamuoyuna açıklamıştır.
KDP Rojava konusuna başından beri PYD’yi etkisizleştirme, hatta tasfiye etme doğrultusunda yaklaşmıştır. Halkın örgütlenmesini ve iradesini dikkate almamaktadır. Benim maddi imkanlarım var, halk aç kalır ve perişan olursa bana muhtaç olur biçiminde düşünmüşlerdir. Ancak Rojava halkı büyük sıkıntılar içinde yaşamasına ve ilaca ihtiyaç duymasına rağmen kendi özgür ve demokratik yaşamından taviz vermeyeceğini ortaya koymuştur. KDP’den tek istedikleri, kuşatma ve ambargoyu uygulayanlar içinde yer almamasıdır. Çünkü KDP’nin tutumu Türk devleti ve silahlı çetelere destek verenleri cesaretlendirmektedir. KDP böyle yapınca Fethullahçılar başta olmak üzere Türkiye’deki kimi sivil toplum örgütleri ve çevreler de saldırı yapanları haklı göstermekte, hatta desteklemektedir. KDP kuşatma yaptığına göre Rojava’ya yönelik saldırının haklı boyutları var, algısı yaratmaya çalışmaktadırlar.
Başka zaman birbirine karşı olan gruplar ve cemaatler Kürtler söz konusu olduğunda ortak davranmakta ve silahlı çetelerden yana tavır koymaktadırlar. Fetullahçıların gazetecileri, dernekleri ve vakıflar Kürtlerden değil, çetelerden yana tavır almışlardır. İHH adlı kurumlaşma da silahlı çete gruplarına yardım yapmaktadır. Özgür-Der PYD’yi suçlayarak saldırıları meşrulaştırmaktadır. AKP ve Fethullahçılar başka konularda farklı düşünseler de bu konuda ortak düşünmekte ve Rojava devrimine düşmanlık yapmaktadırlar. Bu gerçeklik Kürtlere bakışı bir kere daha gözler önüne serimlemiştir.
AKP hükümeti, Fethullahçılar ve benzer akımlar kardeşlerim dedikleri Kürtlerin akrabalarından yana tavır koyma yerine, dışarıdan gelmiş ve Rojava Kürdistan’ını işgal etmek isteyen çevreleri desteklemektedir. Rojava devrimi sadece Türkiye’deki siyasi çevrelerin ve belirli çevrelerin değil, uluslararası güçlerin de gerçek yüzlerini açığa çıkarmıştır. Kürt gerçeği herkesin yerinin nerede ve kaç ayar olduğunu bir daha göstermiştir.
Rojava devrimi, devrim ve karşı devrim cephesini netleştirmiştir. Kim demokratik devrimlerden yana, kim devrimlerden ürküyor anlaşılmıştır. Devimlerin bu karakteri ve turnusol rolü bir daha doğrulanmıştır.
Kaynak: Özgür Gündem gazetesi