Romanlara yönelik ayrımcılığa karşı proje: ROMED 2
Romanlara yönelik ayrımcılığa karşı proje: ROMED 2
Romanlara yönelik ayrımcılığa karşı proje: ROMED 2
Avrupa ülkelerinde ayrımcılığa uğrayan en önemli halk grubu Romanlar ve Sintiler. Farklı gelenekleri ve yaşam tarzları nedeniyle uğradıkları ayrımcılık sonucu Romanlar ve Sintiler ne eğitim ne de iş piyasasının getirdiği avantajlardan diğer halklar kadar faydalanamazken, diyalog yetersizliği dikkat çekici boyutlarda.
Avrupa Konseyi (AK) tarafından finanse edilen ROMED 2 adlı pilot proje kapsamında, Roman ve Sintilerin Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde eğitim ve iş piyasasına girişte yaşadıkları sorunların aşılması hedefleniyor. Romanya ve Bulgaristan gibi Roman azınlığın bariz bir ayrımcılığa uğradığı ülkelerin yanı sıra, Almanya’dan da 6 kentte uygulanan proje toplamda 12 ülkeyi kapsıyor. Proje, Roman-Sintiler ile diğer Avrupalı halklar ve kurumları arasındaki diyalog sorununu da aşmayı amaçlıyor.
ÖNCELİK ROMAN-SİNTİ ÇOCUKLARIN EĞİTİMDE YER ALMASI
Proje kapsamında bin 300 kadar mediatör (arabulucu) görevlendirilirken, bu kişiler özellikle okullarda Romanlar ve diğer halk grupları arasında yaşanan sorunlara çözüm bulmaya çalışıyor. Mediatörlerin çalışmasının odak noktalarından birini Roman çocukların eğitimleri alırken, yüz binlerce Roman’ın AB ülkelerinde göçmen olarak yaşamaları bu çabaları zora sokuyor. Zira, AK üyesi ülkelerden gelerek özellikle Batı ve Kuzey Avrupa’ya göç eden Romanların birçoğu sadece geçici oturma hakkına sahip ve bu nedenle de çocuklarının eğitimine gereken önemi veremiyorlar.
ÇALIŞMA HAYATINA KATILIMLARI HEDEFLENİYOR
Romanlara ilişkin ROMED 2 projesinin bir diğer ilgi alanı ise çalışma hayatı. Hem yüz yıllardır yaşadıkları hem de göçmen olarak yaşamak zorunda kaldıkları ülkelerde ayrımcılığa maruz kalan Romanlar, iş hayatında en çok dışlanan halk grubunun başında geliyorlar.
Almanya’da yerleşik olarak yaşayan Sintilerden olan ve aynı zamanda ROMED 2 projesinde yer alan Romeo Franz’a göre, Roman ve Sintilere yönelik önyargılar yaşanan zorlukların en önemli nedeni. Kendisi gibi Almanya’da yüzyıllardır yaşayan Roman ve Sintiler ile Doğu Avrupa’dan göçen Romanların aynı önyargılarla karşılaştığına dikkat çeken Franz, halk olarak ‘yoksulluk nedeniyle göç ettiler’ şeklindeki imaya maruz kaldıklarının altını çiziyor.
Romanlara yönelik ayrımcılık nedeniyle eğitim ve çalışma hayatının dışında kalmalarını engelleyen proje, ayrımcılığı bizzat yerelde ele alarak çözüm bulmayı amaçlıyor. Avrupa ülkelerinin birçoğunda yapılan araştırmalar, Roman ve Sintilerin ‘ikinci sınıf vatandaş’ olarak görüldüklerini gösteriyor.
Konuyla ilgili Alman basınına konuşan Avrupa Konseyi koordinatörlerinden Ulrich Bunjes, ayrımcılığın sona ermesi için yerel bazda çözümler aranması gerektiğinin altını çizdi. Proje için öngörülen 1 milyon euroluk fonun yetersiz olduğunu kaydeden Bunjes, bu nedenle Almanya gibi ülkelerde hali hazırda herhangi bir kurumda çalışan mediatörlere başvurulduğu bilgisini de verdi.
AVRUPA’NIN EN ÇOK AYRIMCILIĞA UĞRAYAN HALKI
Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Avrupa genelinde Roman ve Sintiler ciddi bir ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Fransa’da özellikle yaz aylarında karavanlarıyla seyahate çıkan Romanlar ile yerel yönetimler arasında park işgalleri nedeniyle ciddi sorunlar yaşanırken, Fransız polisi de Romanlara sert müdahalelerde bulunuyor.
AB’nin en büyük ülkesi Almanya’da ise, Romanya ve Bulgaristan vatandaşlarının bu yılın başından itibaren süresiz oturma ve çalışma haklarına kavuşması sonrasında ırkçı ve ayrımcı tartışmalar başlamıştı. İktidarın küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) tarafından başlatılan ‘Romanlar sosyal yardım için ülkemize akın edecek’ tartışmaları, diğer bazı AB ülkelerinde de yaşanmıştı.
Almanya son olarak, uğradıkları ayrımcılık nedeniyle Sırbistan, Makedonya ve Bosna-Hersek’i terketmek zorunda kalan Romanları engellemek amacıyla bu ülkeleri ‘güvenli ülke’ statüsüne almıştı.