Sadece iki gazeteci tahliye edildi
Sadece iki gazeteci tahliye edildi
Sadece iki gazeteci tahliye edildi
Gazetecilerin yargılandığı KCK davasında ANF muhabiri Zeynep Kuray ile DİHA muhabiri Sadık Topaloğlu için tahliye kararı çıktı. Duruşma 17-18-19 Haziran tarihlerine ertelendi. Mahkeme savcının suç duyurusunu da kabul etti.
26'sı tutuklu 46 gazetecinin yargılandığı "KCK Basın Davası"nın görülmesine Silivri'deki duruşma salonunda başlandı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen duruşmaya tutuklu gazetecilerin tamamı ile 12 tutuksuz gazeteci ve avukatları katıldı.
Bugünkü duruşmada ilk olarak söz alan Avukat Fırat Epözdemir, 25 Nisan günü Kandil'de yapılan basın toplantısını çoğunluğu Türkiye'den olmak üzere 100'ün üzerinde gazetecinin izlediğini hatırlatarak, "Aralarında devletin haber ajansı Anadolu Ajansı da vardır. Dünkü tabloya baktığımızda burada gazetecilerin yargılanmasını anlamak mümkün değil" dedi.
Duruşmada konuşan avukat Ercan Kanar, "Gazeteciliğin niteliğinin kriteri ise o mesleğin etik kurullarıdır. Tartışılacak yer duruşma salonları değildir" derken, "Daha şimdiden buradaki gazeteciler, dünya basın özgürlüğü tarihinde yerlerini almışlardır" şeklinde konuştu.
Kanar, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın "Adil yargılamaya uyulmayan yargı pratiği zulme dönüşür" şeklindeki açıklamasına dikkat çekti. Müzakere sürecine dikkat çeken Kanar, şöyle konuştu: "Pozitif barış sürecine girilmesi söz konusu. Barış hukukunu inşa eden yargı pratiğine ihtiyacımız var. Düşmanla savaş hukuku kurallarından vazgeçilsin artık. Tahliye kararları mahkemeyi de özgürleştirecektir."
Avukat Ramazan Tunçer ise gazeteciler Nadire Mater, Ragıp Duran ve Oral Çalışlar'ın "Gazetecilik nedir? Gazeteci nasıl çalışır, nasıl yaşar?" sorularına yanıt veren bilirkişi raporunu okuduktan sonra mahkemeye sundu.
Avukat Tamer Doğan ise İmralı görüşmelerini yayınlayan Namık Durukan'ın ödüllendirildiğine dikkat çekerken, "İmralı görüşmelerini yayınlayan ANF ise illegalize ediliyor. Namık Durukan bu ödülü nasıl aldı?" diye sordu.
SAVCI SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
"Nihayet bazı engellemelerin ardından sanık savunmalarına geçildi" diyerek mütalaasına başlayan savcı Işık, sanıkların somut suçlamalara ilişkin yanıt vermediklerini ya da genel ifadelerle yanıt verdiklerini öne sürdü. Tutuklu gazetecilerin Ermeni soykırımını anmalarını suç olarak gören Işık, "Milletimize en büyük iftira olan sözde Ermeni soykırımı ifadesini kullandılar" dedi.
Avukatların ve sanıkların davanın "siyasi" olduğu yönündeki değerlendirmelerine de itiraz eden savcı Işık, "Gazetecilik yaptıkları için değil, silahlı örgüt üyesi oldukları için yargılanıyorlar" şeklinde konuştu.
Savcı Işık, Ertuş Bozkurt, Ramazan Peköz, Mazlum Özdemir, Turabi Kişin, Yüksel Genç ve Kenan Kırkaya ile avukatların savunmalarıda geçen "sözde iddianame", "sözde yargılama", "düşmanla savaş hukuki" gibi kavramlar nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Savcı Işık, tüm tutuklu gazetecilerin "kuvvetli suç şüphesi, kaçma ihtimali" gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
70'E YAKIN GAZETECİ İÇERDE
Mahkeme heyeti, bu davada yargılanan 26 tutuklu gazeteciden ANF muhabiri Zeynep Kuray ile DİHA muhabiri Sadık Topaloğlu için tahliye kararı verdi. Ancak her iki gazeteciye adli gözetim ve yurtdışı yasağı getirildi. Duruşma 17-18-19 Haziran tarihlerine erteleyen mahkeme savcının suç duyurusunu da kabul etti.
Türkiye gazeteciler açısından dünyanın en büyük cezaevi durumunda. Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun saptamasına göre 25 Şubat 2013 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde 6’sı imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 70 gazeteci bulunuyor.