Sağlık emekçileri, Dr. Ersin Aslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin yıldönümünde sağlık alanındaki şiddeti ve AKP hükümetinin sağlık alanına yönelik politikaları protesto etmek amacıyla Türkiye geneli bir günlük grev gerçekleştirdi.

Acil servisler ve kronik rahatsızlıkları olan hastalar dışında hizmet vermeyen sağlık emekçileri, şiddeti sadece hasta yakınlarından görmediklerini belirterek, "Ne yazık ki uygulanan sağlık politikaları sebebiyle hasta hekim ilişkisi zedelenmiş, şiddet de buna bağlı olarak artmıştır" dedi. 

Bir günlük iş bırakma eylemi yapan İstanbul'daki sağlık emekçileri, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Temel Bilimler binası önünde bir araya geldi. Çapa'da bulunan hastaneden, Sultanahmet'te bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne kadar gerçekleştirilen yürüyüşte, "Bu şiddet sona ersin, sağlıkta şiddete karşı grevdeyiz" pankartı açıldı. Türk Tabipler Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Hasta ve Hasta Yakınları Derneği, Türk Hemşireler Derneği gibi birçok sağlık meslek örgütü ve derneğinin katıldığı yürüyüşte sık sık, "Sağlıkta dönüşüm şiddete dönüştü", "Sağlıkçılar ölüyor bakanlık uyuyor", "Sağlıkta şiddet sona ersin" sloganları atıldı. Doktor Ersin Arslan'ın fotoğraflarının taşındığı yürüyüşe çevrede bulunan yurttaşlar da alkışlarla destek verdi. 

Yürüyüşün ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önüne gelen sağlık emekçileri, Ersin Arslan için saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu, eyleme destek veren sağlık meslek örgütleri adına basın açıklaması yaptı. Çerkezoğlu, Ersin Arslan'ın yanı sıra yaşadığı mobbing nedeniyle yaşamına son veren Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Doktor Melike Erdem'i, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde darp edilen hemşire Rabia Önal'ı hatırlatarak, bu yaşananların sadece sağlıkta şiddetin birkaç örneği olduğunu ifade etti. "Halkımıza daha iyi sağlık sistemi sunabilmek için halkımızı bu verdiğimiz mücadelede yanımızda olmaya, çözüm üretmeye davet ediyoruz" diyen Çerkezoğlu, mücadelelerinin şiddeti doğuran sağlık sistemine ve Sağlıkta Dönüşüm Programı'na karşı olduğunu ifade etti. Açıklamanın ardından eylem alkışlarla sona erdi. 

Ankara’da Türk Tabipler Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık-İş, Türk Dişhekimleri Birliği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Ebeler Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Radyoteknoloji Derneği gibi sağlık örgütleri İbni Sina Hastanesi bahçesinde biraya geldi. TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan, Ankara Tabip Odası Başkanı Özden Şener, KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, BES, Tüm Bel-Sen, İHD ve çok sayıda kurum temsilcisinin yanı sıra yüzlerce sağlıkçı Dr. Ersin Arslan için bir dakikalık saygı duruşunun ardından Adalet Bakanlığı'nın önüne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşte, siyah ve beyaz balonlar, "Böyle sağlık sistemi olmaz bu şiddet sona ersin" pankartı ve "Bu şiddet sona ersin" dövizleri taşıyan sağlıkçılar, Dr. Ersin Arslan'ın fotoğraflarını yakalarına astı. Ayrıca sık sık "Sağlıkta dönüşüm ölüm demektir", "AKP sağlığa zararlıdır", "Sağlık haktır satılamaz" sloganları atıldı.

Yürüyüşün ardından Bakanlık önüne siyah çelenk bırakıldı. Yoğun önlemler altında basın açıklamasını yapan SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara, bir yıl önce Dr. Ersin Arslan'ın hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü hatırlatarak, aradan geçen bir yıla rağmen git gide sağlık çalışanları üzerinde şiddetin arttığına dikkat çekti. Sağlık çalışanlarının şiddeti sadece hasta yakınlarından görmediğini söyleyen Kara şiddet yöntemlerini şöyle sıraladı: "Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın hükümetin ve idarecilerinin dili ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi, mobbing, atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet, iş yerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı, istihdam yoğunluğu, iş yoğunluğu." Kara, "Mücadelemiz devam edecektir" dedi. 

Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Özden Şener ise, şiddetin sağlıkçılar üzerinde halen devam ettiğine dikkat çekerek, "Dr. Ersin öldüğünde şiddet vardı. Öldükten sonra ise daha da arttı. Bakan Recep Akdağ döneminde birçok sağlık çalışanı arkadaşımızı kaybettik. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için hiçbir çalışma yapılmadı. TBMM sadece 2 yasa çıkaracak. Ama çıkarmadılar, oyalamaya çalışıyorlar bizi. Vekillerden bu konuda destek istiyoruz çıkarılacak yasa için" diye konuştu. Açıklama sonrası siyah ve beyaz balonların havaya uçurulmasıyla eylem son buldu.

Mersin'deki sağlık örgütleri de  bir günlük iş bırakma eylemine güçlü bir şekilde katıldı ve yürüyüş gerçekleştirdi. "Sağlıkta şiddete, şiddeti doğuran ve besleyen sağlık sistemine karşı mücadele için g(ö)revdeyiz" sloganı ile yapılan yürüyüş öncesi Mersin Devlet Hastanesi önünde biraraya gelen TTB, Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), SES, Dev-Sağlık-İş, Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği (HAYAD), Türk Hemşireler Derneği (THD), Türk Ebeler Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği (TÜM-RAD DER), Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri Derneği (TMRT DER), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUD), Türk Psikologlar Derneği, Sağlık Çalışanlarının Sözü Sendikası (SÖZSEN), Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneği üye ve yöneticileri "Her kese sağlık güvenli gelecek" ve "Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şiddet sona ersin. Sağlıkta şiddete karşı g(ö)revdeyiz" yazılı pankart açtı. Beyaz önlükleri ile eyleme katılan sağlık emekçileri sık sık, "Direne direne kazanacağız", "Sağlıkta performans ölüm getirir", "Herkese sağlık güvenli gelecek" sloganları attı. Daha sonra Hastane Caddesi'nden Taş Bina'ya doğru yürüyüşe geçen sağlık emekçileri, polis tarafından caddede yürüdükleri gerekçesi ile durduruldu. Polisin kaldırımda yürümeleri yönündeki baskısını kabul etmeyen sağlık emekçileri, daha sonra yeniden yürüyüşe geçti. Bu kez de çevik kuvvet polisleri tarafından Bahçeler Caddesi'nde kurulan barikatla yürüyüşleri engellenen sağlık emekçileri ile polis yetkilileri arasında uzun süre görüşmeler yapıldı. Seslerinin daha iyi duyulması için yürüyüşlerine caddede devam etmek istediklerini belirten sağlık emekçileri, polisin tutumunu oturma eylemi ile protesto etti. Yapılan görüşmelerin ardından caddede 3'erli sıra halinde yürüyüşlerine izin verilen sağlık emekçileri, alkış ve sloganlar eşliğinde Taş Bina'ya doğru yürüyüşlerine devam etti. Çevrede bulunan yurttaşların alkış, araç şoförlerinin de korna ile destek verdiği yürüyüş, Taş Bina önünde sona erdi. 

Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Galip Kılıcı, sağlık çalışanlarının şiddeti sadece hasta yakınlarından görmediğini belirterek, "Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi, mobbing, atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet, işyerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü karşısında sürgün, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ya da siyasal şiddet, istihdam modelleri, iş yoğunluğu vb" diye sıraladı. Sağlık çalışanlarını hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren "akıl dışı" bir sağlık sisteminin bulunduğuna işaret eden Kılıcı, hükümet, siyasetçi ve yöneticilerin sağlık çalışanlarını "itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren, kışkırtıcı" üslubu ve açıklamaları bulunduğuna dikkat çekti. "Böyle sağlık sistemi olmaz!" diyen Kılıcı, "Bu şartlarda, iyi hekimlik, diş hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapılmaz! Nitelikli sağlık hizmeti verilmez! Üzgünüz/kırgınız, bizi şiddetle karşı karşıya getiren bu sisteme karşı; haklarımızın, halkımızın ve çocuklarımızın sağlık hakkı için bugün hizmet veremiyoruz" dedi. 

SES İzmir Şube üyeleri, sağlıkta şiddete dur demek için bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan eyleme, SES İzmir Şube Başkanı Dr. Veli Atanur, TTB Merkez Konsey üyesi Fatih Sürenkök ve SES Genel Merkez yöneticisi Zülfikar Kartal yanı sıra onlarca sağlık emekçisi katıldı. Sağlık emekçilerinin eylemine, hasta ve hasta yakınları da destek verdi. 

Adana'daki bir günlük iş bırakma eylemi düzenlendi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi polikliniklerinin önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Bu şiddet sona ersin 17 Nisan 2013'te g(ö)revdeyiz" pankartı ve "Can güvencesi istiyoruz", "Sağlıkta şiddete hayır" dövizleri açan sağlık emekçilerine Adana-Osmaniye Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten ve yöneticileri, SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel ve yöneticileri, TIP öğrencileri, Dev Sağlık-İş üyeleri, KESK, HDK ve DİSK üyeleri de destek verdi. Hasta ve hasta yakınları da, alkışlarla sağlık emekçilerine destek verdi. Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Adana-Osmaniye Tabip Odas Başkanı Ali İhsan Ökten, Dr. Ersin Arslan'ın katledilmesini üzerinden bir yıl geçmesine rağmen sağlıkta şiddetin giderek artığına dikkat çekti. Ökten, Sağlık Bakanlığı ve yöneticilerin bu tehlikeli gidişi sadece seyretmekle yetindiklerini belirterek, şunları ifade etti: "TTB olarak önerdiğimiz TBMM Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu nihayet kuruldu; ancak geçen bunca zamanda hala bir rapor oluşturup açıklayamadı. Bakanlık sağlıkta şiddetin artmadığını iddia etmekte; ama sadece basın yayın organlarına baktığımızda bile hemen her gün yeni bir şiddet olayının yaşandığını görmekteyiz. Ne yazık ki uygulanan sağlık politikaları sebebiyle hasta hekim ilişkisi zedelenmiş, şiddet de buna bağlı olarak artmıştır. TTB olarak önerdiğimiz yasal düzenlemeler yapılması önerimiz de halen hayata geçirilmiş değil. Yine sağlıkta şiddeti görünür kılmak, sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde adımlar atılmasını sağlamak üzere, Dr. Ersin Arslan'ın öldürüldüğü gün olan 17 Nisan'ın 'Uluslararası Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü' olarak belirlenmesi için Dünya Sağlık Örgütü'ne başvurduk. Halkımızı dilenci yerine koyan AKP hükümeti, on yıldır uyguladığı politikalarla sağlık çalışanlarını da hedef tahtasına çevirdi. Ortada sağlık çalışanları ve hastaları, hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var. Böyle sağlık sistemi olmaz. Bu şiddet sona ersin."

Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde biraraya gelen SES Van Şubesi, Van-Hakkari Tabip Odası üyeleri, iş bırakma eylemi kapsamında açıklama yaptı. Sağlık emekçilerine İHD üyeleri de destek verdi. "Ersin'imizi unutmadık, unutturmayacağız", "Hekimlere yönelik saldırıya hayır", "Bu iş yerinde grev var", "Bu şiddet sona ersin", "Sağlık haktır satılamaz" dövizleri taşıyan sağlık emekçileri adına açıklama yapan Van-Hakkari Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi Lütfü Tekeş, sağlık çalışanlarının ülkenin her yerinde şiddete maruz kaldıklarını belirterek, "Son 1 yıl içinde genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike Erdem sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakım hemşiresi Rabia Önal öldüresiye dövüldü. Bunlar bildiklerimizin sadece bir kaçı, ya bilmediklerimiz veya açıklanamayanlar. Sağlık çalışanları şiddeti sadece hasta yakınlarından görmüyor" dedi.

SES Qerqeli (Muradiye)Temsilciliği üyeleri, Dr. Ersin Arslan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle iş bırakma eylemi yaptı. Muradiye Devlet Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Dr. Bali Tura, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin giderek arttığını belirterek, "Sağlık Bakanı ve hükümeti göreve davet ediyor, sağlıktaki şiddeti durdurun diyoruz. Sağlık çalışanları şiddeti sadece hasta yakınlarından görmüyor. Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil üslubu ve uygulanan sağlık politikalarından da şiddet görüyor" dedi. 

SES Colemerg (Hakkari) Şubesi üyeleri, 17 Nisan 2012 tarihinde bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan'ın ölüm yıldönümü nedeniyle bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Hakkari Devlet Hastanesi önünde yapılan eyleme, SES Hakkari Şube üyeleri, STK temsilcileri ve hastane çalışanları katıldı. "Böyle sağlık sistemi olmaz, bu şiddet sona ersin" pankartının taşındığı açıklamada sık sık, "Susma haykır şiddete hayır", "Parasız sağlık, parasız eğitim", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz" sloganları atıldı. Öldürülen Arslan'ın anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan SES Yönetim Kurulu üyesi Dr. Resul Tertemiz, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin gittikçe arttığını vurgulayarak, "Aradan bir yıl geçti, ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında şiddet görmeye devam ediyor" diye belirtti.

SES Panos (Patnos) Şubesi üyeleri iş bırakma eylemi kapsamında Patnos Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. SES Patnos Şube yöneticisi İsmail Karataş, halka daha iyi bir sağlık sistemi sunabilmek için mücadele verdiklerini belirterek, "Hükümeti, şiddet doğuran ve halkı mağdur eden bu sistemi ortadan kaldırmaya ve birlikte çözüm üretmeye davet ediyoruz. Taleplerimizin yerine getirilmesi için daha etkili eylemlerle ve daha kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu. 

Sağlık emekçileri Amed’de (Diyarbakır) de grevdeydi. Aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen, BES Genel Başkanı Ahmet Kesik'in de bulunduğu Tabip Odası, Dev-Sağlık İş, SES Diyarbakır Şubesi ve KESK'e bağlı birçok sendika üyesi, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplandı. Dr. Ersin Arslan'ı anan sağlık emekçileri, AKP'nin sağlık politikalarını protesto ederek, basın açıklaması yaptı. "Sağlıktan ve özgürlükten tasarruf edilmez" ve "17 Nisan 2012'de Gaziantep'te hasta yakını tarafından bıçaklanan hekim arkadaşımız Dr. Ersin Arslan'ı kaybettik başımız sağ olsun" yazılı pankartlar açan sağlık emekçileri, "Ersin'in katili Roboski'nin faili" , "AKP şaşırma sabrımızı taşırma" sloganları attı. Dr. Ersin Arslan şahsında saygı duruşunda bulunan sağlık emekçileri adına açıklama yapan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Baykal Ertürk, sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet olaylarını hatırlatarak, "Sağlık çalışanlarını, hasta ve hasta yakınlarını karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var" dedi. Hükümetin sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran, küçük düşüren ve hedef gösteren kışkırtıcı üslup ve açıklamaları olduğunu kaydeden Ertürk, "Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olmayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var" dedi. Sağlıktaki performans uygulamasının ödeme güvencesini yitirdiğini, çalışanları birbirine düşürdüğünü ve sağlıkta kaliteyi düşürdüğünü belirten Ertürk, sağlık alanında yaşadıkları sıkıntıları Sağlık Bakanlığı'na bildirdiklerini bunun için 14 acil talep ilettiklerini fakat taleplerine yanıt alamadıklarını ifade etti. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, sağlık alanında yaşanan sorunlara ilişkin 90'lı yıllardan bu yana mücadele yürüttüklerini belirtti. Özgen, yaşanan sorunların ülke gündeminden bağımsız olmadığını kaydederek, KESK olarak verdikleri sendikal ve demokrasi mücadelesinin sürdüğünü, demokratik hak ve taleplerini her koşulda ifade edeceklerini ifade etti. 

Erxeni’de (Ergani) de SES Ergani Temsilciliği üyeleri, Ergani Devlet Hastanesi önünde açıklama yaptı. Burada konuşan Dr. Hamza Aktaş, son yıllarda sağlıkta artan şiddet olaylarını eleştirerek, "Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi, mobbing, atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet, işyerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü karşısında sürgün, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ya da siyasal şiddette maruz kaldık" dedi. Sağlık emekçileri, "Şiddete son" sloganıyla eylemlerini sonlandırdı. 

Batman Tabipler Odası (BTO) ve SES Batman Şubesi öncülüğünde "Bu sağlık sistemi olmaz bu şiddet sonra ersin" ve "Sağlıkta şiddete karşı grevdeyiz" sloganıyla sağlık örgütlerinin her yerde başlattığı bir günlük grev nedeniyle Batman'da da sağlık çalışanları iş bırakarak, eylem düzenledi. Başta devlet hastanesi olmak üzere tüm özel hastaneler, Batman Bölge Devlet Hastanesi'nin acil servisi dışında hizmet vermedi. Sağlık çalışanları kendilerine karşı yapılan şiddeti protesto etti. Bölge Devlet Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasına sağlık emekçilerinin yanı sıra Batman Demokrasi Platformu üyeleri de katıldı. Poliklinikler kapısı girişine "Bu iş yerinde grev var" dev pankartı asılırken, "Görevi başında katledilen Dr. Ersin Arslan meslektaşımız için yastayız grevdeyiz" pankartı açıldı. SES Batman Şube Başkanı Esat Altunışık, "Bu şiddetle karşı karşıya getiren bu sistem nedeniyle halklarımıza, halkımızın ve çocuklarımızın sağlık hakkı için bugün hizmet vermiyoruz" dedi. Açıklamadan sonra sağlık emekçileri, eylemlerini sloganlarla sonlandırdı. 

Sert’te (Siirt) SES ve Siirt Tabip Odası üyeleri, sağlık emekçilerine yönelik şiddeti protesto etmek için Siirt Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. Sağlık emekçileri adına açıklama yapan Siirt Tabip Odası Sekreteri Dr. Halis Yerlikaya, sağlıkta performans sisteminin gelmesiyle iş yükünün ve angarya işlerinin arttığını ve sağlık emekçilerinin her gün şiddete maruz kaldığını söyledi.

SES Dersim Şubesi öncülüğünde gerçekleşen iş bırakma eylemi kentteki sağlıkçılar tarafından yüzde yüz uygulanırken, hastanelerin sadece acil bölümlerinde hizmet verildi. Dersim Devlet Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasına onlarca sağlık emekçisinin yanı sıra KESK bileşenleri ve siyasi partiler de destek verdi.

Şirnex’inh (Şırnak) Cizir (Cizre) ilçesinde, bir günlük iş bırakma eylemi çerçevesinde Cizre Devlet Hastanesi önünde, Şırnak Tabip Odası ve SES Şırnak Şubesi üyeleri açıklama yaptı.

Rıha’da (Urfa) sağlık emekçileri, sağlık emekçilerine yönelik şiddeti protesto etmek için Urfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.

 
Mardin Kadın Doğum Hastanesi ve Mardin Devlet Hastanesi'nde bir günlük greve giden sağlık emekçileri, Mardin Kadın Doğum Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Weranşar’da (Viranşehir)  SES Şubesi tarafından organize edilen eylem için onlarca sağlık çalışanı Viranşehir Devlet Hastanesi önünde toplandı. Burada sağlık emekçilerine Genel-İş ve Eğitim Sen üyeleri de destek verdi. Onlarca doktor, hemşire, ebe ve diş hekiminin destek verdiği eylemde açıklama yapan Diş Hekimi Ferdi Çetin, bugün iş bırakarak sağlık sistemindeki yanlışlara dikkat çekmek istediklerini belirtti.