OHAL kapsamında çıkartılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan 370 dernek ve kurumun arasında Mezopotamya Kültür ve Sanat Merkezi (MKM), Med Kültür Sanat, Arzela Kültür Merkezi ve Seyri Mesel gibi kültür çalışması yürüten kurumların yanı sıra Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAD) de bulunuyor. Bilim Eğitim Estetik Kültür Sanat Araştırma Vakfı (BEKSAV) ve kurumları kapatılan MED Kültür ve Sanat Merkezi, Arzela Kültür ve Sanat Merkezi ile TUAD, karara tepki göstererek, çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. 

AKP’nin kendi ideolojik hakimiyetini kurmak için kurumları kapattığını kaydeden BEKSAV Koordinatörü Şahin Tümüklü, “Mücadeleyi tamamen gerileştirip, kendi doğrultusunda hapsetmeye çalışıyor. Tabi biz bunun karşısında OHAL’e, faşizme karşı direnenler olarak bu kurumların yanındayız. Kapımız her zaman onlara açık” dedi. Mücadelelerinin bir mekan ve alanla sınırlı olmadığını ifade eden Tümüklü, bu tür uygulamalarla mücadelelerinin bitmeyeceğini vurguladı. 

'SANATIN GÜCÜ KANUN YAPANLARDAN DAHA GÜÇLÜDÜR'

Kurumlarının kapısına mühür vurulan Med Kültür ve Sanat Merkezi çalışanı Evînên Rêzan, şunları aktardı: “Sanatın gücünden korkanlar kültür sanat derneğini kapatırlar ve bunu biliyorlar ki kalemin ve sanatın gücü kanun yapanlardan daha güçlüdür. Bunu bilsinler biz sazımızı ve sözümüzü her yerden söyler, sanatımızı yaparız. İllaki bir dört duvar gerekmez. Sanat her yerde.” 

‘KÜRT KAZANIMLARINA YÖNELİK BİR SALDIRIDIR'

Kısa bir süre önce siyasi iktidarın siyasi alanlara yönelik bir soykırım başlattığını ifade eden Arzela Kültür ve Sanat Merkezi çalışanı Devrim Çelik  ise, gerek Rojava'daki gerek Ortadoğu ve gerekse Türkiye'deki kazanımlara bir bütünen bir saldırı başlatıldığını dile getirdi. "Tabi kültür alanı da bundan es geçmedi” diyen Çelik, bir toplumu ayakta tutan şeyin o toplumun kültürü ve sanatı olduğuna dikkat çekti. Çelik, “Kürt düşmanlığı mühürle bir kez daha tescillendi. Kürt kokan, kültür ve sanat  kokan ne  varsa bu ülkede Kültür adına, Kürt kültürü adına bir bütünen hedef alınmaktadır. Bu süreç Kültür sanat kurumları ile birlikte sanatçılara, yazarlara da dönecektir” diyerek çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.

‘HER TUTSAK EVİ KURUM GİBİ ÇALIŞACAK’

TUAD  Eşbaşkanı Arif Yılmaz da, kendilerine ve diğer kurumların kapatılmasını kınayarak, şöyle devam etti: “Kapımıza mühür vurulması geri adım atacağız anlamına gelmiyor. Çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Her tutsak evini, her yurtsever evini kurum gibi kullanacağız ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bunlara boyun eğmeyeceğiz. Kurumun mühürlenmesinin bizim için bir anlama yoktur."