Sancar: AKP koronayı fırsat bilip Kürtlerin iradesini gasp etti

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, dünya koronavirüsle uğraşırken AKP'nin Kürtlerin iradesini gasp etmeye çalıştığına dikkat çekti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin genel merkez binasında HDP’li belediyelerin gasp edilmesine dair basın toplantısı düzenledi. Toplantı öncesi gazetecilere maske, eldiven ve galoş dağıtıldı.

GASP VE SİYASİ SOYKIRIM

Sancar'ın konuşmasının satır başları şöyle:
"Bütün dünya insanlığı tehdit eden Koronavirüs ile mücadele için yöntemler ararken Türkiye'de iktidar bambaşka hesaplar peşinde. Bugün sabahın erken saatlerinden itibaren Batman, Silvan, Lice, Ergani ve Eğil belediyelerimiz ablukaya alındı. Yapılan operasyonlarla Batman Belediye Eşbaşkanımız Mehmet Demir, diğer Eşbaşkanımız Songül Korkmaz, Silvan Belediyesi Eşbaşkanımız Naşide Toprak, Ergani Belediyesi Eşbaşkanımız Ahmet Kaya, Eğil Belediyesi Eşbaşkanımız Mustafa Akkul, Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanımız, ki yerine kayyum atanmıştı, Belgin Diken, Batman Belediye Eşbaşkan yardımcıları Şehriban Aydın ve Salih Çetinkaya ve Batman Belediye Meclisi Eş Sözcüsü Şükran Çelebi gözaltına alındı.
Bakanlıktan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ayrıca belediye başkanlarımıza da doğrudan herhangi bir tebligat gerçekleşmedi. Yani bu operasyonun niteliği ile ilgili resmi kaynaklardan bir bilgi kamuoyuna yansımış değil. Ancak geçmişteki tecrübeler de göz önüne alındığında bir kayyım operasyonu ile karşı karşıya olduğumuza dair pek çok veri var.
İktidar, insanlığı tehdit eden büyük tehlikeler karşısında bile kendi bekasını düşünüyor.

'İKTİDAR KARANLIĞI SEÇİYOR'

Biz demokrasi, şeffaflık istedik. Böylece halkın güveninin kazanılabileceğini vurguladık. Bu tehditle ancak bu çerçevede bir mücadelenin mümkün olduğunu söyledik. Ancak iktidar her türlü otoriter yöntemi uygulamaya devam ediyor. Ve bu konuda da herhangi bir değişiklik yapma niyetinde olmadığını bütün yaptıklarıyla ortaya koyuyor. Biz şeffaflık diyoruz iktidar karanlığı seçiyor.
Bu iktidar fırsatçıdır: Salgını bir fırsat olarak kullanmaya çalışıyor.
Halkı koruyacak etkili tedbirler alınmalıyken, iktidar sermayeyi ve rantı kurtarma peşine düştü.
Yoksulları, emekçileri koruması gereken iktidar, kendi rant çevresine transfer yapmaya çalışıyor.
Burada yapılan şey sadece Kürt illerindeki belediyelerin gasbı değil aynı zamanda ülkenin ve toplumun demokrasi inancının yok edilmesidir. Burada yapılmak istenen şey bütün Türkiye halkının çıkarlarını gözetmek değil Türkiye halkını karamsarlığa, karanlığa, ümitsizliğe mahkum etmektir. Çok büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzun herkes farkına varmalıdır. İktidarın uygulamaları toplumu tehdit ediyor. Bizler bu tehdidi tıpkı salgına yönelik yöntemlerde olduğu gibi ancak bütün ülkede demokrasi isteyen özgürlük ve barış isteyen eşitlik isteyen insanların dayanışmasıyla aşabiliriz.
Bu mesele yalnızca HDP'nin meselesi değildir.
Kayyum uygulamalarına demokratik tepkimizi meşru yollardan göstereceğiz.
Dayanışma geleceğimizi kurtaracak en önemli yöntemdir böyle zamanlarda.
Fırsatçılık kaybedecektir, kara bir leke olarak ülkenin tarihine yazılacaktır."