Sarıyıldız Cizre katliamı BM'de anlattı

Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre katliamını BM’de devlet ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine anlattı.

BM’nin Türkiye için kurmuş olduğu özel birim temsilcisinin de katıldığı panelde konuşan Sarıyıldız, Cizre katliamının bütün detayları ile belgelendiği dosyanın tamamlanma aşamasında olduğunu ve bu dosyayı BM’ye vermeye hazır olduklarını dile getirdi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği 33. İnsan Hakları Oturumları ülkelerde yaşanan insan hakları ihlalleri tartışmalarıyla devam ediyor. Bu oturumlara katılan uluslararası sivil toplum kuruşları, 33. İnsan Hakları Oturumlarına boyunca aynı zamanda paralel olarak ülkelerde yaşanan insan hakları ihlallerini boyutuna dikkat çekmek için BM’de panellerde düzenliyor.

Bu kapsamda World Citizen adlı uluslararası insan hakları örgütü Kürdistan’da yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekmek için BM’de bir panel düzenledi. Cenevre Kürt İnsan Hakları Merkezi ve İsviçre İnsan Hakları ve Dayanışma Derneği’nde destek verdiği panele, Cizre katliamının yakın tanıklarından HDP Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve Yazar Ahmet Nesin’de katılarak bir konuşma yaptı.

SARIYILDIZ CİZRE KATLİAMINI DEVLETLER VE BM TEMSİLCİLERİNE ANLATTI

Kuzey Kürdistan’da yaşanan katliamlar ve Türkiye’de insan hakları konulu panele dinleyici olarak Rusya, Belçika, Rusya ve İsveç gibi devletlerin BM temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin’in oturumların açılış konuşmasını yaparken açıklamış olduğu Türkiye’de insan hakları ihlallerini araştırmak için BM bünyesinde kurulan özel birimin temsilcisi de panele katıldı.

‘TÜRK DEVLETİ DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE İNSANLARI ATEŞE VERDİ’

Modaratörlüğünü Mehmet Mutlu’nun yaptığı panelde ilk olarak söz alan HDP Şırnak Milletvekili Sarıyıldız, Cizre katliamı bir kez yine BM’nin gündemine taşıdı. BM İnsan Hakları 33. Oturumlarında Cizre katliamına yönelik yaptığı konuşmanın içeriğini tekrardan hatırlatan Sarıyıldız, “Theodor Adorno, Yahudi soykırımını simgeleyen Auschwitz kampında yaşananlardan sonra şiir yazmanın barbarlık olacağını söyler. Auschwitz’in günahı, kurbanların ruhunu kanatmaya ve biz insanlık ailesinin huzurunu kaçırmaya devam ederken; 2016 Şubatında, televizyonlara telefon ile bağlanan Derya Koç, ‘Az önce bodrumda bulunan 20-25 yaralının üzerine benzin dökerek yaktılar. Şimdi de 1. be 2. katta olan biz 25’e yakın kişiyi yakacaklar’ demişti. Ve bir hafta sonra da Derya’nın cenazesi ailesine teslim edildi” diyerek konuşmasına başladı.

“Milletvekili olduğum Cizre’de 79 gün süren sokağa çıkma yasağında, devlet güçleri en az 24’ü çocuk 257 insanı öldürdü. Mahalleler top atışlarına  tutulduğu için aralarında üniversite öğrencisi, sanatçı, siyasetçi ve gazeteci olan 143 insan, üç ayrı bodrum adrese sığındı, yardım çağrısında bulundu. Bodruma sığınanların isimlerini ve adreslerini hükümet ve devlet kurumlarıyla paylaşmamıza rağmen, Türk Hükümeti, dünyanın gözü önünde bu  insanları ateşe verdi” diyen Sarıyıldız, Cizre’de yaşanan devlet vahşetini bir kez yine BM’de gözler önüne serdi.

‘CİZRE KATLİAMINA SESSİZ KALANLAR DA BU KATLİAMDAN SORUMLULAR’

Cizre’de Türk devletinin yaptığı bütün vahşeti bütün çıplaklığıyla anlatan Sarıyıldız, panele katılan birçok devletin BM temsilcisine ve Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerine duygulu anlar yaşattı. Cizre katliamında yaşanmasında BM ve uluslararası güçlerin etkisinin de olduğunu söyleyen Sarıyıldız, Cizre’de katliam yaşanırken Türk devletine karşı sessiz kalanların Cizre’de yaşanan vahşetin sorumluluğunu taşıdığını söyledi.

‘TÜRKİYE’YE YAPTIRIM UYGULANMALI’

Sarıyıldız, “BM eğer dünyanın huzurunu gözetiyorsa 21. yüzyılda Cizre’de yaşanmış bu insanlık sucu ile yüzleşmeli. Cizre’de yaşananlar açığa çıkarılmak isteniyorsa bunu üzerine gidilmeli. Türkiye’nin, Kürdistan ve Ortadoğu’nun huzuru isteniyorsa BM ‘Türkiye bize kapılarını açmıyor’ şeklinde cevap vermemeli. Türkiye’ye karşı bir yaptırım olması gerekiyor, biz halk olarak Türkiye’yi yargılatacak mekanizmalara sahip değiliz ama Türkiye şuan giderek Suriyeleşiyor. Kürdistan’da büyük bir öfke birikmiş durumda. Erdoğan ülkenin bir yarısını diğer yarısına karşı düşman haline getirdi. Yarın diğer gün bu insanlar birbirini boğazlamaya çalışacak bunun önüne şimdiden geçilmeli” şeklinde konuştu.

‘BM VE ULUSLARARASI GÜÇLER ZAMAN KAYBETMEDEN TÜRKİYE’YE MÜDAHALE ETMELİ’

Cizre’de yaşanan insanlık suçlarının bütün somut delillerinden oluşan bir raporun tamamlanma aşamasında olduğunu söyleyen Sarıyıldız, bu belgeleri ve raporları BM’ye sunmaya hazır olduklarını söyleyen Sarıyıldız, “Bizim bugüne BM’ye sunduklarımız somut verilerden oluşuyor. Eğer bugün Türkiye’ye BM’ye bağımsız bir araştırma izni vermiyorsa bu katliamın delillerini yok etmekten kaynaklıdır” dedi.  BM’nin üzerine düşmeni yapması gerektiğini bir kez yine vurgulayan Sarıyıldız, İnsanların yakıldığı bir dünyada kimsenin rahat yüzü görmeyeceğini ifade etti. Sarıyıldız, uluslararası güçlerin ve BM’nin zaman kaybetmeden Türkiye’ye müdahale etmesi gerektiği çağrısını yineleyerek konuşmasını sonlandırdı.

NESİN: GÜVERCİN KARTPOSTALININ MECLİS KARARIYLA YASAKLANDIĞU BİR ÜLKEDEN GELİYORUM

Sarıyıldız’ın ardından söz alan Yazar Ahmet Nesin ise, “Ben döneminde barışı simgeliyor diye meclis kararıyla güvercin kartpostalının yasaklandığı bir ülkeden geliyorum” diyerek konuşmasına başladı. Türk devlet tarihinde basına yönelik yapılan baskıları anlatan Nesin, “Önce size şunu söyleyeyim, babam Aziz Nesin gazeteci ve yazardı. İlk tutuklanması da 1946 yılında, benim de son tutuklanmam 2016. Yani babamdan 70 yıl sonra aynı suçtan tutuklanmışım. Bu gerçeklik, ülkenin 70 yılda hiçbir yol almadığının göstergesidir” dedi.

Kürt basınına yönelik baskı ve tutuklama terörüne de dikkat çeken Nesin, Kürdistan ve Türkiye’de yaşanan gerçeği aktardıkları için Kürt gazetecilerin bugün ölüm ve tutuklama ile karşı karşıya kaldığına vurgu yaptı.

CİZRE KATLİAMI VE DİRENİŞİ ANLATAN BELGESEL BM’DE GÖSTERİLDİ

Nesin’in konuşmasının ardından, HDP tarafından Cizre’de yaşanan katliamı anlatmak amacıyla hazırlanan 12 dakikalık belgesel salonda gösterildi. Belgesel panele katılan çok sayıda devletin BM temsilcisinde ve uluslararası sivil toplum kuruluşu temsilcisinde duygulu anlar yaşattı.