Savaşçıların ve namluların yönü Minbic

Minbic operasyonu savaşçıların ve namluların her gün, 24 saat hareketliliğiyle devam ediyor.

Başladığı 1 Haziran’dan bu yana gündüz ortalama otuz derece sıcaklığın altında Minbic’in özgürleştirilmesi için savaşçılar ter dökerken namlular da yönlerini Minbic’e çevirmiş durumda.

Operasyonun başladığı günden şehrin kuşatılmasının tamamlanması aşamasına kadar hem Tişrin cephesinde hem Qereqozax cephesinde güçler büyük bir dikkatle ilerledi. Cerablus ve Fırat nehri arasından operasyonu başlatan güçler her iki cephede de hem kuzeylerini hem güneylerini hem doğularını hem de batılarını hep gözetti. Her iki cephede de savaşın gerekliliklerine göre hareket tarzı belirleyip kendi içlerinde de bir organisazyonla kendi cephelerini olabildiğince geniş tutup Minbic sınırları içerisinde bulunan tüm araziyi köy ve mezraları kısa sürede her yönden denetimlerine aldı. Çizilen geniş çemberde operasyon savaşçıları onlardan sonrasında kalan çetelere karşı yönlerini ve namlularını çevirmiş durumdalar ama asıl amaç olan şehrin özgürleştirilmesinde şimdi namlular ayrı yönlerden tek bir yöne Minbic şehrine çevrilmiş durumda.

Şehrin hem geniş hem dar çemberi yavaş yavaş ama sağlam bir şekilde emin adımlarla daraltılmaya devam ediyor. Savaşçılar ve namlular her gün biraz daha şehre yakınlaşıyorlar. Şehir bütün cephelerden kuşatmaya alınmış durumda. Bu kuşatmada silahtan daha önemlisi silahı kullanan savaşçılar.

Silahları kullanan savaşçılar gündüz otuz dereceyi bulan zaman zaman aşan sıcağın altında mevzi tutma mevzi sağlamlaştırmada bir birleriyle yarışıyorlar. Gözlerin çevrildiği Minbic’e doğru sıcaktan küçülen gözleriyle ve ellerinde olan dürbünlerle sürekli bakıyorlar. Minbic’e şehir merkezine yaklaştıkça Minbic halkının emeğiyle örülmüş arazi insan gözünü bir şeyleri görmekte zorluyor. Şehrin etrafını her yönden kuşatan meyve bahçeleri, zeytin ve çam ağaçları görüş açısını zayıflatıyor. Bir de arazinin yukardan düz görünürken aşağıdan engebeli yapısı küçük derecikler bazen savaşçıların dezavantajı gibi bir durum ortaya çıkarsa da yıllardır savaştıkları ova savaşı tecrübesiyle bu duruma da kolayca adapte oluyorlar.

Gündüz ve gece durmadan nöbette ve tetikte olan savaşçılar yorgunluklarını yine nöbetleşerek gideriyorlar. Mevzilerde nöbet tutan yoldaşlarını değiştirmek için bazen bir evin boş bir odasında bazen bir meyve ağacının gölgesinde dinlenip enerji tazeleyerek mevzideki yoldaşını değiştirecek. Yine dinlenmeye çekilmiş savaşçıların en büyük zevklerinden birisi çay. Sıcak çay ne kış nede yaz demeden bu savaşçıların en yakın dostu. Hazırlanan çay o an o ortamda buluna savaşçılara demleyen kişinin eliyle bir bir sunuluyor.

Ne zaman olur Minbic ne zaman çetelerin elinden kurtarılır ne zaman orada esir kalan binlerce insan özgürlük savaşçılarının eliyle özgürleştirilir bunun cevabı henüz bilinmiyor ama bilinen bir şey şehre çevrilmiş namlular ve o namluları şehre çeviren yakınlaştıran savaşçılar kesin kararlılık içerisindeler. “Minbic mutlaka özgürleştirilecek. Buraya onun için geldik” diyorlar.

...