Savaştan kaçtılar, satırlı çetelere hedef oldular
Savaştan kaçtılar, satırlı çetelere hedef oldular
Savaştan kaçtılar, satırlı çetelere hedef oldular
Suriye’deki savaştan kaçan Rojavalı Zoro ailesi, sığındıkları İstanbul Küçükçekmece’de bu kez de satırlı çetelerin saldırısına maruz kaldı. Satırlı gruba müdahale etmeyen polisin, saldırıya uğrayan Kürt aileyi gözaltına aldığı ortaya çıktı.
Gülsuyu mahallesinde devrimcilere silahlı saldırı düzenleyen çeteleri izlemekle yetinen polis, bu kez Küçükçekmece Kanarya mahallesinde Rojavalı Zoro ailesine satırlarla saldıran çetelere de müdahale etmedi. ANF’ye konuşan Zoro ailesi, olayın iki genç arasında çıkan basit bir kavgaya indirgerken, mahalle sakinlerinin anlatımları ise saldırıların organize olduğu şüphesini güçlendirdi.
Rojavalı Zoro ailesi savaştan kaçıp 1,5 yıl önce akrabalarının bulunduğu Küçükçekmece’nin Kanarya mahallesinde sığındı. Ancak burada da rahat bulamadılar. Her şey, 9 Ağustos 2013 tarihinde 7 çocuk annesi Feyruz Zoro’nun üç çocuğuyla birlikte bayram ziyareti için akrabalarına giderken, iki şahsın kullandığı arabanın 11 yaşındaki kızına çarpmasıyla başladı.
SALDIRGANLARA DEĞİL MAĞDUR AİLEYE GÖZALTI
Arabada bulunan iki şahıs ile Feyruz’un 20 yaşındaki oğlu Rêdi arasında çıkan tartışma kısa sürede linç girişimine dönüştü. Çevredeki arkadaşlarını çağıran şahıslar, satır ve sopalarla aileye saldırıp Rêdi Zoro’yu kolundan yaralarken, Zoro ailesinin akrabaları kavgayı ayırmaya çalışsalar da olaylar daha da büyüdü. Hızını almayan grup bu kez yardıma koşan Zoro ailesinin akrabalarının evinin camlarını taş yağmuruna tuttu. Polisler ise o esnada oturdukları araçların içinden olup biteni izlemekle yetindi. Bu da yetmezmiş gibi daha sonra saldırgan grubu değil mağdur Kürt aileyi gözaltına aldı. Sefaköy İnönü Emniyet Müdürlüğüne götürülen aile önce emniyetin bahçesinde bekletildikten sonra nezarethaneye atıldı. 1 gece gözaltında kalan mağdur aile ancak mahallenin çabasıyla serbest bırakıldı.
AİLE ENDİŞELİ: KİMSEYLE KAVGA İSTEMİYORUZ
Kanarya mahallesindeki evlerinde ziyaret ettiğimiz Zoro ailesi tedirgindi. Savaştan yorgun düşmüş aile, yeni bir kavgayla muhatap olmaktan endişeli, bunun için de olayı iki genç arasında çıkan bir kavgadan ibaret olarak nitelendiriyor.
1,5 yıl önce tüm yaşamlarını geride bırakıp İstanbul’a gelmek zorunda kaldıklarını anlatan baba Kemal Zoro, “ Qamişlo’da oturuyorduk ve aynı zamanda Şam’da bir lokanta işletiyordum. Savaşın patlak vermesiyle işimiz de yaşantımız da altüst oldu. Baas Rejimi tarafından her gün tehdit ediliyorduk. Sonunda lokantayı kapatmak zorunda kaldık. Oğullarım İbrahim ve Agît’in rejim tarafından askerliğe alınmak istenmesiyle Qamişlo’yu apar topar terk ettik. Her birimiz bir yerlere savrulduk. Ben, eşim ve 5 çocuğum Türkiye’ye sığınırken, diğer çocuklarımdan ikisi Lübnan ve Irak’a kaçtı, diğeri ise Suriye’de kaldı” diye konuştu.
Önce Hatay’a sonra İstanbul Küçükçekmece Kanarya mahallesinde yaşayan akrabalarının yanına geldiklerini belirten baba Zoro, akrabaları tarafından çok sıcak karşılandıklarını, herkesin kendilerine kucak açtığını dile getirdi. Kimseyle kavga istemediğini belirten Zoro, ailenin yaşadığı bu son olayları iki genç arasındaki kavgaya indirgese de, Rêdi’nin iş arkadaşı F.K’nin ve diğer mahalle sakinlerinin anlatımları saldırının organize olduğuna dikkat çekiyor.
POLİSTEN SALDIRGANLARA İLGİNÇ TESELLİ !
Ailenin saldırıya uğrayıp gözaltına aldığını duyar duymaz emniyete gittiğini belirten Rêdi’nin iş arkadaşı F.K, yaşanları şöyle anlattı: “Ailenin Sefaköy İnönü Emniyet Müdürlüğüne götürüldüklerini duyar duymaz hemen oraya gittim. Aile emniyetin bahçesinde öylece bekletiliyordu, sol kolu yaralanan Rêdi ise hastaneye dahi götürülmemişti. Kanayan kolunu annesinin başından aldığı yazmayla bağlamıştı. Bu manzarayla karşılaştığımda oradaki polislere acilen Rêdi’yi hastaneye götürmeleri gerektiğini hatırlattım. Polisler ise ailenin Kanarya karakoluna gidip ifade vermeleri ve pasaportlarını getirmeleri gerektiğini söylediler. Kanarya karakolunun önüne gittiğinde, kalabalık bir grup ile karşılaştım. Ailenin Kanarya Karakolu’nda olduğunu sanan grup aileyi linç etmek üzere karakolun önünde bekliyordu. Aralarında biri bağıra bağıra, Cuma günü namazdan sonra Rojavalı aileye saldırmaktan bahsediyordu. Orada bulunan başka bir şahıs ise polisin gerekeni yapacağını, Suriyeli mültecilerin Hatay’daki sınır kampına göndereceklerinin sözünü verdiğini anlatıyordu.
CUMA NAMAZINDAN SONRA TEKRAR SALDIRI
Ertesi gün Cuma namazından sonra Arıkuş sokağında toplanan 30 kişilik grup, ‘Suriyelilere hayır, Suriyelilere linç’ sloganları atarak Şahin caddesine yürüdüler. Orada sokaktan geçen Suriyeli Kürt bir genci işaret ederek bu kez ona satır ve palalarla saldırdılar. Polislerin yine izlemekle yetindiği saldırıya biz mahalleli olarak müdahale ettik. Suriyeli genç hem kolundan hem de sırtından ağır yaralandı. Biz olmasaydık polisin gözü önünde genci resmen öldüreceklerdi. Bu olayların önüne geçmek için hemen Kanarya BDP Temsilciliğine gittik. Konuştuğumuz temsilciler BDP Küçükçekmece İlçe örgütünün de yardımıyla tarafları barıştırdılar.”
BASİT DEĞİL ORGANİZE SALDIRI
Son dönemlerde özellikle Kanarya gibi devrimci mahallelerde uyuşturucu, hırsızlık çetelerinin nemalandığına dikkat çeken F.K, Rojavalı ve diğer Suriyeli mültecilere de saldıranın uyuşturucu kullanan gruplar olduğunu söyledi. Bu yaşanan son saldırıların organize olduğunu belirten F.K, grupların açıkça polisler tarafından korunduğunu da aktardı. F.K, “ Buradaki amaç mahallenin huzurunu bozarak, insanlara korku salmaktır” dedi. Kanarya mahallesi olarak bu oyunlara gelmeyeceklerini altını çizen F.K, Rojavalı aileleri çetelerden gelecek saldırılara geçit vermeyeceklerini vurguladı.