15 Temmuz darbe girişimi sonrası, cemaat kadrolarının yerleştirildiği kamu kurumlardan  "FETÖ terör örgütü üyeliği" suçlanmasıyla tasfiye edilmesine devam ediyor. Bu kadroların tutuklanmadan önce özellikle yargı alanında komplolarla yarattıkları mağduriyetler de yeniden gündeme geldi.

Bu mağduriyetlerden bir tanesi de; Abdullah Kaya dosyası. Kaya’nın dava dosyasına bakan Kars Cumhuriyet Savcısı Burak Yılmaz ve dava hakimleri ‘FETÖ terör örgütü’ne üye olmaktan tutuklandı. Kaya, faili bulunamayan bir davada “HDP yürüyüşlerine katıldığı video görüntüsüyle olay sırasındaki kişileri andırdığı” gerekçe gösterilerek müebbet ve 146 yıl hapis cezası, oluşan maddi zarardan da 120 bin TL para cezası almıştı. 

Kars’ın Kağızman ilçesinde AKP İl Meclis Üyesinin evi iddiaya göre aralarında husumet bulunan kişi veya kişilerce 2015 yılında molotof kokteyli atılarak yakılmıştı. Kağızman İlçe Emniyet Müdürlüğü olay sonrası yürüttüğü soruşturma da faillere ulaşamamış Akp’liler tarafından da ilçede yoğun bir siyasi baskı oluşturulmuştu.

Soruşturma devam ederken, Kağızman İlçe Emniyet Müdürlüğü aranarak suçluların Cevdet Demir, Savaş Yıldırım ve Abdullah Kaya isimli gençler olduğu ihbarı yapılmıştı. İhbar sonrası 3 genç gözaltına alınarak tutuklanıp Erzurum H Tipi Cezaevine konulmuştu.

Bir süre sonra gençlerden Demir ve Yıldırım delil yetersizliğinden serbest bırakılırken Abdullah Kaya’nın tutuklu yargılanmasına devam edilmişti.

Kars Ağır Ceza Mahkemesinde görülen son duruşmada, Polis Kriminal Laboratuvarı incelemesi raporlarında, “olay yerindeki kamera görüntüleri incelemesinde Abdullah Kaya’nın tespit edilmediği, Kaya’nın üzerindeki olayda kullanıldığından şüphelenilen elbiselerde patlayıcı ve yanıcı madde artığına rastlanmadığı ve olay da kullanılan eldivende Kaya’ya ait el izi bulunmadığı” kaydedilmişti.

Mahkeme kriminal inceleme raporlarını dikkate bile almayarak, Kaya’nın daha önce Kağızman’da düzenlenen HDP yürüyüşlerine katıldığı ve bu videolardaki görüntüsünün olay sırasındaki kişileri “andırdığını” belirterek, “TCK’nin 302’nci maddesince müebbet ve planlı adam öldürmeye teşebbüsten 146 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.“ Ayrıca Mahkeme oluşan maddi zarara ilişkin de Kaya’ya 120 Bin TL para cezası vermişti.

‘ADALET YERİNİ BULACAKTIR’

Kardeşinin bir komplo sonucu bu cezayı aldığını belirten ağabey Hüseyin Kaya, hakim ve savcı hakkında suç duyurusunda bulunacağını ifade ederek, şöyle devam etti: “Abdullah’ın olayla hiç bir ilgisi yoktu. Kağızman’da herkes o evin husumetten kaynaklı yakıldığını bilir. Failler bulunamayınca bir fail yaratıldı ve siyasi baskıdan kaynaklı bu kadar ceza verildi. Komplonun içinde olan Kağızman Emniyet Müdürü de tutuklandı. Yeniden yargılama yapılması için başvurumuzu yapacağız, kardeşim sadece HDP’li olduğu için bu komplo kuruldu. Adalet yerini bulacaktır.”

‘SİYASİ BASKIDAN FAİL YARATILDI’

Mahkemenin verdiği kararı kan dondurucu bulan Kaya ailesinin avukatı Bişar Alınak, hukuk kurallarının hiçe sayıldığını belirtti. Alınak, davanın faillerinin bulunamadığını ve siyasi baskıdan kaynaklı bir fail yaratıldığını aktararak, “Kağızman kolluğu ve Kağızman Savcılığı’nın üzerinde siyasi bir baskı hissederek, bir fail yarattılar. Mevcut delillerle herhangi mevcut farklı bir partilinin evine bu şekilde molotof kokteyli atılsaydı o sanık hakkında bırakın dava yürütmeyi kovuşturma bile yürütülmezdi. Mağdur AKP’li olunca topluma ‘onlara zarar verirseniz size idamla eş değer bir ceza’ veririz dediler. Bir kurban seçtiler ve müvekkilim hapis cezası adı altında idam edilmiştir, özetle olay bundan ibaret” şeklinde belirtti.