Savunma OHAL’e karşı birleşti

Sosyalist, özgürlükçü, demokrat avukatlar İstanbul Barosu seçimlerine birleşerek giriyor.

22-23 Ekim 2016 tarihlerinde yapılacak seçimlere Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar adı ile girmeye hazırlanan avukatların en büyük hedefi, OHAL ile derinleşen hukuksuzluklara karşı mücadele etmek. Seçimler öncesi ANF’ye konuşan İstanbul Barosu yönetim kurulu adayı Ebru Timtik, yandaş ve iktidarın hukuksuzluğuna karşı sessiz kalan bir baro istemediklerini vurgulayarak, “Kazanırsak OHAL ve KHK rejimine karşı mücadele edeceğiz, avukatların uğradığı bu haksız muameleleri bertaraf etmek için direneceğiz” dedi.

‘AVUKATLAR MESLEĞİNİ YAPAMAZ HALE GELDİ’

Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar OHAL gölgesinde gerçekleştirilecek İstanbul Baro seçimlerine birleşik cephe olarak giriyor. Baro Genel Kurulu’na Çağdaş Avukatlar Grubunun (ÇAG) ve Özgürlükçü Demokratlar Avukatlar Grubu’nun (ÖDAV) birleşmesiyle, Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV) adı ile girecek olan avukatlar Several Ballıkaya’yı başkan adayı göstermeye hazırlanıyor.

Seçimlere ÖÇAV listesinden Baro yönetim kurulu adayı olarak girecek olan Ebru Timtik, avukatların seçimlere birlikte girme kararını bir gereklilik olarak yorumlayarak, giderek derinleşen faşizme karşı ancak birleşerek mücadele edilebileceğini vurguladı. Ocak 2013’te Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Avukatlar Derneği üyesi avukatlara yapılan operasyonlarla Fethullah Gülen yapılanmasının hedefi olan ve 14 ay cezaevinde kalıp, müebbet hapisle yargılanan Timtik, hükümetin FETÖ ile mücadele adı altında savunmayı tümden yok etmek istediğine dikkat çekti. OHAL’e dayanılarak çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile avukatların mesleklerini yapamaz hale getirildiğini aktaran Timtik, adliyelerde avukatların savcılarla görüşmesi talebi dâhil güvenlik görevlilerin inisiyatifine kaldığını, soruşturma numarası alamadıklarını, itiraz dilekçesi verecek merci bulamadıklarını, gözaltına alınan müvekkilleriyle görüştürülmediklerini anlattı.

Timtik, hükümetin OHAL’i cemaatçileri değil, tüm muhalefeti temizlemek için kullandığını söyledi. Bu traji-komik durumu kendi yaşadığı hukuksuzluktan yola çıkarak örneklendiren Timtik, FETÖ polisleri ve yargı mensupları tarafından hakkında geçmişte açılmış davalar gerekçe gösterilerek soruşturmalardan yasaklandığını anlattı. Avukatları kumpas davalarıyla içeriye attıran emniyet görevlileri, savcılar ve hakimlerin neredeyse hepsinin bugün FETÖ’den cezaevinde olduğuna işaret eden Timtik, “Cemaatle mücadele ettiğini iddia eden hükümet, bugün cemaat yapılanmasının bize kurduğu kumpas davalarını gerekçe göstererek mesleğimizi yapmamızı engelliyor. Bu sebeple biz şu anda müvekkillerimizin dosyalarına giremiyoruz, gözaltılarla ilgilenemiyoruz” dedi.

‘İSTANBUL BARO YÖNETİMİ DUT YEMİŞ BÜLBÜL GİBİ’

Avukat Timtik, şu anda yaşanan hukuksuzluğun kumpas davaları dönemindekinden daha da kötü olduğunu, insanların sorgusuz sualsiz gözaltına alındığını, gözaltında ve cezaevlerinde işkenceye tabi tutulduğunu, avukatlarıyla 5 gün görüştürülmediklerini, dün olduğu gibi bugün de gizli tanık ifadeleriyle tutuklandıklarını belirtti. Cemaat pratiği ve hükümet pratiği arasında hiçbir fark olmadığına işaret çeken Timtik, “Şimdi ben bu kimin kumpası diye nasıl ayırt edebilirim? Ayrıt edemem çünkü bunlar her işte ortaktı” dedi. Bütün bu hukuksuzluklar yaşanırken, mevcut İstanbul Barosu yönetiminin sessiz kaldığına dikkat çeken Timtik, “Bundan birkaç yıl önce Ergenekon davalarına girip mahkeme basan, sesini yükselten ve militan bir şekilde mücadele eden baro yönetimi dut yemiş bülbüle döndü. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu Amerika’ya gidip Türkiye’de işkence olmadığını söyleyebiliyor, hatta ‘Hakim, savcı eksikliğiniz varsa, avukat ordusu sizin emrinize amadedir’ diyebiliyor” diye konuştu.

‘HUKUK HÜKÜMETİN OYUNCAĞI HALİNE GELDİ’

Türkiye’deki yargının hiçbir zaman bağımsız olmadığını ancak gelinen noktada hakim ve savcıların kıpırdayacak hali kalmadığını, Anayasa Mahkemesinin ise sorgu sualsiz kendi üyelerini bile ihraç ettiğini belirten Timtik, avukatlar olarak iç hukuktan hiçbir beklentilerinin kalmadığını söyledi. Hukukun hükümetin oyuncağı haline geldiğine dikkat çeken Timtik, avukatlar olarak bu gidişata dur demek ve yaratılan bu korku dalgasına kırmak için birleşme kararı aldıklarını ifade etti. OHAL ile çıkartılan KHK’lerin kaldırılması için 11 hukuk örgütün bir araya gelerek OHAL’e Karşı Hukukçular Derneğini kururken, diğer bir taraftan, 22 -23 Ekim tarihlerinde yapılacak İstanbul Baro Kurulu seçimlerine birleşerek girme kararı aldıklarını aktaran Timtik, ÇAG ve ÖDAV’ın birleşerek seçime gireceğini Katılımcı Avukatlar Grubunun ise birleşen bu iki gruba destek vereceğini söyledi. “Biz yandaş ve iktidarın hukuksuzluğuna karşı sessiz kalan bir baro istemiyoruz” diyen Timtik şunları ekledi: “Kazanırsak OHAL ve KHK rejimine karşı mücadele edeceğiz, avukatların uğradığı bu haksız muameleleri bertaraf etmek için direneceğiz.”

...