'Sol İslam’a bakışını değiştirmeli'
'Sol İslam’a bakışını değiştirmeli'
'Sol İslam’a bakışını değiştirmeli'
Tunus’ta düzenlenen Dünya Sosyal Forumu’nda (DSF) yerel, ulusal ve küresel sorunlar tüm yönleri ile tartışılmaya devam ediyor. “Siyasal İslam ve Sosyal Mücadeleler” başlığı altında yürütülen bir seminerde konuşan İslam araştırmacısı Tarık Ramadan, solu İslam’a bakış açısını ve hangi temel üzerinden ortaklık kurması gerektiğini düşünmeye davet etti.
DSF’de bir yandan seminerler, paneller, yuvarlak masa tartışmaları ve buluşmalar yoğun bir şekilde yürütülürken, diğer yandan açılan stantlarda çeşitlik gruplar ve organizasyonlar kendi mücadelelerini anlatıyorlar. Bununla birlikte, sık sık sloganların yükseldiği eylemlere sahne olan El Manar Üniversitesi Kampüsü’nde atölyeler, sergiler ve konserler de paralel olarak düzenleniyor. Kurdish Network (Kürt Ağı) üyeleri ise hem tartışmalara katılıyor, hem de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle imza topluyor.
“Siyasal İslam ve Sosyal Mücadeleler” başlığı altında yürütülen bir tartışmaya, dünya çapında tanınmış İslam araştırmacısı Tarık Ramadan da katıldı. İslam dünyasında “son derece ilerici insanlar gördüğünü” söylerken, ekonomik anlamdaki ilerlemelere de işaret etti.
Özellikle sol grup ve partilere seslenerek Tunus gibi ezici çoğunluğu Müslüman olan ülkelerde “İslam kaçınılmaz olarak referans olacak mı?” diye sorarken, solun “kiminle ve hangi amaç doğrultusunda ortaklık kuracağını belirlemesi gerektiğini” savundu. Ramadan, Dünya Sosyal Forumu Tunus’ta toplanabiliyorsa artık burada sert bir muhafazakarlıktan bahsetmenin bir anlamı olmadığına dikkat çekti.
BAŞÖRTÜLÜ SAYISINA DEĞİL, EĞİTİM VE İŞ POLİTİKASINA BAKMALI
Batı toplumlarındaki “İslamofobi”nin direnişçi dinamizmi engellediğine işaret eden Ramadan, İslam’ın hangi yorumu üzerinden ortaklık kurulacağına bakmak gerektiğinin altını çizdi. Ramadan, “Laikliğin bir çözüm olduğunu söylemek de doğru değil” derken, laikliğin kökenindeki anlayış ile, yasakçı ve ırkçı anlayışların kendisini sert bir şekilde hissettirdiği laik yorumlara dikkat çekti.
Kadın sorununu özellikle gündeme getirmek gerektiğini söyleyen Ramadan, başörtülülerin okullara alınmadığı İslam ülkelerindeki uygulamaları hatırlatarak, kadın özgürlüğünün kıyafet ile özdeşleştirilemeyeceğini belirtti. “Kadın özgürlüğü eğitime erişimden geçiyor” diyen Ramadan, başörtülü sayısına değil ülkelerin eğitim ve kadının işe giriş politikalarına bakmak gerektiğini dile getirdi.
KAPİTALİSTLEŞEN İSLAMCILAR, SOSYALİSTLER…
Hem İslami kesim, hem de solcu kesimin “değişime” bakışına ilişkin sorgulamalarda bulunan Ramadan, “Değişimden ne amaçlandığına bakmak gerek, duruma adapte olmak mı yoksa dünyayı dönüştürmek mi?” diye konuştu.
Ramadan, burada kapitalistleşen İslamcılar ile sosyal demokratlar gibi çeşitli eğilimlere kaydıktan sonra kapitalistleşen sosyalistlere işaret etti.
Sosyal Forum eğer Tunus’ta toplanabiliyorsa, solun İslam’la nasıl bir ortaklık kuracağı konusunda kafa yorması ve eski “muhafazakar İslam yorumundan” çıkması gerektiğini dile getirdi.
YORUMLAMA, UYGULAMA VE GELENEK
Kamu sağlığı doktoru Amel Bin Said, konuşmasında özellikle “siyasal İslam” ile “İslam’da siyaset” kavramları üzerinde durdu. Siyasal İslam denildiğinde İran ve Somali gibi ülkelerin akla geldiğini, sosyal hareketler içerisinde ise Müslüman Kardeşler’in öne çıktığına işaret eden Bin Said, Tunus gibi tamamen Müslüman olan ülkelerde toplumun dinine bağlı olduğunu, İslam’ı politikadan ayırmak gibi yararsız bir çaba içerisine girmemek gerektiğini söyledi. Tunus’taki sürece toplumun katılımının önemli olduğunu dile getiren Bin Said, Müslüman ülkelerdeki insan hakları ihlallerine de dikkat çekti.
Bin Ali, “Geleneksel ataerkil toplumdan kaynaklı sorunlarda kolaylıkla İslam’a bağlanabiliyor” eleştirisini yaparken, özellikle İslam’a ilişkin “yorumlama, uygulama ve gelenek” arasındaki farkı iyi koymak gerektiğini vurguladı.