Sol Parti’li başbakana ırkçılığa karşı olduğu için dokunulmazlık davası
Sol Parti’li başbakana ırkçılığa karşı olduğu için dokunulmazlık davası
Sol Parti’li başbakana ırkçılığa karşı olduğu için dokunulmazlık davası
Almanya’nın ilk Sol Parti (Die Linke) üyesi eyalet başbakanına tahammülsüzlük devam ediyor. Thüringen Eyalet Başbakanı Bodo Ramelow’un dokunulmazlığı, 2010 yılında ‘aşırı sağcı bir grubun yürüyüşünü bloke ettiği’ gerekçesiyle kaldırılmak isteniyor.
Der Spiegel dergisinin online sitesinde yer alan habere göre, Hristiyan Demokrat Parti (CDU) tarafından yönetilen Sachsen eyaletine bağlı Dresden’deki Eyalet Mahkemesi, 5 Aralık’ta Thüringen Başbakanı seçilen Die Linke üyesi Bodo Ramelow’un dokunulmazlığının kaldırılması için Eyalet Parlamentosu’na başvurdu. Ramelow’un seçilmesinden iki gün önce Eyalet Parlamento Başkanı’na gönderilen başvuruya gerekçe olarak, Ramelow’un 13 Şubat 2010’da ‘Junge Landsmannschaft Ostdeutschland’ adlı aşırı sağcı gençlik örgütünün yürüyüşüne karşı düzenlenen blokaj eylemine katılması gösterildi.
Mahkemenin başvurusunda, Ramelow’un binlerce Neonazi karşıtının katıldığı karşı gösterinin organizesinde yer aldığı da savunuluyor.
Bodo Ramelow, Almanya’da bir eyaletin başına getirilen ilk sosyalist başbakan olaran 5 Aralık’ta görevine başlamıştı. Özellikle Thüringen eyaletindeki seçimlerden sonra eyalet başbakanlığını Sol Parti’ye kaptıran CDU’nun hedefinde olan Ramelow, 2010 yılındaki söz konusu Nazi karşıtı eylemde polis ile göstericiler arasında arabuluculuk rolü üstlenmişti. Ramelow, sol ve sağ göstericilerin karşı karşıya geldiği eylem nedeniyle günlük 170 euro olmak kaydıyla 20 gün para cezası ödemeye mahkum edilmiş ve karara karşı itirazda bulunmuştu.
Konuyla ilgili Alman Haber Ajansı dpa’ya konuşan Bodo Ramelow, kendisine yönelik baskı politikasını eleştirirken, dokunulmazlığının kaldırılması talebinin CDU tarafından yönetilen Sachsen eyaletinden geldiğinin altını çizdi. Ramelow, kendisine yönelik takibin ‘saçmalık’ olduğunu söyleyen Ramelow, aşırı sağcı, ırkçı ve anti-semitist eylemlere karşı düzenlenen gösterilerin kriminalize edilemeyeceğine de vurgu yaptı.