Ýnkarcı ve iktidar düşkünü Geçici Hükümetin liderleriyle görüşen Türkler, zenginliklere sahip 21inci yüzyılın Amerikasını Afrikada buldukları için zevkten dört keşe durumda. Türkler şu anda Somaliye yerleşip, ülkenin siyasetine aðırlıðını koyup, Avrupalıların 15inci yüzyıldan sonra Amerikaya yaptıðı gibi Somalinin yeraltı zenginliklerini sömürebilecekleri yanılgısı içindeler. Şimdi eðer Kürt halk açısından bu sömürü çok uzun süredir işlediðine göre Somalide neden işlemesin diye düşünüyorlar. Aynı zamanda Somaliyi gelecekte Afrikanın boynuzu sömürgelerine bir kapı olarak görüyorlar.
Eðer yanıldıðımı düşünüyorsunuz Somalide Türklerin son birkaç aydır neler yaptıklarına bakın. Somaliye büyük yardım malzemeleri saðladılar ve iç savaş ve açlıðın vurguðu Somaliye hiçbir ülkenin yapmadıðı kadar altyapı inşasını gerçekleştirdiler. Önceleri Somaliler bunun cömertçe olduðunu ve bu çabaların arkasında hiçbir şey olmadıðını düşündü.
Birkaç ay önce Türkler, Afrikanın boynuzundaki ülkelerin içişlerine karışmaya başladı. Türkler Somali halkının zorluklarla elde ettikleri demokratik ve barışçıl kendi kaderini tayin hakkını arogant ve açık bir şekilde hiçe saydı. Türkler kendi deyimleriyle birleşik Somaliyi savunduklarını söylediler. Burada kendini Somalinin fatihi sanan sayın Erdoðanın sözlerini düzeltmek ve ona Somali diye bir şeyin olmadıðını söylemek isterim. Somali Cumhuriyeti 1960daki birlikten koparak kurulmuştur. Somali deðil Somali Cumhuriyeti, Somali ülkesidir. Kendisine tüm içtenliðimle biraz zaman ayırp antik ve modern Somali ülkesinin tarihini okumasını öneririm. Bunu Türkiye ile halk arasındak ilişkileri etkileyecek daha fazla zarara yol açacak politik kararlar almadan önce yapması gerekiyor.
Türkiye, Geçici Hükümet tarafından seçilen yüzlerce cahil insanı buradan Ýstanbula kadar götürüp onları uluslararası topluma Somalinin sivil toplum örgütü temsilcileri olarak tanıttı. Bu insanlar gelecekteki ittifak güçleri olmaları umuduyla Ýstanbulda en lüks otellerde aðırlandı, en kalitali restorantlarda onlara yemek yedirildi.
Şu açık bir şekilde görüldü kü Türklerin yardımları ışıltılı boncular takan Afrikalı kabile liderlerinden köleler alan Avrupalıların yardımlarından çok da farklı deðil. Adil olmak gerekirse Türkler Somalilere, Amerikada 19uncu yüzyılda Afrika kölelerine ya da günümüzdeki Kürtlere yaklaşımlarından daha ılımlı bir yaklaşım sergiliyor. En azından Somaliler Ýstanbula eski ve aðzına kadar dolu gemilerle deðil uçaklarla götürülüyor. Somali ülkesi Kürdistandan farklı olarak Türk hava kuvvetleri tarafından bombalanarak yıkılmıyor, yeniden yapılanma sözü veriliyor. Ama kimse Türkiyenin Somali için gelecekte neler düşündüðünü bilmiyor.
Türk liderler Somalilerin dünyanın politik olarak en istikrarlı ve girişimci varlıkları olduðunu bilmiyorlar. Daha da net ifade etmek gerekirse Türkler deðil Somaliler bıçaklarını daha iyi biler.
Somali ülkesinde bugünkü bulanık siyasi ortamın önümüzdeki yıllarda neler getireceðini bilemiyorum ama önümüzdeki yıllarda bu bulanık ortamın bir savaşla kalkacaðını görebiliyorum. Nihai savaş bizim büyük ihtimalle göremeyeceðimiz Türklerin bıraktıðı yaðmacılarla olacak. Belki ben hatalıyım ama inanıyorum ki Türklerin hataları ölümcül ve onlar Somaliyi Avrupalıların 15inci yüzyılda Amerikada yaptıkları gibi rüşvetle kandırılamayacak. Bugün Baðdattaki Yeşil Bölgeye benzeyen Mogadişu kalesinde Türklerin görüştükleri Somalilerin dışında milyonlarca daha iyi eðitilmiş ve siyasal olarak daha sofistike Somaliler bulunuyor.