Yaşananların sonucunun ‘Türkiye’nin çöküşü’ anlamına geldiği vurgulanan yorumda, Avrupa ülkelerine, “Şimdi susanlar, Türkiye’nin çöküşünde suç ortağı olacaklardır” uyarısı yapıldı.

‘ERDOĞAN’IN ÜLKEYİ NEREYE GÖTÜRDÜĞÜ BELLİ: UÇURUMA!’

Siyasette tahminlerin beklendiğinden farklı olabileceği ve bundan dolayı tahmin yapılmasının ‘tehlikeli olabileceği’ kaydedilen Maximillian Popp imzalı Spiegel yorumunda, “Türkiye meselesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi nereye götürdüğü çok net: Uçuruma” denildi.

Erdoğan’ın sadece bir hafta içinde Amed Belediye eş başkanlarının yerine kayyım atama, idam cezasının yeniden getirilmesine dair parlamentoda oylama kararı ve geride kalan son muhalif gazete Cumhuriyet’in 13 çalışanı gözaltına aldırdığı hatırlatılan yorumda, “Bu da yetmezmiş gibi Cuma sabahı hukuk devletine bir darbe daha vurdu. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ve 10 diğer milletvekili polis tarafından gözaltına alındı. Bu şimdilerde Türk politikasında değişmeyen tek gerçek, yani herşeyin sürekli olarak kötüye gitmesi” sözlerine yer verildi.

Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında politikasında düzeltmeler yapabileceği umudu doğduğu hatırlatılan Spiegel yorumunda, sonbahara gelindiğinde karşıtlarının ‘Erdoğan’ın darbeyi hakimiyetini sağlamlaştırmak için kullanacağı’ uyarılarının doğrulandığının altı çizildi.

‘AVRUPA TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN ÇÖKÜŞÜNÜ KAH İLGİSİZLİKTEN KAH OPPORTÜNİZMDEN KAYNAKLI SEYRETTİ’

Tüm yaşananların ‘Türkiye’de demokrasinin çöküşü’ olarak nitelendirildiği yazıda, Avrupa’nın da buna sadece seyirci kaldığına dikkat çekildi. Spiegel yorumunda, “Avrupa, Türk demokrasisinin çöküşüne uzun süre sadece seyretti; bunu da kah ilgisizlikten kah opportünizmden kaynaklı yaptı” diyerek, AB politikası eleştirildi.

MERKEL REFORM YAPARKEN TÜRKİYE’Yİ REDDEDİYORDU, SONRA...

Alman Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye politikasının yanlışlıklarına dikkat çekilen Spiegel yorumunda, Erdoğan’ın Türkiye’yi ‘Avrupa yönünde götürürken’ ve ‘devleti reforme ederken’ bu ülkeye karşı soğuk davrandığını hatırlattı. O dönemde Türkiye’ye AB üyeliği yerine ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisinin Merkel’in ‘ilk hatası’ olduğunun altı çizilen yorumda, ‘ikinci hatanın’ ise Mart ayındaki Mülteci Anlaşması olduğu kaydedildi.

‘ERDOĞAN DEĞİŞMEYECEK; GÖNÜLSÜZCE ORANTILI OLMA ÇAĞRILARI FAYDASIZ’

Avrupa ülkelerinin Türkiye konusunda iki şeyi açıkça görmelerinin gerektiği belirtilen yorumda, bunlardan birinin ‘Erdoğan’ın bir daha asla 2000’li yıllardaki politikalara geri dönmeyeceği’, diğerinin ise yaşanan her olayda ‘Avrupa’nın yaptığı orantılı olma çağrıları’ olduğunun altı çizildi.

Erdoğan’ın bundan sonra yapacağı tek şeyin daha fazla ‘gerginlik’ olacağının vurgulandığı yorumda, şu öneriler yapıldı: “İkincisi ise, gönülsüzce orantılı olma çağrılarıyla hiçbir şey yapılamaz. AB artık Erdoğan’ı kesin dille eleştirmeli ve yaptırımlarla baskı yapmalıdır: AB müzakerelerinin durdurulması veya hükümet üyelerine yaptırımlar gibi”

‘ŞİMDİ SUSANLAR TÜRKİYE’NİN ÇÖKÜŞÜNDE SUÇ ORTAĞI OLACAKLAR’

Spiegel yorumunda yaşananların Türkiye’nin ‘çöküşünü getireceği’ yinelenirken, uyarılar şu sözlerle ifade edildi: “Olabilir, Erdoğan (yaptırımları) hiçte umursamayabilir. Erdoğan, Batı’dan gelen uyarılara tümüyle kapalı görünüyor. Ama şimdi susanlar, Türkiye’nin çöküşünde suç ortağı olacaklardır.”