Stockholm’de Kürt parti ve aydınları Rojava için bir araya geldi
Stockholm’de Kürt parti ve aydınları Rojava için bir araya geldi
Stockholm’de Kürt parti ve aydınları Rojava için bir araya geldi
Soykırım karşıtı insan hakları örgütü Kurdocide Watch CHAK, Rojava’daki son gelişmeleri tartışmak, Esad rejimi ve çetelerin saldırılarına karşı direnen Rojava halkıyla dayanışmak için yapılabilecek etkinlikleri belirlemek amacıyla İsveç’in başkenti Stockkholm’de Kürt siyasi partilerinin temsilcileri ve Kürt aydınlarının katıldıkları bir toplantı düzenledi.
PYD Avrupa Temsilcisi Zuhat Kobani’nin de katıldığı toplantıda, Kürt siyasi parti temsilcileri ve aydınları bölge ülkelerinin Rojava’da Kürtlerin satatü kazanmalarını engellemek için değişik entrikalara başvurdukları, Rojava’nın geleceğinin Kürtlerin Orta-Doğu’daki konumunu belirleyeceği tesbitlerinde bulunarak tüm Kürtlerin Rojava halkını ve devrimini desteklemesi ve savunması üzerinde görüş birliğine vardılar.
Toplanın açılış konuşmasını yapan CHAK Başkanı Azad Hayderi, Rojava’daki Kürt Halkına yönelik baskı ve saldırıların tarihçesini özetledikten sonra Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan destekli çetelerin son bir aydır Rojava Halkına karşı giriştikleri canice katliamlara değindi. Dış dünyanın tepkilerini zayıf ve yetersiz bulduklarını belirten Heydari, Özgür Suriye Ordusu’nun El Nusra tarafından yapılan katliamlara karşı tavır almadığına dikkat çekti.
CHAK’ın Rojava halkına gönderdiği ilaçlarınTürk devleti tarafından engellendiğini ve ilaçların depolarda çürümeye terk edildiğini, Rojava’ya gönderdikleri ambulansın “Kurdocide” adından dolayı sınırdan geçmesine izin verilmediğini ve ambulansın yerine ulaşmasını sağlamak için zorunlu olarak “Kurdocide” ismini değiştirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Heydari, geçmişte Irak’ta yaşananlarla şimdi Rojava’da olanlar arasındaki benzerlikler olduğuna dikkat çekerek “Saddam Hüseyin Irak’ta Barzanilere saldırdığını söylüyordu ama 180 bin Kürdü katletti. Şimdi Rojava’da El Kaide yalnızca YPG’lileri öldürdüğünü söylüyor ama yalan söylüyor. Sivil Kürt Halkını katlediyorlar” dedi. Heydari Kürt siyasi partileri veKürt aydınlarının olanları Dünya kamuoyuna duyurması ve siyasi partilerle ilişki kurarak diplomatik girişimleri yoğunlaştırmasının zorunluluğuna da vurgu yaptı.
KÜRTLERİ ROJAVA’DAN SÜRMEK İSTİYORLAR
Suriye Birlik Partisi (Yekiti) Avrupa Temsilcisi Sait Melle, Rojava’da selefi ve İslami güçlerin Kürtlere yönelik katliamlar gerçekleştirdiklerini, amaçlarının Kürtleri Rojava’dan sürmek olduğunu söyledi.
İslamcı terörist örgütlerin Rojava’nın demografik yapısını değiştirmek, Kürtleri bölgeden sürerek yerlerine Arapları yerleştirmek amacıyla saldırılarını yoğunlaştırıldıklarını söyleyen Melle, Esad rejimiin de aynı şeyi istediğini belirterek “Eğer İslami kesimler Suriye’de kazanırlarsa bu hem demokrasi hem de Kürtler için büyük bir felaket olur. Her Kürdün düşü olan bağımsız, demokratik ve özgür bir Kürdistan umudu yok olur. Bundan dolayı tüm Kürtlerin Rojava Halkına sahip çıkmaları, onlara yönelik zulme karşı mücadele etmeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Şu anda Kürtler açısından en acil görevin birlik oluşturmak ve Rojava devrimini savunmak olduğunu vurgulayan Melle, yurt dışında yaşayan Kürtlerin diplomasi atağı başlatmasının zorunluluğuna da değindi. YPG gerillalarının kahramance direnişleri sayesinde Rojava topraklarının korunduğunu ve sorunun uluslararası kamuoyuna mal olduğunu da dile getirdi.
KÜRTLER FAKTÖR OLMAKTAN ÇIKIP AKTÖR VE MODEL OLDU
PJD Avrupa Temsilcisi Zuhat Kobani, Rojava’nın yeni bir sürece girdiğini ve bu süreçte Rojava’da yaşayan tüm Kürtlerin yer almaları gerektiğini söyledi. Şu ana kadar Rojava’da uygulanan stratejinin başarılı olduğunu düşündüğünü söyleyen Kobani, “Biz topraklarımızı, Rojava’yı koruyabildik. 19 Temmuz 2012’de yeni bir dönem başlattık ve Rojava’yı özgürleştirdik. Ondan sonra hem Suriye hem de Orta-Doğu’daki diğer devletler Kürtlere başka gözle bakmaya başladı. Dünya ilk kez Suriye’deki Kürtleri siyasi bir güç olarak gördü. Kürtler faktör ve gözlemci olmaktan çıkıp aktör ve Orta-Doğu Halkları için bir model oldu” dedi.
Kürtlerin başarılarının ve kendi kendilerini yönetmelerinin bazı güçleri korkuttuğunu, bu güçlerin Kürtlerin statü kazanmalarını engellemek için çeteleri ve terör örgütlerini devreye koyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Suriye muhalefeti Kürtlere yönelik ambargo uyguluyor. Kürtleri kendileriyle birlikte hareket etmeye mecbur bırakmak istiyor. Muhalefetin kendine göre kurduğu sistem içinde Kürtlere bir statü verilmiyor. Birinci Dünya Savaşı yıllarında da Kürtlere aynı şeyleri yaptılar. Yapılan anlaşmalarda Kürtlere statü verilmedi. Bugün aynı şeyi yapmak istiyorlar. Ama Kürtler bunu asla kabul etmeyecek.”
ROJAVA’NIN SAVUNULMASI İÇİN SEFERBERLİK
Rojava’nın savunulması için bir seferberlik olduğunu, yedisinden yetmişine kadar tüm Kürt halkının geleceğini, onurunu ve kimliğini savunmak için harekete geçtiğini belirtikten sonra bunun en iyi şekilde yürütülebilmesi için Kürtlerin ulusal birliğinin sağlanmasının önemine değindi. Şu anda Rojava halkının kendi kendini yönetebilmesi için geçici bir yönetim oluşturup 6 ay içinde seçimlere gitmeyi hedeflediklerini söyleyen Kobani, bunun gerçekleşmesi için tüm parti ve örgütlerin anlayış birliğine varmaları gerektiğini dile getirdi.
”Biz parti olarak geçmişte hatalar yaptık. Bunlar için özür diliyoruz. Artık bunları bir tarafa bırakıp geleceğe bakalım. Birbirimizin ellerini tutup birlikte çalışalım. Şu anda Rojava Halkının yardıma ihtiyacı var. Avrupa’da 2 milyon Kürt yaşıyor. Rojava’daki Kürtlerin başkalarına el açmasına gerek yok. Informasyon ve diplomaside Rojava’ya yardım edilmesi gerekir” diyen Kobani, Rojava Kürtlerinin tüm dünyaya doğru bir şekilde tanıtılmasının, orada yaşananların doğru bir şeklide aktarılmasının önemine dikkat çekti.
Kürdistan’ın üç parçasındaki Kürtlerin Rojava için seferber olmaları ve birlikte çalışmaları gerektiğini söyleyen Kobani “Eğer Kürtler Rojava’da başarılı olursa tüm parçalarda başarılı olurlar. Arap Baharı Tunus’ta başladı Mısır’da devam etti. Aynı şey Kürdistan’da da olabilir. Tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Her Kürt görevini yapmak zorunda. Dargınlıkları ve kırgınlıkları bir tarafa bırakmanın ve birbirimizi kucaklamanın ve Kürt Halkı için yapılması gerekenleri yapmamızın sırasıdır” şeklinde konuştu.
GERİLLALARIN DİRENİŞİNDEN ONUR DUYUYORUM
İsveç Suriye Kürt Konseyi’nden Ruken Musto, Rojava’da Kürtlere yönelik katliamlar yapıldığını ve buna karşı tüm Kürtlerin parti ve kişisel çıkarları bir kenara bırakıp birlikte çalışmaları gerektiğini söyledi. Kürdistan topraklarında artık kardeş kavgası olmasını istemediklerini söyleyen Musto, gerillaların gösterdikleri direnişten büyük onur duyduğunu ve tüm Kürtlerin bu mücadeleye destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Suriye İlerici Demokrat Partisi (PPDIC) adına bir konuşma yapan Dr. Ubey Ahmed, El Kaide’nin Kürtleri topraklarından sürmek için planlı olarak Rojava’ya saldırılar gerçekleştirdiğini söyledi. Şam ile Kürdistan arasında 750 kilometrelik bir mesafa bulunduğunu ve Esad’ın bu sıralar Kürtlerle çatışmak istemediğini ama bazı ülkelerin en Nusra gibi akımları Kürtlere saldırttıklarına dikkat çeken Ahmed, Özgür Suriye Ordusu ve ona bağlı çeteleri Kürdistan’da görmek istemediklerini söyledi. Özgur Suriye Ordusu ve SUK’un El Nusra’nın gerçekleştirdiği katliamlarla ilgili açıklama yapmamasını kaygı verici bulduğunu, bunun herkes tarafından ciddiye alınması gerektiğini dile getirdi. 16 Kürt örgütünün birlikte Kürt Yüksek Konseyi oluşturmalarına ve Suriye’nin birliğinden yana olduğunu açıklamalarına rağmen SUK ve ÖSO’nun Kürt Halkının en temel haklarını tanımadıklarını da dikkat çekti.
“SINIRIN KAPATILMASINDAN UTANÇ DUYUYORUM”
Goran Partisi İsveç Sorumlusu Saman Ali, Kürdistan’ın dört parçasında yaşayanların Sorani veya Kurmanci lehçesini konuşmalarının önemli olmadığını, asıl önemli olanın Kürtlerin ulusal çıkarları olduğu ifade etti. El Kaida’yla bağlantılı terör örgütlerinin Kürtleri öldürürken Güney’deki Kürt Yönetimi’nin sınırları kapatmasından utanç duyduğunu söyledi. Sınır kapılarının hemen açılması gerektiğini söyleyen Ali, “Kürdistan’ın ortasından geçen tüm sınırlar ortadan kalkmalıdır. Kürtler birbirlerine sınır koyamaz” şeklinde konuştu. Ve Rojava’daki direnişe dört parçada yaşayan Kürtlerin destek vermek zorunda olduklarını ifade etti.
PJAK adına konuşan Josef Soltani, Rojava halkının hem Esad hem de el Kaide bağlantılı çetelere karşı kahramanca direndiğini belirtti ve tüm Kürtlerin bu direnişe her türlü olanaklarını kullanarak destek vermesi gerektiğini belirterek “Dört parçadaki Kürtler her ilde her hafta Rojava’yla dayanışma gösterileri yapılmalı. Basınla, sosyal medyayla, gösterilerle, diplomatik girişimlerle Rojava’nın sesini dünyaya duyuralım” dedi.
ROJAVA İÇİN ENFORMASYON MERKEZİ KURULSUN
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) adına konuşan Dilgir Rıfat, Rojava’daki katliam ve saldırılardan büyük üzüntü duyduğunu, KYB olarak Rojava için yapılacak her türlü girişimin içinde olacaklarını söyledi. İsveç Kürt Federasyonu’nun önceki gün Stockholm’de yapılan Rojava’ya destek eylemine katılmamasını eleştiren Rıfat, Rojava halkını savunmak için tüm Kürtlerin bir araya gelmesinin önemine değindi.
Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi de Rojava’daki gelişmelerin İsveç ve Dünya basınına sağlıklı bir biçimde yansıtılması için bir informasyon merkezinin oluşturulmasının gerekli olduğunu söyledi. Rojava’dan sağlıklı bilgi alamadıkları için konuyu İsveç basınına yansıtmakta güçlük çektiklerine dikkat çekti.