İsveç Kürt Konseyi’nin çağrısı üzerine Stockholm’un Medborgarplatsen Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi Rojava’da halkı saldıran çeteleri lanetledi ve kimliği, onuru ve ülkesi için direnen Kürt Halkının yanında olduğunu haykırdı. Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de de Avrupa Komisyonu binası önünde Rojava direnişine destek eylemi vardı.

Stockholm’de düzenlenen eylem Rojava ve Kürdistan’daki mücadelede yaşamını yitiren devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Eylemde İsveç Kürt Konseyi adına yapılan konuşmada, Suriye’de Kürtlerin Esad rejimi ile kendisini “Özgür Suriye Ordusu” olarak tanımlayan gruplar arasındaki çatışmada taraf olmadığı, üçüncü bir yol siyaseti izleyerek Kürt Halkının çıkarlarını savunan ve savaşın Kürdistan’a yayılmasını engelleyen bir politika izlediği belirtildi.

Geçtiğimiz yılın Temmuz ayında Kürt halkının yaşadığı bölgelerde denetimi ele geçirdiği ve sosyal yaşamı örgütlediği belirtilen açıklamada, bundan rahatsızlık duyan ve Kürtlerin statüye kavuşmasını istemeyen güçlerin bundan bir ay önce El Nusra gibi çeteleri Kürt Halkına saldırdıkları belirtildi. 5 Ağustos günü El Nusra’nın Tal-Abyad’a saldırarak 120 çocuk olmak üzere 450 sivili katlettiği hatırlatılan açıklamada dış dünyanın olanları izlemekle yetinmesine tepki gösterildi. Katliamların durdurulması için Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve İsveç Hükümeti’ne harakete geçme ve somut önlemler alma çağrısında bulunuldu.

ROJAVA’DAKİ DİRENİŞ TÜM KÜRTLERİN KADERİNİ BELİRLEYECEK

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Avrupa Temsilcisi Zuhat Kobani, Kürt Halkının ve YPG’nin Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi ülkelerin destek verdiği El Nusra gibi çetelere karşı kahramanca bir mücadele verdiğini, Kürdistan’da barınmalarına izin vermediğini belirterek Kürdistan’ın diğer parçalarında yaşayan Kürdistanlılar ve Kürt Halkının dostlarını Rojava Halkıyla dayanışmaya çağırdı.

Kürt Halkının Rojava’da tarihi bir fırsat yakaladığını ve bu fırsatı iyi değerlendiğini belirten Kobani, Kürt Halkının kazanımları korumasının stratejik bir öneme sahip olduğunu ve Kürdistan’ın diğer parçalarında yaşanan Kürtlerin geleceğini belirleyebilecek önemde olduğuna vurgu yaparak konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hiç kimse öldüğünde zenginliklerini beraber götürmüyor. Dönem onur ve şerefi savunma dönemidir. Yoldaşlarımız direnerek, şehit düşerek tarih yazıyor. Biz onların yolundan ve onların kararlığıyla zafere kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

ROJAVA’DA SOYKIRIM YAPILMAK İSTENİYOR

Soykırım Karşıtı İnsan Hakları Derneği, Kurdocide Watch CHAK Başkanı Azad Heydari, El Anfal döneminde Saddam rejiminin Kürtlere yönelik uyguladığı soykırımının benzerinin bugün Rojava’da El Nusra ve İrak-Şam İslam Devleti gibi terörist gruplar aracılığıylayapılmak istendiğine dikket çektikten sonra Kürt Halkının bu tür çeteleri Kürdistan’da barındırmayacağını söyledi. Türk devletinin bu çetelere destek vermesini ve Kürt halkına ulaştırılmak istenen insani yardımların engellemesini eleştiren Heydari, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelere Rojava’dan ellerini çekmeleri çağrısında bulundu.

Sol Parti adına konuşma yapan Mehdi Oğuzsoy, hem Esad, hem de El Nusra gibi aşırı dinci kesimlere karşı direnen Kürt halkının çizgisini ve her iki güce de karşı kararlı tutumunu desteklediiklerini vurguladıktan sonra İsveç Dış İşleri Bakanı Carl Bildt’i çetecilerin Kürt halkına karşı işlediği katliamlara karşı sessiz kaldığı için eleştirdi. Rojava’da Kürt halkına yönelik katliam ve saldırıların durdurulması için Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in devreye girmesini talep ettiklerini dile getirdi.

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Suriye devletinin kurulmasıyla birlikte Kürtlerin her türlü hakları ve kimliklerinin inkar edildiğini, Kürtlerin arazilerine el konulduğunu hatırlattıktan sonra bundan bir yıl önce ayağa kalkarak mevziler kazanan Kürtlere karşı hem Esad hem de El Nusra gibi terörist güçlerin saldırıya geçtiğini söyledi.

HER DEMOKRATIN GÖREVİ ROJAVA HALKINA SAHİP ÇIKMAKTIR

“Rojava Kürtler on yıllar boyu Türkiye ve diğer ülkelerden kaçarak kendilerine sığınan Kürt, İranlı, Türk ve Araplara kapılarını açtı. Yemeğini onlarla paylaştı. Şimdi her demokratın görevi Rojava Halkına sahip çıkmak ve desteklemektir” diyen Baksi, Kürt Halkının ele geçirdiği mevzilerde tutunmasının ve konumunu sağlamlaştırmasının önemine vurgu yaptı.

PKK, PJAK, PYD bayrakları, Rojava’da şehit düşen devrimcilerin resimleri ve Rojava devrimini destekleyen ve çetelerin saldırılarını kınayan pankratların taşındığı gösteride “Biji YPG” ve “Biji Serok Apo” slogonları atıldı.

Dört parçadan Kürdistanlıların Rojava halkı için bir araya geldiği gösteriye Türkiyeli dernek ve devrimci gruplar da katılarak destek verdi.

HELSİNKİ’DEN ROJAVA’YA DESTEK

Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de ise Avrupa Komisyonu binası önünde bir araya gelen Kürtler Rojava direnişine destek mesajı verirken çetelerin katliamlarını da protesto etti.

Dört parçadan çok sayıda Kürdistanlının katıldığı eylem şehir merkezindeki tren istasyonu önünden Avrupa Komisyonu binasına kadar bir yürüyüşle başladı. Yağmur altında gerçekleşen yürüyüşte sık sık “Biji Berxwedana Rojava”, “Biji YPG” ve “Şehit Na Mirin” sloganları atıldı. Yürüyüşe Finli dosların da yoğun olarak katıldığı görüldü.

Eylemde Rojava’ya destek yürüyüşünün taleplerini içeren bir dosya Avrupa Komisyonu temsilcilerine verildi.

AK temsilciğini önünde gerçekleştirilen mitingde bir konuşma yapan Şeyh Saide Piran camisi imamı Mella Nuri,, Kürtlerin Rojava’daki direnişinin kutsallık mertebesinde olduğunu kaydederek, tüm Kürdistan’ın çetelere ve onların zulmüne karşı mücadele etmesi gerektiğini belirtti.

Yaklaşık iki saat süren gösteri alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.