Strasbourg’dan yarınki eyleme katılım çağrısı

Fransa'nın Strasbourg şehrindeki nöbet eylemine katılan kurum temsilcileri yarın ve Cumartesi günü Strasbourg’da yapılacak kitlesel eylemlere katılım çağrısı yaptı.

Kürt kurum temsilcilerinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü talebiyle Strasbourg’daki nöbet eylemi devam ediyor. 5’inci yılına girecek eylemlerine yönelik görüştüğümüz kurum temsilcileri Avrupa ülkelerinin Türkiye politikasındaki tutarsızlıklara son vermelerini isterken, Kürt halkının da bulunduğu her alanda ayağa kalkması çağrısı yaptılar.

Yarın ve Cumartesi günü Strasbourg’da yapılacak kitlesel eylemlere katılım çağrısı yapan temsilciler, ayrıca tüm dünyada başlatılan eylemlerde de  Öcalan’ın özgürlüğünün haykırılmasını istiyor.

400’ü aşkın dernek, federasyon ve inanç birliğini bünyesinde bulunduran Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) tarafından alınan karar kapsamında nöbeti devralan bazı kurum temsilcilerinin görüşleri şöyle:

Ali Matur: “Mezopotamya Demokratik Kültür-Sanat Hareketi (Tev-Çand)  İsviçre örgütü adına buradayız. Diğer arkadaşlarımızla birlikte Avrupa’daki kurumlar adına şu anda 4’üncü yılını geride bırakan Önderliğe özgürlük nöbetindeyiz. Önderliğimizin şahsında katledilmek istenen 40 milyonluk Kürt halkının ve tahrip edilen Kürdistan’ın özgürlüğü de yine Önderliğimizin özgürlüğünden geçiyor.

Bizler şunu iyi biliyoruz; Önderliğimizin özgürlüğü Kürdistan’ın özgürlüğü demektir, Onun özgürlüğü kadın, çocuk, bütün Kürdistan halkının özgürlüğü demektir. O şiarla, bütün halkımızı bu hafta sonunda yapılacak ve bu nöbet eylemini 4’üncü yılında taçlandıracak olan geniş katılımlı yürüyüşe davet ediyoruz. Önderliğimizin özgürlüğü bizim bitmeyen şiarımız olacaktır; ta ki o özgürleşene kadar.”

‘ANLAŞMALAR GEREĞİ SAVAŞ İHLALİ ANLAMINA GELEN POLİTİKALARA GÖZ YUMULUYOR’

NAV-DEM Eşbaşkanı Fatoş Göksungur: “KCDK-E’nin kongresinde aldığı karar gereği biz bu nöbet eylemini devralmış durumdayız. Buradaki amacımız, tamamen Önderliğimiz üzerindeki tecrit politikalarını kaldırılmasıdır. Türk Devleti’nin Kürdistan’da uygulamış olduğu katliamlara da dikkat çekmektir.  Ama biz, bildiğiniz üzere, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, İnsan Hakları Mahkemesi gibi kurumlar maalesef kendilerinin hazırladığı Avrupa hukukuğuna bile ters düşen bir zihniyetle Kürtler üzerinde yaşanan bunca katliam ve kıyım ile Önderlikleri üzerindeki tecrit politikaları konusunda tamamen iki yüzlü bir politika izliyorlar.

Bu da şu anlama geliyor: Türk Devleti’yle yaptıkları anlaşmalar gereği kendi hukuklarını çiğneyen ve uluslararası sözleşmeler gereği savaş ihlali olan politikalara göz yumuyorlar. Bizler bu politikaları da kınıyoruz, ama biz bu direnişimize devam edeceğiz.

Avrupa’daki halkımızın da bu noktada daha duyarlı olması gerekiyor. Çünkü Önderliği özgür olmayan bir halkın kendisinin de özgür olmayacağının bilincindeyiz. Çünkü Kürdistan halkı şahsında Önderlik esir alınmıştır. Bu da bütün halkı ve de Avrupa’daki Kürtleri de ilgilendiren bir durum. Bu noktaya dikkat çekmek istiyorum.”

Osman Ayaz: “Viyana Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına buraya geldik. 4 yıl önce başlatılmış Önderliğe Özgürlük Nöbeti kapsamında biz de KCDK-E’nin çağrısına uyarak buraya geldik. Tabii Önderliğimizin özgürlüğü için tutulan bu nöbet bugüne kadarki eylemler içerisinde en uzun evrimli eylem. Bu eylem benim için çok anlamlı ve önemli.

Biz de, Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için elimizden geldiği kadar üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Önderliğimizin özgürlüğünü sağlayana kadar bu ve benzeri eylemlerin sürekli kılmaya çalışacağız.”

‘AK’NİN TÜRKİYE’NİN ÜYELİĞİNİ GÖZDEN GEÇİRMESİ GEREKİYOR’

Cahit Zerdeşti: “Navenda Yekitiya Komelen Ezidiya (Nav-Yek) adına buradayız. Eylemimiz büyük bir coşkuyla devm ediyor. Tabii bu eylemin bir özelliği var; tüm Kürt kurumları ve yine inanç gruplarının kurumları bu haftaki nöbeti devraldılar. Zira 25 Haziran’da 4 yılı geride bırakılıyor ve aralıksız süren bu nöbet artık 5’inci yılına giriyor.

Tabii Sayın Öcalan özgür kalmadan Türkiye başta olmak üzere Orta Doğu ülkeleriyle sorunlar çözülemeyecek. Diğer yandan, Avrupa devletlerinin Avrupa Konseyi’nde Türkiye’nin üyeliğini artık net bir şekilde gözden geçirmeleri ve halkımıza karşı insanlık dışı uygulamalarından ötürü bu üyeliğe son vermeleri gerekiyor.”

‘YARIN STRASBOURG’DA OLALIM’

Ali Poyraz: “İngiltere Halk Meclisi adına katılııyorum ve 26 Haziran’a kadar burada eylemde olacağız. Öncelikle kendisine insanım diyen herkese çağrımız, yarın burada yapılacak kitlesel mitinge katılmalarıdır.

Bunun dışında şu anda Kürtlerin bulunduğu her alanda, Japonya’dan Kanada’ya, Avustralya’dan Avusturya’ya kadar Kürtlerin yaşadığı ve Kürt kurumlarının bulunduğu her ülkede eylemsellikler var. Tüm insanlarımızın bulundukları alanlardaki eylemselliklere katılım çağrısı yapıyoruz.”

Hesen Afrin:  “PYD’nin Strasbourg’daki temsilciliği adına katılıyoruz diğer tüm kurum temsilcileriyle birlikte. Bu eylemin önemi biliniyor. Yine biliyoruzki, Başkan Apo’nun fikirlerini temel alarak yürüyoruz. Başkanın fikirleriyle artık Orta Doğu’da ve diğer dünya ülkelerinde önemli bir noktaya gelindi. Rojava artık özgürlüğe doğru gidiyor; Kuzey’de de bir şekilde çözüme gidecek. Avrupa’da Kürt sorununa yaklaşımda önemli bir değişim yaşanıyor.

Tabii tüm bunlar Başkan Apo’nun görüş ve fikirleri sayesinde oluyor. Biz de onun özgürlüğü için her daim ayaktayız ve onun özgürlüğü sağlanmadan da bu ayakta olma durumumuz devam edecektir.”

KOÇ: ERDOĞAN VE AKP’NİN KİRLİ POLİTİKALARININ ORTAKLIĞINI YAPIYORLAR

KCDK-Avrupa olarak kongrelerinde Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’nin 4’üncü yılında nöbeti devralma kararı aldıklarını hatırlatan Yüksel Koç, tüm bileşenlerin katıldığı nöbet eylemin bu anlamıyla ‘özel bir eylem’ olduğunun altını çizdi.

“Bu nöbet aslında bizim için bir başlangıçtır. Yani kongremizden sonraki eylem startımızdır. ‘Başkan Apo’ya özgürlük, Kürdistan’a Statü’ biçiminde devam ettireceğiz. Daha önce AK’ye ve CPT’ye verilmiş 10 milyon imzamız vardı. Tabii bizler imzaları vermişiz ve artık buna karşılık bize bir cevap verilmesi gerekiyor.

3 günü geride bıraktığımız bu nöbet eyleminde her gün sabahları ve öğleden sonraları arasında birer seminer düzenliyoruz. Burada daha çok toplumsal sistemin inşasına yönelik olarak kurum temsilcilerimiz ve  yine Alevi, Ezidi ve Müslüman arkadaşlarımızın katılımıyla seminerler yapıyoruz. Ayreten arkadaşlarımız hem AK hem de CPT önünde amaçlarımızı ve taleplerimizi anlatan bildiriler dağıtıyorlar.

Yine bilindiği üzere Rojava’dan bir heyet, HDP ve ayrıca sivil toplumu temsilen 3 Kürt heyeti AK içerisinde görüşmeler sürdürüyor.

Ayrıca şu anda bu eylemimize paralel olarak temsiliciliklerimizin olduğu tüm dünya ülkelerinde çadırlar açıldı ve siyasi partiler, sivil toplum örgütleriyle görüşme, bilgilendirme gibi çalışmalar yürütülüyor. Biliyoruzki, Avrupa ülkeleri ve hükümetleri Tayyip Erdoğan ve AKP kirli politikalarının ortaklığını yapıyorlar. Ama Avrupa devletlerinin tutumuna rağmen halklarsa bizi destekliyor ve bize sempati çok yüksek düzeyde.

Bugün herkes biliyorki, Orta Doğu’daki en büyük bela DAİŞ’tir ve bunlara karşı mücadele eden en etkin güç Kürtlerdir. Biz de bütün dünyaya diyoruz ki; ‘Eğer siz Orta Doğu’da barış istiyorsanız, bunun yolu Öcalan’ın oluşturduğu paradigmadan geçiyor. Başkan Apo’nun sadece Kürtler için değil, Orta Doğu barışı için de özgür olması gerekiyor.

YARINKİ EYLEME ÇAĞRI

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, yarın HDP heyetinin de katılacağı basın toplantısına ve sonrasında düzenlenecek mitinge de çağrı yaptı.

Koç, şöyle dedi: “Bu mitingde sesimiz gür çıkmalı. Çünkü büyük bir ihtimalle Avrupa Konseyi’nde Türkiye raporu oylanacak. Bu oylama öncesinde bizlerin de sesimiz gür çıkmalıdır. Biz o gün çok güçlü bir sesle ‘Türkiye’nin AK’den atılması için’ çağrı yapmalıyız. Yarınki eylemimize herkes tarihi bir görkemlilikle katılmalı ve yanı başındaki arkadaşını, komşusunu katmayı kendisine görev bilmelidir.”

 

...