‘Suriyeli mültecilere vatandaşlık verilmesi seçim yatırımıdır’
Türk devletinin Suriyeli mültecilere vatandaşlık vermesini seçim endeksli bir yatırım olarak değerlendiren GÖÇDER Eşbaşkanı Yılmaz Kan, duyarlı tüm kesimleri bu konuya ilişkin adımlar atmaya davet etti.
MELEK YÜKSEL
AMED
Çarşamba, 20 Temmuz 2016, 07:05
Suriye’de patlak verip Türkiye ve diğer Kapitalist güçler tarafından tırmandırılan iç savaşın neoliberal ekonomiyi güçlendirip, Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleşmesine hizmet ettiğini belirten GÖÇDER Eşbaşkanı Yılmaz Kan, “Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından Türkiye’ye yerleşen 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmek istenmesi insani veya vicdani sebeplerden ziyade AKP’nin politikalara hizmet etmektedir” dedi. Türkiye’ye mülteci akınının nedeninin AKP’nin DAİŞ’e el altından verdiği destek olduğunu belirten Kan, bugün mültecilerin ucuz bir işgücü kaynağı olarak değerlendirildiğini belirtti.
Türk devletinin Suriyeli 3 milyon mülteciye vatandaşlık hakkı tanımasının altında yatan sebeplerden en önemlisinin Kürdistan’daki demografik yapıyı değiştirerek bölgeyi asimilasyona açık hale getirmek olduğuna vurgu yapan Kan, “Kürdistan’da yaklaşık 1 yıldır devam eden çatışmaların ardından devlet Nusaybin, Sur, Gewer, Şırnak gibi yerlerde kamulaştırmaya giderek nüfusun neredeyse tamamını oluşturan Kürtleri asimile etmek ve Kürt-Arap gerginliği yaratmak adına inşa edeceği TOKİ ya da evlere vatandaşlık vereceği Suriyelileri yerleştirmek istiyor. Hükümet niyet konusunda samimi ise yani niyeti insani temelde çıkarsız bir yardım ve dayanışma ise; söz konusu TOKİleri İzmir’de, Ankara’da, Bolu’da yapsın ve söz konusu Suriyelilerin en azından yarısını oraya yerleştirsin” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN GÖÇ VE NÜFUS POLİTİKALARI İYİ OKUNMALI
“Daha önce ülkelerine dönecekleri söylenen 3 milyon Suriyeliye vatandaşlık verilmek istenmesinin en önemli ve asıl sebebi ise AKP iktidarının seçim hesabıdır” diyen Kan, şöyle devam etti; Türkiye Cumhuriyetinin 1920’li yıllardan günümüze kadar devam ettirdiği zorla göç ettirme politikaları çerçevesinde Şark İskan Planı’ndan , köy ve şehirlerin boşaltılmasına varan asimile etme, kültürel soykırıma uğratma ve Kürtleri yok etmeye dayalı bir göç dalgası söz konusu iken demokratik kesimlere çağrımız Türkiye’nin göç ve nüfus politikalarını iyi yorumlayıp buna dair adımlar atmalarıdır.”