Suruç şehitleri için Kadıköy'den Ankara'ya yürüyüş

SGDF, Suruç Katliamı'nda yaşamını yitirenler için yarın Kadıköy'den Ankara'ya yürüyüş başlatacak.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Suruç Katliamı'nın her yıl dönümünde düzenlediği “Adalet Haftası”nı bu yıl da gerçekleştirecek. Birçok kente eylem ve etkinliklerin startını veren SGDF, 9 Temmuz’da Kadıköy Belediyesi önünde Suruç aileleri ve yaralılarıyla bir araya gelerek, basın açıklaması yapacak, daha sonra Ankara’ya temsili yürüyüş başlatacak.

Kadıköy’de bir müddet ailelerle yürüyecek olan gençler, daha sonra arabalarla Ankara’ya doğru yola çıkıp, 10 Temmuz’da Ankara Gar Katliamı için yapılan anma etkinliğine katılacak. 9 Temmuz’da Amed ve Adana’da yapılacak açıklamaların yanı sıra İzmir’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Deniz Poyraz için adalet herkes için adalet” temalı açıklama yapılacak.

 'MAHKEME GENÇLERİ KUSURLU BULDU!'

SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Şükran Yaren Tuncer, şöyle dedi: "Katledilen de tutuklanan da yine biz oluyoruz. Ayrıca mahkeme, gençlerin Suruç’ta bulunmalarını kusurlu olarak buldu. Sıcak çatışma bölgesine gittikleri iddiasıyla yüzde 50 kusurlu olduklarına dair mahkemenin kararı bulunuyor. Halkın gözü önünde katledilenleri suçlu ilan ediyorlar. İşte buna karşı sokaklarda barikat barikat mücadele edeceğiz. Bu adalet mücadelesini de yürütürken, katliamı gerçekleştirenlerden adalet istemiyoruz. Biz, bu topraklarda ezilen halk ve topluluklardan adalet talep ediyoruz. Adalet bizim elimizle gelecek. Bunun için her yıl 20 Temmuz gününü bir hesaplaşma gününe çeviriyoruz.”

Tuncer, katliamın Kürt ve Türkiye halklarının birlikteliğine yönelik olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Gençler, Kürt kentlerindeki öfke ve isyanı Rojava devrimi ile buluşturmaya, devrimi Türkiye’ye ve Kürt kentlerine taşıma hedefiyle yola çıkmışlardı. 33’lerin kendisi esasında Gezi’lerin çocuklarıydı. Gezi’nin ruhuyla Rojava devrimiyle buluşmaya gidenlerdi. Kobanê’de kendi kaderini eline almış, bir halkın yaralarını sarmak, o halkla dayanışma göstermek, orada çeşitli dayanışma pratiklerini göstermek istiyorlardı. Aynı zamanda çocuklarla buluşmak ve onlara çeşitli konularda eğitimler vermek istiyorlardı. Kobanê’nin inşası için oraya gidiyorlardı. Zaten şiarda ‘Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz’ idi. İşte katliamda tam da bu şiara karşı yapıldı."

‘ADALET ANCAK SOKAKTA SAĞLANIR'

Türkiye'deki gençlerin Rojava'yı sahiplenmesinin bölgesel devletleri korkuttuğunu sözlerine ekleyen Tuncer, “Bu devletin temellerinde zaten Kürt halkına dönük inkar ve imha var. Bu ülkede demokrasi, özgürlük, adalet ve eşitlik isteyen Kürt halkına, ezilen halklara, kadınlara, gençlere ve işçi ve emekçilere dönük faşist terör, baskı ve yasak cenderesi var. Elbette ki şu devleti çok rahatsız etti; Gezi direnişi çocuklarının Rojava çocuklarıyla buluşması ve bölgeye taşıma isteği devleti çok rahatsız etti. Barbar DEAŞ maşasıyla bunu engellemek ve bu topraklardaki toplumsal mücadeleye bir gözdağı vermek istedi. Bu katliam bir devlet ve DEAŞ işbirliği çerçevesinde gerçekleşti” dedi.

Eylem ve etkinliklere katılım çağrısı yapan Tuncer, adaletin ancak sokakta sağlanabileceğini vurguladı.