Tabibler Birliği'nin İmralı Adası'na gitmek için yaptığı başvuru ardından açıklama yapan Kürdistan'daki Tabib Odaları, "sürecin sağlığı Öcalan'ın sağlığına bağlıdır" dedi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı ziyaret için İmralı'ya gitmeye hazır olduklarını duyurdu. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın, sağlık sorunları için İmralı'ya bağımsız bir doktor heyeti talep etmesinin ardından Türk Tabipler Birliği (TTB), Öcalan'ın sağlık kontrollerini yapmak üzere İmralı Adası'na gitmek için Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunmuştu. Kürdistan'da bulunan 10 tabip odası da Öcalan'ın sağlık durumuna dikkat çekmek ve Öcalan'ın sağlık kontrollerinin bir an önce yapılması için  Diyarbakır Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi. Amed, Batman, Mardin, Van-Hakkari, Siirt, Ağrı, Şırnak, Bitlis, Muş ve Adıyaman Tabip Odaları adına yapılan toplantıda konuşan Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Kemal Karadaş, Kürt sorununda ciddi aşamalar kaydedildiğine dikkat çekerek, yaşanan savaş ortamında ödenen ağır bedeller karşısında, Türkiye halklarının soruna yönelik demokratik çözüm iradesi ortaya koyduğunu belirtti. 

'BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETİ İLE ÖCALAN'IN TEDAVİSİ MÜMKÜN DEĞİL'

Karadaş, "Bu süreci ileri götürecek en önemli şahsın Sayın Abdullah Öcalan olduğu bilinmektedir. Barış sürecinden bahsettiğimiz böyle bir dönemde, bu sürecin sekteye uğramaması ve sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi; sürecin, zihnen ve pratiken mimarı Sayın Abdullah Öcalan'ın üstlendiği misyonu ve rolün farkında olmamızdan geçmektedir" dedi. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın 14 yılı aşkın bir süredir ağırlaştırılmış tecrit koşullarında İmralı Adası'nda tutulduğunu belirten Karadaş, hem bölgenin iklim koşulları hem de ağır tecrit ve insan onuruna aykırı ağırlaştırılmış hapis koşulları nedeniyle, Öcalan'ın sağlığının kötü yönde etkilendiğini ifade etti. Kamuoyuna defalarca Öcalan'ın sağlığı ile ilgili haberler yansıdığını, fakat bu noktada bir çözüm üretilmediğinin altını çizen Karadaş, şunları söyledi: "Konu gündemini korumuştur. Sayın Öcalan nefes darlığı çekmekte, ağzında yaralar çıkmakta, gün içerisinde gözlerinde yanmalarla birlikte, sıklıkla akıntı olmakta, burnunda ve boğazında yanmalardan kaynaklı olarak ciddi sağlık sorunları olduğu ifade edilmektedir." 

'Öcalan'ın sağlık sorunlarının kronik bir hal aldığını belirten Karadaş, "Uzun süredir bu şikayetleri dile getirmesinden sağlık sorunlarının kronikleştiği anlaşılmaktadır. Bu güne kadar her hangi bir sağlık kontrolünden geçmeyen Sayın Öcalan'ın yaşı da göz önünde tutulduğunda bağımsız doktor heyetine muayene olması sonrası heyetin uygun bulacağı tam teşekküllü bir hastanede kontrolden geçmesi gerekeceği açıktır" diye konuştu. Karadaş, bütün tutuklulara tanınan hastaneye götürülme hakkının bugüne kadar bir kez olsun Öcalan'a tanınmadığını da vurguladı. 65 yaşına gelmiş bir insanda her an ortaya çıkabilecek ciddi sağlık sorunları beklenildiğini kaydeden Karadaş, bunların erken teşhis ve tedavisinin ancak tam teşekküllü bir hastanede yapılacak ileri tetkikler ile mümkün olabileceğini ifade etti. Karadaş, "Bugüne kadar uygulanan birinci basamak sağlık hizmetleri ile Sayın Öcalan'ın sağlık sorunlarından korunmasının ve tedavisinin mümkün olmadığı bilinen bir gerçektir" dedi. 

'ÖCALAN'IN SAĞLIĞI HÜKÜMET'İN SORUMLULUĞU ALTINDA'

"Öcalan'ın sağlığı, hükümetin sorumluluğu altındadır" vurgusu yapan Karadaş, sağlık hakkı kapsamında Öcalan'ın bu tür bir talepte bulunma hakkının olduğunu söyledi. Karadaş, "Barış ve müzakere sürecinin baş aktörü olarak iktidarın muhatabı olması, sürecin mimarı olması gereği de sağlığı kat be kat önem kazanmaktadır. Türkiye halklarının, sürecin onurlu bir barışla son bulması noktasındaki beklentisi iktidarın sorumluluğunu ağırlaştırmaktadır. Demokratik çözüm ve barış sürecinin sağlığı Sayın Öcalan'ın sağlığına bağlıdır" dedi. Hükümetin bugüne kadar pratik adım atmadığına, sürecin aşamalarına karşı takındığı tutuma ve oluşan kaygıları giderme noktasında sessiz kalmasına vurgu yapan Karadaş, "Hükümetin tavrı, Sayın Öcalan'ın sağlığı ve bunun önemi konusunda da algı yetmezliği yaşadığını düşündürmektedir. Hükümet ve ilgili bakanlıklar derhal harekete geçmeli ve kamuoyunda oluşan kaygıları gidererek, bağımsız bir doktorlar heyetince Sayın Öcalan'ın ziyareti sağlanmalıdır" dedi. 

'ÖCALAN'I ZİYARETE HAZIRIZ'

Karadaş, Türkiye halklarının özgürleşmesi noktasında Sayın Öcalan'ın çabalarının görülmesi, sağlık hakkının gözetilmesi, tecrit koşullarının kaldırılması, mevcut koşullarının değiştirilerek çözüm sürecindeki rolünü sağlıklı bir şekilde oynamasının sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Öcalan'ın koşullarının iyileştirilmesini tarihi bir sorumluluk olarak gördüklerini kaydeden Karadaş, TTB bölge odaları, TTB Merkez Konseyi ve DTK Sağlık Meclisi'nin Adalet Bakanlığı'na yaptığı başvuruların bir an önce olumlu şekilde yanıtlanmasını talep ederek, bağımsız doktorlar heyetini oluşturup Öcalan'ı ziyaret etmeye hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Toplantıda Kürtçe açıklamada bulunan Mardin Tabip Odası Başkanı Kamuran Yıldırım da Adalet Bakanlığı'nın zaman kaybetmeden taleplerine cevap vermesi gerektiğini vurguladı.