Anmaya Elçi ailesi ile baro başkanları, avukatlar ve siyasetçiler katıldı. Elçi’nin kabri başına tek tek karanfil bırakılırken, bir çok katılımcı konuşma yaptı.

EREN: FAİLLERİ BİR GÜN YARGI ÖNÜNE ÇIKARACAĞIZ

İlk sözcü alan Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, “Yaşadığımız bu coğrafyada yıllardır dile getirdiğimiz hak ihlallerini dile getirmek istediğimiz, talep ettiğimiz barışa dair bugün Diyarbakır’dan ciddi bir ses ve görüntü verdik. Bu Tahir Elçi’nin istediği ve özlemini duyduğu bu topraklara gelecek barışın da işaretiydi. Farklı siyasi partilerden siyasetçiler aramızda. Aslında istenildiği zaman ortak değerlere sahip çıkarak birçok şeyi başarabileceğimizi biz bugün gördük. Bu çok anlamlı bir görüntüydü bugün” dedi.

Cinayete ilişkin yürütülen yargı sürecine de tepki gösteren Eren, “Şu bilinmeli, Diyarbakır Barosu ve Tahir Elçi’nin dostları olduğu sürece bu davanın failleri asla gizlenemeyecek, asla aklanamayacak. Biz bu cinayetin ilk gününde, yani Tahir Elçi’nin o programa çıktığı andan itibaren başlayan bir suikast süreci olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu anlamda bizler bu failleri bir gün yargı önüne çıkaracağız” diye belirtti.

Hazırlanan iddianamenin “Elçi suikastını açığa çıkaracak maddi gerçeği ortaya çıkaracak bir iddianame olmadığını” vurgulayan Eren, “Bu yargılama usulü de bu cinayeti aydınlatacak bir usul değildir.  Biz ve sizler Tahir Elçi’nin bütün dostları olarak bu davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Hep şunu söyledik ömrünü faili meçhul cinayetleri aydınlatmaya adayan Tahir Elçi dosyasını biz asla faili meçhul bir dosya olarak bırakmayacağız” şeklinde konuştu. Eren, herkesi 12 Ocak’ta görülecek duruşmaya davet etti.

GÜNAY: KARANLIKTA KALMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, “Bizler dostları, mücadele ve yol arkadaşları, meslektaşları olarak hep söyledik, bugün bir kez daha tekrarlıyoruz. Sabah Dört Ayaklı Minare’nin önünden bu sözü verdik, tekrardan onun başucundan bu sözü veriyoruz. Ömrünü faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasına adamış Tahir Elçi dosyasının kapatılmasına, karanlıkta bırakılmasına asla izin vermeyeceğiz. Faillerin hukuk karşısında hesap vermesi için elimizden geleni mutlaka yapacağız” şeklinde konuştu.

TANRIKULU: GERÇEK KATİLLER MUTLAKA HESAP VERECEK

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Tam da bütün birikimi barış, insan hakları mücadelesine adayacağı zaman çok bilinçli bir şekilde, bir siyasi suikastla ellerimizden aldılar onu. Bu cinayeti karanlıkta bırakmayacağız, bunun sözünü veriyoruz. Bu günler de çok uzak değil. Gerçek katiller mutlaka hesap verecek, mutlaka” ifadelerini kullandı.

SAĞKAN: 12 OCAK’TA BURADA OLACAĞIZ

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, katiller hesap verene kadar bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı. Sağkan, “Tabi ki 12 Ocak’ta da burada olacağız, tabi ki tüm kamuoyunu tatmin edecek şekilde bu dosya erene kadar da bu dosyanın takipçisi olacağız. Önemli diğer husus ise ayı şekilde Tahir başkanın verdiği insan hakları mücadelesini, cezasızlıkla mücadeleyi şiar edinerek aslında çizdiği yolda bu mücadeleye etkin şekilde devam etmek. Ankara Barosu adına bu sözü vermekten büyük onur duyduğumuz ifade etmek isterim” diye konuştu.  

YÜCEL:  ADALETTEN KAÇAMAYACAKLAR

İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel şunları ifade etti: “İnsanlar düşlerle, umutlarla, mücadele ile yaşıyor, Tahir Elçi’nin de bir düşü vardı; demokrasi, barış, hukukun üstünlüğü diyordu. Hukuku teferruat sayanlara karşı, savaşlarda sivil ölümlerini normalleştirenlere karşı, faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için bir ömür adadı. Dostumuzdu, meslektaşımızdı, kardeşimizdi, ağabeyimizdi. Bir düşü vardı, o düş şimdi bizim düşümüz.   Ne o düşü sahipsiz bırakacağız ne de Tahir başkanın katillerinin adaletten kaçmasına izin vereceğiz.”

BOZKURT: BİRLİKTE OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt ise şöyle konuştu: “Bir baro başkanı katledildi bu ülkede. Dünyanın başka bir yerinde olsaydı o ülke ayağa kalkardı. Bugün Türkiye’nin her yerinden baro başkanları, avukatlar bir aradayız. Diyarbakır’ın acısı Aydın’ındır, İzmir’in acısı Edirne’nindir. Hepimiz beraber güzeliz. Birlikte olmaya devam edeceğiz. Hukuk ve demokrasi mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Baro başkanlarının değil hiç kimsenin sokak ortasında katledilmediği bir ülkede beraber yaşayacağız.”