Taksim'de mevzi savaşı başlayacak!

Taksim'de mevzi savaşı başlayacak!

Taksim'de son 4 gündür yaşanan manzara, 1990'lı yılları hatırlatıyor. Polis, "valilik kararı"yla İstiklal Caddesi üzerindeki hiçbir yürüyüşe izin vermiyor. Toplumsal muhalefet, bir kez daha sadece Taksim Meydanı'nı değil, İstiklal Caddesi'ndeki mevzisini de kazanma savaşına girecek gibi görünüyor.

İstanbul polisi, 1 Mayıs'ın ardından son 4 gündür İstiklal Caddesi'ndeki tüm yürüyüşleri engelliyor. Yürümekte kararlı olanlara ise gaz bombalarıyla saldırıyor.

Denizlerin idam edilişlerinin yıldönümünde dün Taksim'de eylem yapmak isteyen BDSP ve TKP üyelerine polis saldırdı. Polisin saldırısından gazeteciler de payına düşeni aldı. 

Dersim Soykırımı'nın yıldönümü nedeniyle önceki gün yapılmak istenen yürüyüş de polis engeline takıldı. Aynı günün akşam saatlerinde ise direnişteki işçiler, haftalardır yaptıkları gibi Taksim Meydanı'ndan Galatasaray'a yürümek istedi. Ancak polis önce tazyikli su, ardından da coplarla işçilere saldırdı.

Polis, Cuma günü de kadınların, Denizli'deki cinsel istismar mağduru bir çocukla dayanışmak için yapacağı yürüyüşü engellemek istedi. Ancak kadınlar, Galatasaray'dan Mis Sokak'a planladıkları yürüyüşü gerçekleştirdi.

Aynı günün akşamı, tutuklu yakınları, Taksim Meydanı'ndan Galatasaray'a yürümek istedi, ancak polis, ailelere saldırarak yürüyüşlerine izin vermedi.

VALİLİĞİN KARARI VARMIŞ!

Galatasaray ve Taksim Meydanı'nı çevik kuvvet ve TOMA'larla kapatan polis, yürüyüş engeline gerekçe olarak İstanbul Valiliği'nin talimatını gösteriyor, "Valiliğin kararına göre, bundan sonra İstiklal Caddesi'nde yürüyüşlere izin verilmeyecek" diyor.

Gençleri ölümün kıyısına getiren 1 Mayıs'taki polis şiddetinin arkasında dimdik duran İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun İstiklal Caddesi'ni yürüyüşlere yasaklayan resmi bir yazısının olup olmadığı bilinmiyor.

Ancak, Mutlu'nun "Kadıköy gibi, Taksim gibi, İstiklal Caddesi gibi bir takım mahallerde bu tür yürüyüşlerin yapılmasını ben şahsen uygun görmüyorum" dediği biliniyor.

Ayrıca Başbakan Erdoğan da önceki gün Kızılcahamam konuşmasında sadece Taksim'in değil Kadıköy'ün de yasaklanacağını açık açık beyan etti.

1990'LI YILLAR GİBİ

Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'nde uygulanan yeni yasaklar, 1990'lı yılları hatırlatıyor. 1 Mayıs 1977 katliamı gerekçe gösterilerek 1978 1 Mayıs'ının ardından Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına kapatılırken, 12 Eylül askeri darbesi tüm sokakları olduğu gibi Taksim ve İstiklal Caddesi'ni tüm eylem ve etkinliklere kapatmıştı. İstiklal Caddesi'nde gazete satışı yapmak bile polis saldırısıyla karşılanmanın nedeni oluyordu. 1990'lı yılların ortalarından itibaren antifaşist mücadelenin gelişimi ile birlikte ezilenler, yasaklı olan alanlara yönelerek, politik özgürlükler alanını genişletmeye başladı.

TAKSİM MÜCADELE İLE KAZANILDI

12 Eylül askeri darbesinden yıllar sonra Taksim Meydanı'ndaki ilk kitlesel eylem, öğrenci gençlik tarafından gerçekleştirildi. Özgür Gençlik dergisi ve dönemin gençlik örgütlerinden TÖDEF'in çağrısıyla 4 Şubat 1996 tarihinde "paralı eğitime" karşı Taksim Meydanı'na çıkan 3 bin öğrenci, devletin Taksim yasağını da fiili olarak ortadan kaldırdı.

Aynı yılın bahar aylarında da Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi, "Habitat 2 Günleri"nde kitlesel protestolara sahne olmuştu. 8 Haziran 1996 tarihinde KESK, kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükleri üzerindeki baskıları tüm dünyaya duyurmak için Galatasaray Lisesi'nin önünde oturma eylemi yapma kararı aldı. Ancak, polis o gün Taksim civarında adeta sivil sıkıyönetim ilan ederek, yaklaşık 2 bin kişiyi gözaltına aldı. 

CUMARTESİ ANNELERİ MEVZİYİ HİÇ TERK ETMEDİ

Taksim mevzisinin kazanılmasında kayıp yakınlarının emeği büyük oldu. Hasan Ocak'ın 21 Mart 1995 tarihinde gözaltına alınması ve işkence yapılmış cesedinin 17 Mayıs 1995 tarihinde bulunmasıyla yeni bir evreye giren gözaltında kayıplara karşı mücadelede, kayıp yakınları ilk kez 27 Mayıs 1995 tarihinde Galatasaray Meydanı'nda oturdu. 

Aynı yılın Temmuz ayından itibaren polisin saldırılarına uğrayan Cumartesi Anneleri, bütün engellemelere rağmen eylemlerini sürdürdü. 8 Haziran 1996 günü KESK'lilerin eyleminden önce Cumartesi eylemine saldıran polis, onlarca kayıp yakınını yerlerde sürükleyerek gözaltına aldı. Artarak devam eden saldırılar sonucunda, 13 Mart 1999 tarihinde eylem, 200. haftasında sona erdirildi. Ancak Cumartesi Anneleri, 31 Ocak 2009 tarihinde Galatasaray Meydanı'nda kayıplarını aramaya kaldıkları yerden devam ettiler.

Taksim Meydanı'nın 1 Mayıs için açılması mücadelesinin önemli dönemeçlerinden biri de 1989 1 Mayıs'ı oldu. O gün, genç bir işçi olan Mehmet Akif Dalcı, polis tarafından öldürüldü. Polisin saldırısında yaralanan Gülay Beceren ise felç kaldı.

Ezilenler mücadele ile kazandıkları alanlardan biri olan Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi'ni kaybetme riski ile karşı karşıya. Polisin son 4 gündür uyguladığı yasak, toplumsal muhalefetin bir kez daha sadece Taksim Meydanı'nı değil, İstiklal Caddesi'ndeki mevzisini de kazanma savaşına gireceğini gösteriyor.