Tanıklar: Çatışma değil infaz
Tanıklar: Çatışma değil infaz
Tanıklar: Çatışma değil infaz
Çaldıran'da lise öğrencisi İbrahim Atabay ile 2 HPG gerillasının askerler tarafından öldürülmesiyle ilgili davada gizli tanıklar olayın 'çatışma değil infaz' olduğunu anlattı. Mahkeme infazı gerçekleştiren 17 sanığa tutuklama vermedi.
Van'ın Çaldıran ilçesine bağlı Buğulukaynak (Kel) köyünde 7 Ekim 2009 tarihinde infaz edilen lise öğrencisi İbrahim Atabay ile HPG gerilllaları Sunullah Keserci (Sipan) ve Necmeddin Ahmed Hasan’la ilgili (Necmi Afrin) davanın 5’inci duruşması Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
17 askerin yargılandığı davada gizli tanıkların beyanları alındı. Tanıklar sanık askerlerin iddiasının çatışma yaşanmadığını, silahlarını bırakanların infaz edildiğini anlattı.
Gizli tanık Kartal Yıldırım:
Gizli tanık Kartal Yıldırım’ın daha önce Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen ifadesi okundu. Yıldırım, verdiği ifadede “Albay Vecihi Halil İyigün’ün şahısları teslim almadığını ve onları vurduğunu” belirtiyor.
Gizli tanık Serhat:
““3 kişi 600-700 m bizden uzaktaydı. Bizler sağa sola ateş etmeye başladık. Daha sonra şahıslar dere yatağına doğru mevzilendi. Bizler de onların etrafını çevirdik. Yarım saat kadar teslim olmadılar. Teslim olmamak için çok direndiler. Alay Komutanı bizden ‘Ateş açtılar, biz de onlara ateş açmak zorunda kaldık’ dememizi istedi. Karşılıklı ateş olmadı.”
Gizli tanık Tarık Bilir:
“Dağa doğru kaçan üç kişi vardı. Dere yatağında onları kıstırdık. Daha sonra öğrenci olduğunu öğrendiğimiz kişinin ayağında beyaz terlik olduğunu fark ettim. Rütbelilerin ‘Teslim olun’ çağrısı üzerine bu kişiler silahlarını yere bıraktılar. Yere yattılar ve beklemeye başladılar. Daha sonra bize ‘Çekilin’ emri verildi. Biz geri çekildik.
“Bulunduğumuz yere Jandarma Özel Harekât (JÖH) geldi. Yoğun ateş oldu. Daha sonra bulunduğumuz yere Alay Komutanı Vecihi İyigün geldi. ‘Soran olursa arkadaşlar üstlerini ararken arkadaki terörist ateş açmış, sonra JÖH vurmuş dersiniz’ dedi.”
Gizli tanık Kadir abi:
“Üç PKK’lı dağa doğru kaçıyordu. İki terörist, bir çocuğun kolundan tutuyor gibilerdi. Dere yatağında onları kıstırdık. ‘Teslim olun’ çağrısı yapıldı. Silahlarını bırakarak teslim oldular. Birisi ellerini başının arkasına koyarak bulunduğu kayadan çıktı. Bizim bulunduğumuz yöne doğru geldi. Murat Yüzbaşı ‘Yat’ dedi. Sonra diğer kişi de aynı şekilde geldi. Daha sonra üçüncü kişi de kayaların arkasından çıktıktan sonra o da yere yattı. Yaklaşık yarım saat onlar yerdeyken bekledik. Daha sonra bize ‘Çekilin’ talimatı verildi. Biz çekilirken boşalan yerlere JÖH birlikleri geldi. Biz olay yerinden uzaklaştırıldıktan sonra üstümüz arandı. 5-10 dakika sonra da ‘Teslim olun’ diye bir ses duyduk. Sonra da yoğun bir ateş açıldı.”
Hüsamettin Doruktepe:
“Alay Komutanı Vecihi İyigün ve özel timler geldikten sonra bizler çekildik. Bizler çekildikten sonra yoğun bir silah sesi geldi. Silah sesinden sonra Albay Vecihi bizi tebrik etti. Albay bize ‘soran olursa arama yaparken biri ateş etti, biz de onları vurduk deriz. Bunları yakalamış olsaydık 1-2 yıl cezaevinde kalıp çıkarlardı. Böyle yapmasaydık daha çok şehit verirdik. Bu dağlar sizden sorular. Bu Çaldıran komandosunun başarısıdır’ dedi. Daha sonra özel timler üstlerimizi tek tek aradılar”
Şenturk Türkoğlu:
“Bizler şahısları yakalamıştık ve geri çekildik. Biz o alandan biraz uzaklaştıktan sonra silah sesleri gelmeye başladı. Daha sonra yanımıza gelen Albay Vecihi İyigün, ‘Bunlar çok ocak söndürmüştü. Bu dağlar sizden sorulur’ dedi ve yanımızdan ayrıldı”
İNFAZA CEZA YOK!
Gizli tanıkların beyanlarından sonra söz alan müdafi Avukat Pınar Akdemir’in infazın beyanlarla doğrulandığını belirtmesi ve tutuklama talebine rağmen Mahkeme Heyeti sanık askerler hakkında yurt dışı yasağı verdi, ancak tutuklama taleplerini reddetti. Bir sonraki duruşma 10 Mart tarihine ertelendi.
ASKERLERİN TÜMÜ SERBEST BIRAKILMIŞTI
7 Ekim 2009 tarihinde 2 HPG gerillası ile lise öğrencisi İbrahim Atabay infaz edilmiş olay çatışma şeklinde yansıtılmıştı.
Operasyona katılan bir askerin infaz ihbarı üzerine soruşturma başlatılmış, aralarında albay, binbaşı ve üsteğmenin de bulunduğu 17 asker 22 Mayıs 2012’de tutuklanmıştı.
Soruşturma kapsamında Van Erciş'te savcılık tarafından ifadeleri alındıktan sonra Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen dönemin Van İl Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Vecihi Halil İyigün ile muvazzaf askerler dönemin Jandarma Özel Harekat Tabur Komutan Yardımcısı Binbaşı Hakan Başaklıgil, Üstteğmen Muhlis Çolak, Astsubay Başçavuş Kabil Tanyeli, Jandarma Özel Harekat timinde görevli uzman çavuşlar İsmail Taşdemir, Hasan Kaya, Ünal Demirbaş, Hasan Emir, Mustafa Küpeli, Abdülkadir Karaca, Abdülmütalip Ateş, Mustafa Perpil, Mehmet Kocaboğa, Hamza Çelik, Hüseyin Güzel, Mevlüt Mete veÖzgenç Soylu "kasten insan öldürmek" suçundan tutuklandı.
Emekli Albay Vecihi Halil İyigün’ün dışındaki 16 asker, yapılan itiraz üstüne iki gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İyigün de 7 Ekim 2013’teki duruşmada serbest kaldı.