Taraf yazarı Ümit Kıvanç, gazetesinin son günlerde 1 Mayıs 1977'deki katliamı solcuların gerçekleştirdiði yönünde yayınlar yapmasına tepki göstererek, istifa etti. Kıvanç, istifasını açıkladıðı Taraf'taki son yazısında, katliam gününde yaşanılanları da anlattı.
Taraf gazetesi, son günlerde gerek yaptıðı kimi röportajlarda söylenilenleri çarpıtarak, gerekse de Halil Berktay'ın yazılarıyla 1 Mayıs 1977'deki katliam için sosyalistleri suçlayan bir pozisyon aldı. Taraf'ın bu yayınlarına gazete içinden en etkili tepki ise Ümit Kıvanç'tan geldi. Kıvanç'ın kaleme aldıðı son yazı, aynı zamanda istifa mektubuydu.
Ümit Kıvanç, istifasını açıkladıðı bugünkü yazısında, 1 Mayıs 1977’nin ertesi günü Günaydın gazetesinin operasyon icabı, “Maocular Taksim’i kana buladı” ya da “...işçi bayramını kana buladı” manşetiyle çıktıðını hatırlatarak, "Bizim gazete de buna benzer bir yayını sürdürmeye girişti" ifadelerini kullandı.
1 Mayıs 1977'yi, "iyi tasarlanmış bir devlet operasyonu" şeklinde tanımlayan Kıvanç, solcular arasındaki gerginlikten yararlanılarak bu girişimde bulunulduðunu belirtti. Kıvanç, katliam gününde eylem alanında olduðunu da anımsattı. Yazısının devamında Taraf'ın solcuları hedef alan yayınını eleştirerek, "Bizim gazetede ballandırılan masallardaki gibi, 'solcuların silahlarına sarıldıðı' bir olay falan yaşanmadı, çünkü herkes can derdine düşmüştü" dedi.
“1 Mayıs 1977’yi solcular yaptı” diyenlere tepki gösteren Kıvanç, "...Onlar kısa pantolonluyken, ben de, ne yazık ki az sayıda insan da, 1 Mayıs 1977’ye nasıl gelindiðini herkese anlatmakla meşguldü. Yıllarca bunu yaptık, yıllardır bunu yaptık. 'Alana yaklaşan kalaşnikoflu Maocular' masallarıyla deðil, kendi yaşadıklarımız, gördüklerimizle" vurgusunda bulundu.
Kıvanç, yazısında Taraf'ın amacının 'hakikate hizmet' olmadıðına da dikkat çekerek, Bülent Uluer’le yapılan söyleşide de gazetenin “Ýlk kurşun Maoculardan” başlıðını atmasını, "Sadece gazeteciliðe ihanet deðil, düpedüz kötü niyetliliktir" diye eleştirdi. Kıvanç, Uluer'in açıklamalarında başlıkta yer alan ifadelerin bulunmadıðını kaydetti.
Kıvanç, Taraf'ın ortalama bir vicdanda dahi davranmadıðını da, son yazısında vurguladı ve bunu şu ifadeleriyle yansıttı: "Bugün solculuk, sosyalizm vs. adına yenen haltları teşhir etmek başka şeydir, zamanında solcuların katledilişini de solcuların üstüne yıkmaya kalkmak başka şey. Panzere ip takılıp yerde sürüklenen PKK’li cesedi karşısında dehşete düşüp isyan etmeniz için PKK’li olmanızın, hattâ Kürtlerin haklarından yana olmanızın bile gerekmediði gibi."
Taraf'ın bu ve benzer yayınları için, "O kalpsiz Demirel’in lafını döndürüp solculara çarpmaya kalkmak için insanın hayatında hiç Maraş katliamı gecesi TV izlememiş veya 1 Mayıs 1977 Taksim’i gibi bir yerde bulunmamış olması gerekir. (…) Bizim gazete bir defa, Muhsin Yazıcıoðlu-NTV hikâyesinde, ‘hah bulduk!’ sendromu yüzünden çuvallamıştı. Şimdi bunun ikincisine doðru doludizgin gidiyor. Ben bu gidişe iştirak edemeyeceðim, herkesten özür dilerim" diyen Kıvanç, gazetede yazmaya devam etmeyeceðini duyurdu.
BERKTAY'IN ÝDDÝASI
Son dönemlerde başta Kürt hareketi ve sosyalistlere yönelik en aðır itham ve iftiralarda bulunan Taraf yazarı Halil Berktay, Ümit Kıvanç'ın eleştirisine konu olan yazısında, şunları iddia etmişti: "Ateş açıldıðı palavradır, birbiriyle çatışan solcular kendi rezaletinden bir maðduriyet yarattı. TKP ve DÝSK, Maocuları Taksim'e sokmama kararı almıştı. Maocular barikata tosladı, ateş açıldı, izdiham oldu. Otel ve Sular Ýdaresi çatısından ateş açıldıðı palavradır. Polis araçlarından da ateş açılmadı. Sol kendi rezaletinden bir maðduriyet yarattı."
ULUER NE DEMÝŞTÝ?
Dönemin Dev-Genç liderlerinden Bülent Uluer'le görüşen Taraf, röportaja "Ýlk ateş Maocuların bulunduðu taraftan geldi" başlıðını uygun bulmuştu. Oysa Uluer'ın sözlerinde başlıða tekabül eden bir içerik yer almadıðı gibi, devlet suçlanıyor: “Birbirimize duyduðumuz düşmanlık, egemenliðe duyduðumuz düşmanlıktan daha fazlaydı. Ýşin tehlikeli yanı buydu. Devletin çok da büyük bir komplo hazırlamasına gerek yoktu. Ortam hazırdı ancak devlet müdahalesi olmasaydı bunlar olmazdı. Yaşananlara çanak tutacak ortamın hazırlanmasında bizim kabahatimiz tabii ki var ama böyle bir kabahat var diyerek katliam yapılmasına da kimsenin hakkı yok. Devlet bizim içimizdeki gerginliði deðerlendirdi. Bu gerginliði yaratan da Halil Berktay’ın içinde bulunduðu Aydınlık grubuydu.”
GÜN ZÝLELÝ: SÖZLERÝM ÇARPITILDI
Taraf'ın 1 Mayıs 1977'deki katliamla ilgili yayınlarına bir tepki de, gazeteye demeç veren Gün Zileli'den geldi. Zileli, sözlerinin çarpıtıldıðını belirten bir açıklama yaptı: "...Taraf’taki sözlerimden, sanki provokasyonun en büyük sorumlusu Aydınlık hareketiymiş gibi bir sonuç çıkıyor. Oysa ben, muhabir arkadaşa, provokasyonun esas sorumlusunun panzerleri insanların üzerine süren devlet olduðunu söylemiştim. Onları 'gazetecilik' başarılarından dolayı 'kutlamak'tan başka bir şey gelmiyor elimden, ne yazık ki."
ANF NEWS AGENCY