Taşdemir: Özgür basın teslim olmadığı için zulümle karşı karşıya

Televizyon ve radyoların kapatılmasına tepki gösteren HDP'li vekil Taşdemir, AKP iktidarının ülkedeki tüm basın kuruluşlarını teslim almayı hedeflediğini, teslim alamadığı özgür basına ise her türlü baskı ve zulüm uygulandığını kaydetti.

ANF'ye konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, AKP iktidarının muhalif basın kuruluşlarının kapatmasına ilişkin değerlendirmede bulundu.

AKP‘nin 24 Temmuz‘dan itibaren savaşı derinleştirerek sürdürdüğünü söyleyen Taşdemir, “Bu savaş politikasının hedefinde başta Kürtler olmak üzere tüm muhalifler var. Bu tekçi ve tek adam yönetimine doğru evrilen siyasetin önünde engel olan, direnen, bunu deşifre eden herkes tasfiye ediliyor. Müzakere masasının red edilmesiyle, Kürdistan'da kentlerin, ilçelerin ablukaya alınması, aylara varan sokağa çıkma yasakları ve sivil katliamlar devreye sokuldu. Aslında bu sivil darbe ile hedeflenen amaç, Kürtleri, Ortadoğu'da gelişen yeni durum karşısında denklemin dışına bırakarak eski statukoyu sürdürmektir. Kürtlerin kazanımlarına karşı duyulan ırkçı bir reflekslerdir de, bugün ‘Yenikapı‘ ruhu dedikleri ittifak da bu zemini bir arada tutuyor, buna dahil olmayan, karşı çıkan tüm demokratik çevreler cezalandırılıyor, gittikçe teslim alınan, bastırılan, korku ile sindirilen bir toplum yaratmaya çalışıyorlar" dedi.

‘YAPTIKLARI HUKUKSUZLUĞUN BİLİNMESİNDEN KORKUYORLAR'

Erdoğan-AKP iktidarının medyayı teslim aldığını özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra topyekün bir itaati dayattığını vurgulayan Taşdemir, teslim alamadıkları özgür basına ise her türlü baskı ve zulüm uygulandığını ifade etti. Onlarca gazetecinin tutuklu olduğuna dikkat çeken Taşdemir, "Bu uygulamalar, önümüzdeki günlerde, savaş politikalarının daha da derinleşeceğini, hukuksuzluğun artacağını gösteriyor. Çünkü yaptıkları hukuksuzluğun bilinmesinden korkuyorlar. Her türlü insan hak ihlalini gerçekleştiriyorlar. Anayasa rafa kaldırılarak KHK‘larla ülke yeniden dizayn ediliyor. Farklı düşünen, itiraz eden herkes düşmanlaştırılmış. Kürt karşıtlığı üzerinden faşist bir cephe söz konusu. Direnen herkes, ya tarafsın ya da bertaraf olursun siyasetinin sonuçlarını yaşıyor" diye belirtti