Tatlıses davasında BDP PM üyesi Mahmutoðlu tahliye edildi

Tatlıses davasında BDP PM üyesi Mahmutoðlu tahliye edildi

Ýbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı davasında yargılanan BDP PM Üyesi Ruhşen Mahmutoðlu'nun tahliyesine karar verildi. Duruşma 4 Temmuz'a ertelendi.

Ýbrahim Tatlıses'e yönelik 14 Mart 2011 tarihinde yapılan silahlı saldırıya ilişkin 8'i tutuklu 12 kişinin yargılandıðı davanın 2. duruşması Ýstanbul 17. Aðır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklardan Abdullah Uçmak, Ersin Altun, Yunus Ayık, Murat Alagöz, Nazife Erdemir, Nihat Şimşek, BDP PM Üyesi avukat Ruhşen Mahmutoðlu ve Abdulvahap Ýş ile tutuksuz sanıklar Emin Birdal, Cengiz Güney, Coşkun Yıldız ve bir önceki duruşmada tahliye olan Bülent Altun hazır bulundu. Mütalaa veren savcı, BDP PM üyesi Ruhşen Mahmutoðlu hakkında suç delillerinin toplanmasından kaynaklı tahliyesini talep ederken tutuklu bulunan 7 sanık hakkında tutukluluk hallerinin devamını talep etti.

Savcılıðın mütalaasından sonra taleplerini dile getiren Mahmutoðlu basında kendisi ile ilgili haberlerden ötürü maðdur edildiðini belirterek, "Benim esas talebim beraattır. Hakkımda hiçbir somut delil olmamasına raðmen tutuklandım. Benim hakkımda çok haber yapıldı. Tahliyemi talep ediyorum" dedi. Mahmutoðlu'nun ardından konuşan tutuklu sanıklardan Abdulvahap Ýş ise, gazeteci olduðunu vurgulayarak, bir dönem Dicle Haber Ajansı'nda çalıştıðı için polislerin kendisini hedef aldıðını söyledi. Sanıkların dinlenmesinin ardından avukatların esas hakkında talepleri dinlendi.

Savunma yapan avukatlar Mahmutoðlu ve Abdullah Uçmak arasında iletişim olduðunu gösteren tek telefon görüşmesinde "Alo alo" diyen kişinin olduðu ve bu kişinin Mahmutoðlu olmadıðının bilirkişi tarafından tespit edildiði ve bu yüzden gerçekleştirilen saldırının örgütlü olarak yapılmadıðını vurguladı. Avukatlar ayrıca mevcut delillerin incelendiðinde gerçekleştirilen saldırının PKK tarafından yapılamadıðının net bir şekilde ortada olduðunu belirterek, yargılanan kişilerin bir biriyle iletişimlerinin olmamasının da "örgüt baðlantısı" iddiasını çürüttüðünü vurguladı. Mahmutoðlu'nun avukatı Ercan Kanar, hazırladıðı 4 sayfalık savunmasını mahkemeye sundu. Yaptıðı savunmada savcının hukuku ihlal ettiðini belirten Kanar, "Önceki duruşmalarda da belirttiðimiz gibi bu dava komplodur. Müvekkilim Mahmutoðlu'nun tutuklanması bizi şaşırttı ama iddianameyi gördüðümüzde daha çok şaşırdık. Ýspat kabiliyeti olan tek bir delil dahi dosyada yok" dedi.

Hem Türkiye hem de uluslararası hukukta ispat külfiyetinin savunmaya yüklenmediðinin altını çizen Kanar, ilk duruşmadan beri suçsuzluðu ıspat külfiyetini üstlendiklerini hatta ispatın ispatını dahi yaptıklarını belirtti. AÝHM kanunlarından örnekler veren Kanar, "Uluslar arası kanunlar müvekkilimin suçsuzluðunu ve iddianamenin suçluluðunu ortaya koymaktadır. Telefon görüşmeleri incelendi. Uçmak ile Mahmutoðlu'nun iletişim halinde olduðunu gösteren ses kayıtları Adli Tıp raporunda da belirtilmiştir. Ses Mahmutoðlu'na ait deðildir" diye konuştu.

Uçmak'ın ev aramalarında savcının hazır bulunmamasının da hukuk ihlali olduðunu belirten Kanar, "Dün de duruşmada Uçmak'ın ev aramalarındaki görüntüler izlendi. Ýzlenen görüntülerde dikkat çeken nokta ise emniyet amirinin 'Bir tane telefon numarası arayın' cümleleri oldu. Uçmak'ın ceketindeki ve ilaç kaðıdına yazılan Mahmutoðlu'nun telefon numarası bulunduktan sonra aramalar tamamlanıyor. Bu bile dosyanın komplo üzerine kurgulandıðını ortaya koyan somut bir delildir" şeklinde konuştu.

Geçtiðimiz hafta Ankara'da ifade veren Ýbrahim Tatlıses'in ifadesine deðinen Kanar, Tatlıses'in hiçbir zaman BDP çevresi tarafından tehdit edilmediðini beyan ettiðini söyledi. Tatlıses olayının BDP'ye mal edilmeye çalışıldıðını vurgulayan Kanar, "Tatlıses Kürt halkı tarafından sevilen bir sanatçı ve bu yüzden BDP'ye karşı tepki oluşturulmaya çalışılıyor. Bu dava BDP'ye karşı oluşturulmuş bir komplodur" ifadesinde bulundu. Komplo davalarının Türkiye tarihinde ve dünya tarihinde çok olduðunu vurgulayan Kanar, Mahmutoðlu'nun 2010 tarihinden beri takibe alındıðını ve 3 ayda bir teknik takibin yenilendiðini belirterek, bu süre zarfında müvekkiliyle ilgili hiçbir suç delilinin bulunmadıðını söyledi. Avukatların savunma ve taleplerinin ardından mahkeme yarım saatlik ara verdi.

Mahkeme aranın ardından, tutuklu sanıkların mevcut delil durumu ve kuvvetli suç şüphesini gösterir bulguları gerekçesiyle tutukluluk halinin devamına karar verirken, Mahmutoðlu hakkında ise, delillerin toplanmış olması ve tutukluluk süresi dikkate alınarak adli kontrol tedbiri ile tahliyesine karar verdi.

Duruşma 4 Temmuz'a ertelendi.

ANF NEWS AGENCY