TAY-DER: Yüzünüzü acil cezaevlerine dönün!

Cezaevlerinde baskı, şiddet ve çıplak aramanın son bir ayda arttığını belirten TAY-DER Başkanı Av. Tanrıkulu, kamuoyuna acil çağrı yaparak “yüzünüzü cezaevlerine dönün” dedi.

Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde bulunan PKK'li ve PAJK'lı tutsaklar, Mart ayı başında başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemini noktalayarak, farklı eylemselliklere dönüştüreceklerini açıklamışlardı.

Başlayan bu direniş sonrasında cezaevi idareleri de tutsakların iradesini kırmak ve oluşacak kamuoyunun önüne geçebilmek için baskı, şiddet ve sürgün politikasını devreye soktu.

Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TAY-DER) Başkanı Avukat Seda Tanrıkulu, son bir ayda inceleme yapabildikleri cezaevlerindeki son durumu ANF’ye değerlendirdi.

Bütün cezaevlerinde her zaman bir baskının var olduğunu ama Kürdistan kentlerindeki öz yönetim ilanlarından sonra bu baskı ve tecridin iyice arttığını dikkat çeken Tanrıkulu, özellikle yeni açılan Menemen ve Şakran T Tipi cezaevlerindeki baskı ve çıplak aramaya vurgu yaptı.

‘TAHLİYESİ YAKIN OLANA SORUŞTURMA’

Savaşın bir boyutunun da tutsaklar üzerinden yaşatıldığını belirten Tanrıkulu, özellikle tahliyesi yakın olan tutsaklara bilinçli olarak disiplin soruşturması açıldığını söyledi.

‘HALAY ÇEKMEK, ŞARKI SÖYLEMEK SUÇ’

Cezaevlerinde öz yönetim direnişlerine destek amaçlı başlayan süresiz dönüşümlü açlık grevinden sonra tüm cezaevlerinde baskı, şiddet ve sürgün furyasının başladığını kaydeden Tanrıkulu şöyle konuştu: “Sadece tutsaklar üzerinde değil, görüşçüler ve aileler üzerinde de bir baskı oluşturulmaya başladı. Özellikle kadın görüşçülerin ince arama adı altında taciz edildiği yönünde bir çok şikayet ulaşıyor bize. Ellerinden ne geliyorsa aile ve tutsaklara uyguluyorlar. Özellikle İzmir Aliağa’da bulunana Şakran T4 ve Menemen Cezaevlerinde çok büyük bir baskı kurulmuş durumda. ‘Halay çekmek suç’ denerek birçok tutsağa soruşturma açılıp cezalar veriliyor.”

‘OSMANİYE CEZAEVİ BİR İŞKENCE İSTAYONU’

Amed’de bulunan cezvelerinden yaklaşık 200 kişinin Ege Bölgesi ve civarındaki cezaevlerine sürgün edildiği bilgisini paylaşan Tanrıkulu, tutsakların özellikle sürgünler sırasında darp, hakaret ve işkenceye maruz kaldığını ifade ederek, “Osmaniye Cezaevi bir istasyon görevi görüyor. Buraya getirilen tutsaklar ağır ve sağlıksız koşullarda bekletilip, sonrasında başka cezaevlerinde gönderiliyorlar. Kaldıkları cezaevlerinden hiç bir eşyalarının alınmasına izin verilmiyor. Üstlerinde ayaklarında ne varsa o şekilde zorla ve darp edilerek koğuşlardan çıkarılarak sürgün ediliyorlar. 72 yaşında bir tutsağın kaburgasını kıracak şekilde saldırılar yaşanıyor. Yine her sürgün edilen tutsak önce adli tutukluların kaldığı koğuşlara yerleştiriliyor” diye konuştu.

Tanrıkulu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini şu şekilde sıraladı:

Menemen T Tipi Cezaevi

Cezaevi yönetimi tarafından koridorda bir çizgi çizili ve görüşçü ve tutsakların o çizgide tek sıra halinde yürümeleri dayatılıyor. Tutsaklar hastaneye götürüldüklerinde ayakkabı bağcığının çıkarılması istendiğinden kimse hastaneye gidemiyor. Ağır diyaliz hastası olan Ali Kurban isimli tutsak diyaliz sonrasında ‘neden ayakta bekletiyorsunuz, hastayım’ demesi üzerine darp ediliyor. Yine Ali Kurban’ın hastalığından kaynaklı idareye verdiği diyet listesinin tam tersi yemekler veriliyor. Cezaevinde yemekler çok az; 17 kişiye 6 kişilik yemek veriliyor. Kitaplarda sayı kısıtlaması var. İdarenin seçtiği kanallar seyrettirilip, onların belirlediği gazeteler tutsaklara veriliyor.

Şakran T Tipi Cezaevi

Özellikle T4 kampusunun kendine özel uygulamaları var. Bütün cezaevinde şuan baskı ve şiddet uygulaması mevcut. Özellikle kadın tutsak ve yakınlarına çıplak arama dayatması yapılıyor. ‘Şarkı söylediniz, kutlama yaptınız, halay çektiniz, birlikte adım attınız’ gibi gerekçelerle disiplin soruşturmaları açılıyor.

Kırıklar 1 ve 2’nolu F Tipi Cezaevi

Kırıklar 2’nolu Cezaevinde avukatlara görüş için gün ve saat sınırlaması getirildi. İdare, yeni ‘bir genelge geldi’ diyerek engellenmeye çalışılıyor. Keyfi uygulamalar burada da yine bir hayli fazla.

Antalya, Afyon, Isparta, Denizli, Aydın, Muğla, Manisa, Balıkesir illerinde bulunan cezaevlerinde de baskı, şiddet ve çıplak arama dayatmasının yaşandığını belirten Tanrıkulu, ilerleyen dönemde yaptıkları incelemeleri rapor halinde kamuoyuyla paylaşacakları bilgisini verdi. 

...