TBMM Ýnsan Hakları Komisyonu Diyarbakır'da tanıkları dinledi

TBMM Ýnsan Hakları Komisyonu Diyarbakır'da tanıkları dinledi

TBMM Ýnsan Hakları Terör Alt Komisyonunun bölgede 4 gündür yaptıðı araştırmasını tamamladı. Diyarbakır'da kapatılan HEP Ýl Başkanı Vedat Aydın'ın öldürülmesi ve cenaze töreni sonrasında kitlenin üzerine ateş açılması sonucu ölümler ve Tuðgeneral Bahtiyar Aydın'ın ölümü konusunda tanıkları dinledi.

Bölgede 1980 yılından sonra meydana gelen olayların maðdurlarını dinleyen TBMM Ýnsan Hakları Terör Alt Komisyonu üyeleri, Diyarbakır'da basın toplantısı düzenledi.

Diyarbakır'da kapatılan HEP'in eski il başkanı Vedat Aydın ve cenazesinde yaşanan olay ile Lice ilçesinde Tuðgeneral Bahtiyar Aydın'ın öldürülmesi olayları ile ilgili tanık ve maðdurları dinleyen komisyon üyeleri adına ilk açıklamayı Başkan Naci Bostancı yaptı.

AKP Amasya Milletvekili Bostancı, komisyon olarak çalışmalarının bir kısmını Ankara'da yaptıklarını bir kısmını da bölgede maðdur ve tanıkları dinlemek için yapmaya başladıklarını belirterek, "Tunceli, Siirt, Batman ve Diyarbakır'da toplam 50 örnek dinledik. Verimli bir çalışma yaptıðımızı düşünüyoruz. Sadece konuşma ve kayıt 20 saat civarındadır. 4 günün 2 günü komisyon dinlemelere ayırmış oldu" dedi.

Çalışmalarda, 80'li yılların başında maðdur olan ile 2011'in başında maðdur olanla insan arasında çektikleri acı yaşadıkları ızdırap ve bunu kendi dünyalarında taşıma noktasında çok önemli bir fark olmadıðını gördüklerini söyleyen Bostancı şöyle konuştu:

"Her kim bu Türkiye coðrafyasında 30 yıllık süreçte bir acı çekmişse bu yaralarının kabuk baðlamayarak acılarının sürdüðünü gördük. Çok büyük bir öfke, bir tür husumet duygusu görmedik. Ýster çocuðu daða çıkmış olanlardan olsun, ister şehit olan askerlerin yakınları olsun bunların yakınları adeta acının getirdiði bir olgunlukla başkalarının acılarına bakıyorlar ve ortak bir dilek olarak artık acıların yaşanmadıðı bir Türkiye istiyorlar ve bunu talep ediyorlar.

1990'lı yıllar en karanlık yıllar olarak görülüyor. Adalet ve hakkaniyetin derin bir şekilde yaralandıðı bir Türkiye tablosu olarak dile getiriliyor. Bu döneme ilişkin deðerlendirmeler, soruşturmalar Türkiye'de herkesi kucaklayacak adalet ve vicdan kavramını teşekkül ettirmek bakımından son derece önemli görünüyor."

90'lı yıllarda bölgede özellikle ciddi yaraların olduðunu gördüklerini belirten Bostancı, "Çalışmayı başka vilayetlerde sürdüreceðiz. Sonuç olarak akademik, maðdurların, tanıklıkları neticesinde ortaya bir rapor koyacaðız. Türkiye'de bu temel sorunun çözümü arayan farklı çevrelerin önüne 30 yılda ne olup bittiði, insanların ne çektiði ve insanların geleceði nasıl baktıðı ile ilgili bir toplam resim koyacaðız. Umut ederiz bu çabalar için etkili olur ve onları hareketlendirir. Ümit ederiz rapor bu yönde önemli bir işlevi yerine getirir" şeklinde konuştu.

Komisyon üyesi CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün ise bütün maðdurların 1990'lı yıllarda meydana gelen siyasi cinayetlerle ilgili söyledikleri ortak şeyin cezasızlık olgusu olduðunu belirterek, "Bir çok yerde işlenen faili meçhul cinayetlerde failler hakkında inceleme bile yapılmadıðını söylüyorlar. Devletin ekonomik olarak kendilerine yardım etmemesi büyük yaralar açmış. Faillerin bulunmaması ve yargılanmaması yönünde bir adım atılırsa adaletin olacaðını dile getiriyorlar. Uludere büyük bir travma yaratmış. 100 günden fazla bir süre geçmesine raðmen faillerin ortaya çıkarılmaması ve şeffaf davranılmaması umutsuzluk yaratmıştır" diye konuştu.

ANF NEWS AGENCY