Tek tek zihniyeti farklılıklara saldırmıştır
Cemil Bayık: Soykırımcı Türk devlet gerçeği bu kanalların kapatılmasıyla kendini ele vermiştir. Er ya da geç Türk devleti ve AKP iktidarı bu suçlardan dolayı yargılanacaktır.
Cemil Bayık: Soykırımcı Türk devlet gerçeği bu kanalların kapatılmasıyla kendini ele vermiştir. Er ya da geç Türk devleti ve AKP iktidarı bu suçlardan dolayı yargılanacaktır.
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Azadiya Welat ve Yeni Özgür Politika gazetesine yazdığı Kürtçe makalede şunları ifade etti:
“15 Temmuz darbe girişimi AKP iktidarının Türkiye'de kendi çizgisinde faşist bir devlet kurumlaşması gerçekleştirmesi açısından tam bir provokasyon gücü haline gelmiştir. Kim yapmış ya da yaptırmış olursa olsun bu darbe girişimcileri Türkiye tarihinin en büyük provokasyon gücü olmuşlardır. Gerçek bir faşist darbe 15 Temmuz’da gerçekleşmiştir. Türkiye'de şimdiye kadar yapılan askeri darbelerden daha kapsamlı bir faşist darbe yapılmaktadır. Dünyada askeri darbelerin artık görülmediği ve faşist iktidarların 20. Yüzyıldaki gibi yaygın olmadığı günümüzde bir faşist darbe ancak bu kadar olur. Türkiye'nin bulunduğu coğrafya, Türkiye'de onlarca yıldır süren demokrasi mücadelesi ve Avrupa ile koparamayacakları ilişkiler düşünüldüğünde bir faşist darbe ancak bu kadarını yapabilir. Hatta geçmiş askeri cuntaların yapmadığı, yapamadığı ve yapamayacağı baskıları ve girişimleri yapmıştır; yapmaktadırlar.
Darbe girişiminde bulunanları ve Fethullahcı olarak tutuklananları bir tarafa bırakalım, Türkiye'deki hiçbir askeri darbe ve iktidar döneminde AKP iktidarı dönemindeki kadar siyasetçi, demokrat ve yurtsever tutuklanmamıştır. Son 5 yılda tutuklananlar bile askeri darbe dönemlerinde tutuklananları katbekat aşmıştır. 1990’lı yıllarda köyler yakılıp yıkılarak gerilla mücadelesi ezilmek istenirken, şimdi şehirler yakılıp yıkılarak gerillayı ve Özgürlük Mücadelesi'ni ezme konsepti yürütülmektedir. O kadar haksız ve kirli bir savaş yürütülmektedir ki, yaptıkları zulüm görülmesin diye yandaş ve işbirlikçi basın dışında tüm basın susturulmuştur.
Bir çocuk kanalı, Dımılki yayın yapan bir TV ve Alevilerin sesi olan bir TV kanalının kapatılması, AKP'nin nasıl Kürt düşmanı ve farklılıklara tahammül etmeyen bir faşist iktidar olduğunu gözler önüne sermiştir. Yerel bazı televizyon kanallarının ve İMC’nin kapatılması, AKP iktidarının hiçbir muhalif ses istemediğini ortaya koymuştur. Böyle bir iktidar faşist değil de nedir?
Basına bu kadar ağır saldırı, Kürtler ve demokrasi güçlerine saldırıların artacağının açık işaretidir. Psikolojik savaşı arttırma ve halkın kafasını karıştırma politikasının da tırmandırılacağı anlaşılmıştır. Yaptığı zulüm görülmesin, yalanları anlaşılmasın diye basına bu düzeyde yönelmiştir. Yüzlerce televizyon, radyo ve gazete AKP iktidarının hizmetindeyken gerçekleri yansıtan birkaç televizyon kanalı ve radyonun kapatılması başka anlama gelmemektedir. Basına bu kadar yönelim, aynı zamanda zihniyet ve politikalarının ne kadar zayıf olduğunu ortaya koymaktadır. Bir iki televizyon kanalı, radyo ve gazetenin tüm temellerini sarsacağından ve yıkılacağından korkmaktadır. AKP iktidarı kendini ne kadar güçlü gösterse de en zayıf dönemini yaşamaktadır. MHP’ye ve ulusalcı güçlere bu kadar sarılması tam bir siyasi zafiyet içinde olduğunu göstermektedir. Eğer ciddi bir mücadele verilirse çökmesi uzun sürmeyecektir. Kürtleri ve demokrasi güçlerini çökertmek isteyen AKP iktidarı, Kürtlerin de içinde olduğu demokrasi mücadelesiyle kısa sürede çökebilecek bir durum yaşayacaktır.
Zarok TV ve JİYAN TV kesinlikle Kürt düşmanlığından dolayı kapatılmıştır. Asimilasyon çocuktan başlar zihniyeti ve politikası nedeniyle çocukların anadilini öğreneceği kanal kapatılmıştır. Dımılki/Kırmancki yayın yapan TV ise “biz Bingöl, Amed ve Dersim’de asimilasyonu geliştirdik, halk Dımılki ve Kırmancki’yi unuttu, bunlar yeniden diriltiyor” diyerek kapatılmıştır. Bilindiği gibi Dımilki/Kırmancki dünyada yok olmak üzere olan diller sınıfındadır. Bu dil yok edilirken bir TV tarafından ayağa kaldırılmak istenmesine tahammül edilmemiştir. Bu kanalın siyasi bir karakteri olmadığını izleyenler söylemektedir. AKP'nin nasıl bir yalancı ve özel savaş partisi olduğu bir daha ortaya çıkmıştır. En fazla oy aldığı illerden biri olan Bingöl halkının sesine ve duygusuna kilit vurmuştur.
TV 10 neden kapatılmıştır? Herhalde bu kanalın yayıncılığını başka bir TV yapsaydı kapatılmazdı. Sadece Alevilerle ilgili program yapan ve Alevilerin ilgilendiği konuları yansıtan bir kanal neden kapatılsın? Demek ki bu Alevi kanalı kendi istediği Alevi gibi olmadığı için kapatılmıştır. Zarok TV’nin neden kapatıldığını hangi Kürt’e sorarsanız söyler. Çocukların asimilasyonunu çok az da olsa engellendiği için! Basına yönelik son uygulamalar AKP iktidarının gerçeğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Takke düşmüş, kel görünmüştür.
Selahattin Demirtaş, hem Zarok TV’yi, hem JİYAN TV’yi kapatıyorlar, sonra da neden Kürtçe bilmediğimi sorguluyorlar, demiş. Doğru söylemiş. Bingöl-Amed Zazalarından olan Selahattin Demirtaş bu durumda nasıl asimile olmasın? Aslında AKP iktidarının bu uygulamalarından sonra Dımılki/Kırmancki konuşanlar, tüm Aleviler kendilerine karşı bir kültürel soykırım yürütüldüğünü söyleyerek Türkiye içinde ve dışında her yerde dava açabilirler.
Soykırımcı Türk devlet gerçeği bu kanalların kapatılmasıyla kendini ele vermiştir. Er ya da geç Türk devleti ve AKP iktidarı bu suçlardan dolayı yargılanacaktır.
Bu durumda Kürtlere, Alevilere ve tüm demokrasi güçlerinin omuzlarına, mücadeleyi yükselterek Türkiye'yi demokratikleştirme görevi düşmektedir.