Uluslararası Komplo’nun 16. yıldönümüne ilişkin bir açıklama yapan TJKE, 14 Şubat’ta Strasbourg’da yapılacak olan komployu protesto yürüyüşü ve mitinge güçlü katılım çağrısında bulundu.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999’da Kenya’dan uluslararası bir komplo ile kaçırılıp Türkiye’ye teslim edilmesinin üzerinden 16 yıl geçtiğini belirtti. 1998’de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü için 1 Eylül tarihinde ateşkes ilan eden PKK ve Önderliğine karşı verilen cevabın Kürt halkının tüm varlığını ve kimliğini, PKK ve önderliği şahsında boğma, bitirme eksenli büyük bir komplo tertibi olduğunu ifade eden TJKE “Önderliğimizin Suriye’den çıktığı 9 Ekim’den 15 Şubat’a kadar olan tarihte yeryüzündeki tüm şer odakları birleşerek ayak basılacak bir avuç toprağı bile yasaklayarak, insanlık dışı bir yöntemle Önder Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye kaçırmışlardır.

PKK’nin 1993 yılından bu yana barış ve çözüm sürecini işleterek Kürt sorununu çözme, Türkiye’yi demokratikleştirme projesi savaş rantçıları tarafından her seferinde boşa çıkartılmıştır. Her seferinde Kürt ve Türk savaşı yaratılmak istenerek her iki taraftan da binlerce insanın ölümüne yol açacak bir milliyetçi ideoloji empoze edilmeye çalışılmıştır. ‘Ne kadar çok çatışma o kadar bağımlılık’ ve ‘Tavşana kaç tazıya tut’ politikaları temelinde Ortadoğu’nun kalbi ve merkezi olan Kürdistan şahsında büyük bir savaşın taşları an be an döşenmiştir” dedi.

PKK ve Önderliği’nin ekoloik ve demokratik bir yaşam modeli ile toplumun özgürlüğünü kadın özgürlüğüne bağlayan paradigması ile esas alınan demokratik konfederal sistem modelinin büyük oyunları ve savaşları engelleyen önemli bir alternatif olduğuna da dikkat çeken TJKE açıklamasında şunları belirtti: “PKK ve Önder Apo, halkların birlikteliğine, kardeşliğine dayanma temelinde tüm kimliklerin, kültürlerin, etnik ve mezheplerin kendi renkleri ve zenginlikleri ile örgütlenmelerini esas almıştır. Halkın özyönetimini, öz iradesini ve öz yeterliliğini ortaya çıkararak yaşam ve toplumdaki özgürlük ölçülerini geliştirerek komployu anlamsızlaştırmıştır. PKK ve önderliğini yenilmez kılarak, evrenselleştirmiştir.

Bu evrenselliğini tüm insanlığın onurunu koruma adına Şengal’de, Kerkük’te, Mahmur’da, Kobanê ve Rojava’da faşist DAİŞ çetelerine karşı girdiği mücadelede büyük bir direniş ile başarıya ulaştırmıştır. Gelinen aşamada hem PKK hem de Önderliği anlamsız ve lüzumsuz bir terörizm damgasını taşımaktadır. Artık bu damga kararı alanların elinde kara bir leke olarak durmaktadır.

Önderliğimizin özgürlüğü eşittir Kürt sorununun çözümü, Kürt sorununun çözümü eşittir Öcalan’ın özgürlüğüdür. Kürt aydınlanmasının ilk sözü olan Kürdistan sömürgedir tezi ile Önderliğimiz Kürt varlığını ortaya koymuş olmanın bedelini büyük direnerek ve mücadele ederek bugünlere getirmiştir. Gelinen aşamada Kürt inkarı aşılmış olsa da Önderliğimizin özgürlüğü sağlanmadan Kürt halkının varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama yarım kalacaktır. O yüzden önderliğimizin özgürlüğü Kürt Kadın hareketi için olmazsa olmaz kabilinden mücadele gerekçesidir.”

Kürt halkının aklı, vicdanı, özgürlüğü ve binlerce yıllara dayanan kültürü, aydınlık yüzünün Öcalan’ın kendisi olduğunu vurgulayan TJKE, “Bu yüzden 1999 yılından bu yana Kürt Halk Önderliği’ne dayatılan esaret Kürt halkına ve kadınlarına yapılmıştır. Bunu kırmak ve aşmak için o gün bugündür kendi özgürlüğümüzü yitirdiğimiz yerde önderliğimizin şahsında bulma umudu ve inancı ile eylem ve etkinliklerdeyiz.

Önderliğimizin özgürlüğü için 2012 yılından bu yana ciddi bir kampanya ve eylemsellik sürecine Kürt halkı ve kadınları öncülük etmiştir. Önderliğimizin özgürlüğü için 8 ülke, 69 merkezde otobüs turu düzenlendi. -15 derecede Cenevre’den Strasbourg’a yürüyüş yapıldı. 52 gün süren süresiz açlık grevi gerçekleştirildi. Milyonlarca imza toplandı. Ve Avrupa Konseyi’nin önünde 3. yılına giren bir süresiz nöbet eylemi sürdürülüyor. Kesintisiz sürdürülen bu eylemlerle Avrupa sokaklarında hep var olduk ve hep aynı taleplerle konuştuk, haykırdık ve sözün bittiği yerde eyleme geçtik. Aynı inanç ve umutla ‘Öcalan’a Özgürlük, Kürdistan’a Statü’ dedik. Bu yıl bir kez daha bu talebin gerçekleşmesi için günlerdir süren bir uzun yürüyüş ile çetin kış koşullarına rağmen yine 3 ayrı cephede İmralı’ya doğru bedenlerimizi uzun bir yola revan ettik” dedi.

“Bu yüzden Önderliğin özgürlüğüne en başta Kürt kadınları öncülük edecektir” diyen TJKE, Kürt kadınları başta olmak üzere Avrupa’da yaşayan Kürdistanlıları, soğuğa, işe-güce bakmaksızın komplonun yıl dönümünde 14 Şubat’ta Strasbourg’da yapılacak yürüyüş ve mitinge katılım çağrısında bulundu.

Açıklamada son olarak, “Gün mücadeleye ve değerlerin temel bileşkesi olan Önderliğe sahip çıkma ve O’nun etrafında kenetlenme günüdür. Kadınların öncülüğünde Önderliğimiz ve halkımız özgürleşecek ve bu gezegendeki onurlu yerini alacaktır diyor, herkesi Kürt halkının haklı davasına destek vermeye ve Önder Apo’ya sahip çıkma çağrısını yineliyoruz” dedi.