TKŞ: İşgale ve faşizme karşı direniş kazanacak

Türk devletinin işgal saldırılarına tepki gösteren TKŞ, "İşgale ve faşizme karşı direniş kazanacaktır. Varlığımızı, kimliğimizi, onurumuzu savunmak için kanımızın son damlasına kadar direneceğiz" dedi.

Devrimci Komünist Hareket (TKŞ) Türk devletinin Rojava'ya ve Medya Savunma Alanları'na yönelik işgal saldırılarına karşı yazılı bir açıklama yaptı.

Uzun zamandır Kobanê, Minbiç hattını işgal etmeyi planlayan Türk devletinin bu işgal saldırılarının ABD ile Rusya’nın siyaseti ve onayı ile yapıldığına dikkat çekilen TKŞ açıklamasında, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni olmak üzere bütün bölge halklarının iradesinin hedef alındığı belirtildi.

Gerilla direnişi karşısında yenilgi alan ve hiç bir sonuç elde edemeyen Türk devletinin eş zamanlı hava bombardımanları ile sonuç almaya çalışıldığına vurgu yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "İşgalci faşist Türk devleti dün akşamdan bu yana Rojava’nın Kobanê, Zirgan, Dêrîk, Til Temir, Şehba ve Medya Savunma alanlarını kentlerini aralıksız bombalıyor.  Bu eş zamanlı saldırılar ile Rojava devrimi şahsında Kürt halkının iradesini ve varlığını yok etmeyi hedefleyen Türk devleti aynı zamanda Kürt, Arap, Süryani, Ermeni olmak üzere bütün bölge halklarının iradesini hedef almaktadır.

Özgür dağlarda onca kimyasal, son model teknolojisi ile gerilla direnişi karşısında büyük yenilgiler alan işgalci Türk devleti an itibarı bütün basında büyük zaferler elde ettiğini duyuruyor. Bu saldırılar karşısında hiçbir sonuç elde edemeyen işgalci faşist Türk devleti şimdi eş zamanlı hava bombardımanları ile sonuç almaya çalışıyor. Uzun süredir Rojava’ya yönelik saldırı hazırlıklarını yapan faşist Türk devleti saldırılarını meşrulaştırmak için Taksim patlamasını kendi istihbarat-çete eli ile örgütleyerek intikam yeminleri etti. Tutmadı, kimseyi inandıramadılar, planları ellerinde patladı. Fakat yine de intikam yeminleri ettiler. Uzun zamandır Kobanê, Minbic hattını işgal etmeyi planlayan Türk devletinin bu işgal saldırıları elbette ki Amerika ve Rusya’nın siyaseti ve onayından bağımsız değildir. Aynı emperyalist güçler hava sahasını  açarak halka yönelik bu saldırıların suç ortağı olmuşlardır."

'HALKIMIZ DEVRİMİ VE KENTLERİ SAVUNMAK İÇİN SEFERBER OLMALI'

Bu saldırıların Kürt halkının ve bölge halkının kazanımlarını yok etme saldırısı olduğuna değinilen açıklamada, "Başta Amerika ve Rusya gibi emperyalist güçler Rojava devriminin anti sömürgeci, demokratik ve halkçı yanını yok etmek için bölgede işgalci Türk devletini demoklesin kılıcı gibi halkların başında sallamaktadır. 11 yıldır Suriye'de devam eden iç savaşın, devrimimize yönelik işgal saldırılarının tek sorumlusu, bölgenin kan gölüne dönmesinin sorumlusu dün olduğu gibi bugün de yine aynı güçleridir. Örgütleyip besledikleri El Nusra, DAİŞ gibi vahşi çete örgütler eli ile yapamadıklarını şimdi Türk devleti eli ile yapmaktadırlar.

Saldırıların hedefinde bugün Kobanê durmaktadır. Sivil halkın evlerini, hastaneleri, sivil yerleşim ve yaşam alanlarını hedef alan bu saldırılar karşısında halkımız sessiz kalmamalıdır. Saldırılar sonucunda onlarca savaşçı, sivil, gazeteci şehit düşmüştür. 25 Kasım öncesi özellikle işgal saldırıları ile şiddetin her boyutunu yaşayan kadınlar sokakları direniş alanlarına çevirerek kazanımlarına sahip çıkmalıdır. Bu işgal saldırıları ile geleceksiz bırakılmak istenen gençler sokak sokak, mevzi mevzi, cephe cephe işgal alanlarına karşı direniş ateşini harlamalıdır. Bütün bölge halkları, 4 parça Kürdistan halkları, kendisine insanım diyen herkes sokakları direniş ateşi ile tutuşturmalıdır. İşgalci faşist Türk devletinin bu saldırılarının sonucunda başta kadınlar, gençler ve tüm halkımız devrimi ve kentleri savunmak için seferber olmalıdır" denildi.

SALDIRILAR CEVAPSIZ KALMAYACAK

Saldırıların cevapsız kalmayacağı belirtilen açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: "Bugün Kobanê, Efrîn ve Serêkaniyê direnişleri ruhu ile devrimimizi ve topraklarımızı savunmaya devam edeceğiz. Biz Komünist Devrimci Hareket olarak her alanda devrimimizi ve kazanımlarımızı savunarak kanımızın son damlasına kadar faşizme ve işgale karşı direneceğiz. İşgal saldırıları, özel ve psikolojik savaş yöntemleri ile irademiz kırılarak bütün topraklarımız işgal edilmek isteniyor.

Bu saldırılar AKP-MHP saray faşizmi ve Erdoğan diktatörlüğünün 2023 hedefinden bağımsız değildir. İçte ve dışarıda büyük çöküş krizleri yaşayan saray faşizmi bölgede egemenliğini arttırmak için bu saldırıları devreye sokuyor. Bizler biliyoruz ki bu bizim varlık yokluk savaşımızdır. Bugün Rojava devriminin savunulması ve kazanımları bölge devrimlerinin teminatıdır. Bu nedenle bütün bölge halkları, devrimciler, demokratlar, kadınlar, işçi ve emekçiler, gençler her alanda 2014 Kobanê direniş ve dayanışma ruhu ile, 7-8 Ekim serhildan ruhu ile alanlara dökülmelidir.

Bütün halklarımız ve ezilenler bir kez daha Kobanê etrafında kenetlenmelidir. Geçmişimizi, geleceğimizi, varlığımızı, kimliğimizi, onurumuzu savunmak için işgale ve faşizme karşı kanımızın son damlasına kadar direniş intikam yeminimizdir. Bu direniş onur direnişidir, bu direniş zafer direnişidir ve zafer direnişle koparılıp alınacak kadar yakındır…"