Topraklarından vazgeçmediler

Topraklarından vazgeçmediler

Ýsmail Ömer Ali, geçmişte önce Saddam Hüseyin’in ardından Türk devletinin katliamlarına tanıklık etmiş bir Behdinan köylüsü. Türk devletinin saldırısı sonucunda bir oðlunu kaybettikten sonra köyünü tek etmiş. Şimdilerde boş olan Kafya köyüne yılda bir iki hafta gelerek sumak bahçelerinin bakımını yapıyor. Evleri yok. Birkaç haftalık bu ziyaretlerinde kalabilmek için kendilerine otlardan çardak yapıyorlar.

Güney Kürdistan’ın Deralok kasabasına baðlı bir köy Kafya köyü. Ýsmail Ömer 51 sene önce burada gözlerini dünyaya açmış. Yarım asırlık ömründe yaşadıðın acıların izleri var yüzünde. Savaş ve zulümün izleri.

Saddam Hüseyin’in Kürtlere karşı gerçekleştirdiði Enfal’i yaşamış Ýsmail Ömer. Gençliðinin en güzel günlerini o korkunç katliamın acılarıyla geçirmiş. Katliam ve sürgünle geçen günlerin ardından tam yaralarını sarmaya başlamışken 1997 yılında Türk devletinin düzenlediði hava saldırısı onun hayatını yeniden ve geri dönülmez bir şekilde deðiştirmiş.

Ýsmail Ömer’in hikayesi bugün Roboski’de yaşananlara ne kadar da benziyor. Gözleri yaşlarla dolarak anlatıyor o günleri: “biz her günkü gibi evimizde oturmuştuk ki birden büyük bir gürültü ile irkildik. Daha ne olduðunu anlamadan bir gürültü daha ve bir gürültü daha. Her taraf toz duman ve cehennem gibi bir hava oldu. O an duyulan tek şey köylülerin baðırma sesleriydi”

Ýsmail Ömer o günkü hava saldırısında bir oðlunu kaybetmiş. Aynı bombardımanda 10 köylü katledilmiş. Bu saldırının ardından tüm köylüler Güney Kürdistan’ın şehirlerine göç etmek zorunda kalmış. Ýsmail Ömer de ailesiyle birlikte Deşta Nehele’deki Duperke köyüne taşınmış.

Ýsmail Ömer yaşadıðı bütün acıların yeniden canlanmasına raðmen Kafya’da bulunan sumak bahçelerini bakmayı ihmal etmiyorlar. Baharın çapaladıkları bahçeleri son baharları da gelip hasadını yapıyorlar.

O ve birçok köylü gelip bahçelerine baktıkları zaman haftalarca orada kalıyorlar. Ýsmail de daðların yamaçlarında topladıðı ve heliz denilen otu yüklediði eşeðiyle çekiyor. Bu otlardan kendine çardak yapacak. Bu helizler birkaç haftalıðına onu güneşten ve sıcaklardan koruyacak. Ot ne kadar çok olursa kalacak yer de o kadar serin oluyormuş. Ýsmail de o kadar çok ot toplamış ki eşeði adeta yükün altından kaybolmuş