Töre: Öz yönetim ile Erdoğan’ın savaş politikalarına en büyük darbe vuruldu

Teslim Töre, “Kürt halkının Öz yönetim ilan etmesi çok doğru olduğu gibi devrimsel bir karardır. Kürt halkı “Öz Yönetim” ilanlarıyla birlikte Erdoğan’ın savaş politikasına en büyük darbeyi vurdu” dedi.

Türkiye Sol Hareketinin öncü kadrolarından Teslim Töre, “AKP, Erdoğan ve onun kurumları Kürdistan’da sadece bir zor aygıtından ibaret hal almış durumda. Bu zor ve katliamcı yapıya karşılık Kürt halkının kendi yönetim kararını kendisinin alması yani Öz Yönetim ilan etmesi çok doğru olduğu gibi devrimsel bir karardır. Kürt halkı “Öz yönetim” ilanlarıyla birlikte Erdoğan’ın savaş politikasına en büyük darbeyi vurdu” dedi.

AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürt halkına ve demokrasi çevrelerine yönelik başlattığı savaş politikasını ve son siyasal gelişmeleri Türkiye Sol Hareketinin öncü kadrolarından Teslim Töre ANF’ye değerlendirdi.

‘ERDOĞAN ÖCALAN’IN BARIŞ POLİTAKISINA YENİLİNCE SAVAŞA SARILDI’

Ortada bir barış süreci varken gelinen aşamada Erdoğan ve AKP, Kürt halkına yönelik bir savaş başlattığını görüyoruz bu duruma nasıl veya niçin gelindi?

Her şey çok acık bir şekilde ortada ülkeyi bu kaos durumuna Erdoğan’ın iktidar hırsı getirdi. Erdoğan, Öcalan ile yürüttüğü barış süreci ile kendi iktidarını pekiştirmek istiyordu. Bu amaçla barış görüşmelerinin “Dolmabahçe mutabakatı”na kadar gelmesine izin verdi. Ama görüşmeler Erdoğan’ın istediği gibi gitmeyince 7 Haziran seçimleri öncesi hemen masayı devirerek provokasyonlar yapmayı planlayıp ülkeyi savaş ortamına çekmeye başladı. Erdoğan, barış görüşmelerine başlarken Öcalan’ın geliştirdiği barış politikasının altında kalacağını hesaplayamadı karşısında Öcalan gibi ne yaptığını çok iyi bilen ve kaldığı yerden bölgeyi çok iyi analiz eden bir lider olduğunu iyi okuyamadı. Öcalan, görüşmeler sürecinde ‘barışı’ masa başında görünenlerin ötesine yani Türkiye halklarına taşıdı. Bunu her lider başaramaz. Öcalan bu siyasetiyle bir anlamda da HDP’yi Türkiye partisi haline getirdi. Erdoğan, Öcalan’ın bu politikasının farkına vardığında ve HDP karşısında alacağı yenilgiyi gördüğü için 7 Haziran seçimleri öncesinden başlayıp ülkeyi bir savaş ortamına sokup, kaybettiği gücünü yeniden kazanmanın peşine düştü. Bu amaçla Suruç başta olmak üzere birçok katliamı kendisi planladı.

Suruç Katliamını AKP’mi planladı diyorsunuz?

Kesinlikle evet katliamı Erdoğan’ın kendisi planladı. Bunu planlarken de niyeti çok açıktı Öcalan’ın yarattığı Türkiyelileşme politikasına darbe vurmak, sol sosyalistlerin Kürtlerle birleşmesinin önüne geçmek ve KCK’yi savaşın içine çekmekti temel amaç. Urfa’da iki polisin öldürülmesi olayı da bu provokasyonun bir parçasıydı. Bu olay gerçekleşince Erdoğan o güne kadar 7 Haziran öncesinden isteyip de bir türlü başaramadığı savaş konseptini bir anlamda devreye soktu. Ve böylelikle başından beri istediği erken seçimi gündeme getirmek, HDP’yi savaşın bir tarafı olarak kamuoyuna göstermek ve HDP’nin Türkiye halkları karşısında gücünü kırma planını devreye koydu.

Ateşkesi Erdoğan ve AKP hükümeti mi bozdu?

Bakın zaten başından beridir bu sürecin tek yürütücüsü var oda Apo’dur. Ne AKP ne de Erdoğan bu görüşmelere boyunca samimi davranmadı. Yaptıkları her şey kendi iktidarlarının pekiştirmeye dönüktü. Tabi bunlar süreçle kendi güçlerinin koruma peşine düşerken Öcalan Türkiye halklarının geleceği için yürüttüğü barış süreci ile bunların gerçek yüzünü ortaya çıkardı buda yetmezmiş gibi yarattığı HDP projesi ile bunların sonunu hazırladı. Erdoğan bu politikanın farkına vardığı anda zaten ateşkesi bozmuştu. KCK savaşa hiç ihtiyacı olmadığı bir anda neden ateşkesi bozsun ki? Erdoğan, kendi çıkarları gereği ateşkesi bozdu ve ele geçirdiği savaş konsepti dahilinde kendi eliyle yaptırdığı sivil katliamlarla ile gerillayı savaşın içine çekti. Öcalan ile görüşmeler yapılmış olsaydı durum kesinlikle buraya kadar gelmezdi.  Öcalan, kimseyi Erdoğan’ın tam yok olmaya yaklaşmışken kendini kurtarmak için yarattığı savaşın bir parçası olmaya kesinlikle izin vermezdi.

KCK savaşın içerisine bilinçli bir şekilde mi çekilmek isteniyor diyorsunuz?

Öcalan’ın barış politikasının ve HDP’nin başarısının altında kalarak artık yok olmaya yüz tutmuş Erdoğan ve AKP hükümetinin yaratmak istediği savaşın bir tarafı olunarak Erdoğan’ın yeniden güç kazanmasına engel olunması gerektiğini söylüyorum.  Erdoğan’ın bin bir provokasyonla yarattığı ve Özgürlük Hareketi’ni de içine çekmek istediği savaş konseptini, ancak ve yalnız Özgürlük Hareketi’nin Türkiye Halklarına armağan edeceği barış amaçlı bir ateşkes bozar. Artık ortada bir masa yok masanın karşı tarafında da AKP’yi veya devleti aramak durumu aşıldı. Masanın bir tarafında KCK ve onun Lideri diğer tarafında da ise Türkiye halkları olmalı. KCK’nin bundan sonraki muhatabı Türkiye halklarıdır. KCK, Erdoğan’ın savaş politikasını boşa çıkarmak ve barışın tek temsilcisi olduğunu bir daha ispatlamak için ateşkes ilan etmeli.

Erdoğan’ın savaştan başka sarılacağı hiçbir şey kalmamışken ona savaşı yaptırmamak en büyük kazanım olacaktır. Erdoğan’ın savaş politikasını boşa çıkaracak tek güç Kandil ortaya koyacağı politika kadar Öcalan’ın Demokratik Ulus projesini yaşamsal kılmak için çalışmaktır da.

Kürdistan’da birçok merkezde Öz Yönetim ilan edildi bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Olması gerekenin en iyisi yapıldı. AKP, Erdoğan ve onun kurumları Kürdistan’da sadece bir zor aygıtından ibaret hal almış durumda. Bu zor ve katliamcı yapıya karşılık Kürt halkının kendi yönetim kararını kendisinin alması yani Öz Yönetim ilan etmesi çok doğru olduğu gibi devrimsel bir karardır. Kürt halkı “Öz Yönetim” ilanlarıyla birlikte Erdoğan’ın savaş politikasına en büyük darbeyi vurdu. Kürt halkının Erdoğan’ın savaşına karşı aldığı bu karar Erdoğan’ın bütün savaş politikasını boşa çıkarabilir. Çünkü yaşanan bu durum çok normal sen beni yönetemiyorsan ve senin kurumların sadece beni katletmekten ibaret ise benimde seni tanımıyorum demem en doğal hakkım olmalı. Kürt halkıda bunu yapıyor Kendi öz savunmasını ve yönetimini kurarak barışta ısrar eden lideri Öcalan’ın politikasını inşa ederek, Erdoğan’ın savaş politikasına darbe vuruyor.

Kürtler gelinen noktada Öz Yönetim ilanıyla açıkça ‘Bu devlet Erdoğan’ın devletidir bu savaş Erdoğan’ın savaşıdır biz bunu kabul etmiyoruz bizim olmayan bir devlet ancak bizi katleder biz bunu kabul etmiyoruz ve kendimizi kendimiz yönetiyoruz’ diyor. Öz yönetim, her gün katledilmekten öldürülmektense kendi kendini yönetmek her şeyden çokta iyidir. Öz Yönetim, sen saldırırsan, yok sayarsan, barış eline karşılık tek kişinin iktidarı için savaş yaratıp DAİŞ gibi katliam yaparsan, bende Kobanê gibi kendi yönetimi kendim kurarım demektir. Öz yönetim Türkiye’nin Kobanêsidir. Bu gerçek iyi anlaşılmalı Erdoğan’ın ve AKP’nin Kürdistan’da hiçbir meşruluğu kalmamıştır. Meşruluğu sadece katliamdan ibaret olan bir yapıya karşı Kobanêleşmek en büyük gerekliliktir ama bu halk gücüyle yapılmalı. Çünkü halkın yapacağı her şey uluslararası alanda meşrudur.