Tuncel: Öcalan özgürlüðüne kavuşturulmalıdır
Tuncel: Öcalan özgürlüðüne kavuşturulmalıdır
ÝHD Ýstanbul Şubesi 14. Olaðan Genel Kurulu’nda konuşan BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Ýmralı cezaevinin derhal kapatılmasını isteyerek, “Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan özgürlüðüne kavuşturulmalıdır" dedi.
Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD) Ýstanbul Şubesi 14. Olaðan Genel Kurulu Makine Mühendisleri Odası Ýstanbul Şubesi'nde başladı. Saygı duruşuyla başlayan genel kurulda divana ÝHD eski Genel Başkanı Akın Birdal, Hüseyin Ayyıldız ve Azize Adıgüzel seçildi.
Genel kurula BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, ESP MYK üyesi Mukaddes Erdoðdu Çelik, Barış Anneleri, 1994 yılında PKK tarafında alıkonulan askerlerden Ýbrahim Yaylalı, SDP, BDP ve ÖDP il ve ilçe yöneticileri, Tüm Bel-Sen 5 No'lu Şube Başkanı, yönetmen Yusuf Çetin de katıldı.
Divan Başkanı Akın Birdal, insan hakları fotoðrafının karanlık olduðunu belirterek, annelerin kayıp çocuklarını aradıklarını söyledi. Kürt sorunun demokratik, barışçıl mücadelesini sürdüren Kürt halkına, onun yanında yer alanlara, sosyalistlere, Kürt siyasetçilere, yazarlara, avukatlara, gazetecilere ve öðrencilere yönelik tutuklamaları hatırlatan Birdal, "Gün mücadele, gün itiraz, gün birlik, gün isyan günü" dedi.
12 Eylül yargılamasına da deðinen Birdal, iki bunak generalin yargılamasının 12 Eylül ile hesaplaşma anlamına gelmediðini söyledi. Birdal, 12 Eylül dönemindeki uygulamaların yargılanmasını istedi. Taksim'de yapılan 1 Mayıs mitinginin ardından '77 1 Mayıs'ının sol içi çatışma olarak gösterilmesini büyük bir manipülasyon olarak deðerlendiren Akın Birdal, bunların teşhir edilmesi gerektiðini söyledi. Birdal Kürt sorununun çözümünün başat sorun olduðuna işaret etti.
'TEKÇÝ ANLAYIŞ DEVAM EDÝYOR'
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Şube Başkanı Abdulbaki Boða, konuşmasına Kürtçe olarak başladı, tutuklu gazetecileri selamladı. Boða, Türkiye'de insan hakları ihlallerinin sürdüðüne dikkat çekti, "Ýşkence, kötü muamele, cezaevlerinde, çalışma yaşamındaki ihlaller, azınlık hakları, kadın hakları, çocuk hakları, mülteci hakları, barınma hakkı, Kürt sorununda çözümsüzlük üzülerek belirtmek isterim ki devam etmektedir. Tekçi anlayış farklı dil, ırk, kültür, mezhep ve dinlere karşı devlet söyleminde, zihniyet ve yaklaşımda, mevzuat ve hukuksal düzenlemede bir arpa boyu olumlu yol alınamamıştır" dedi.
Kürt sorunu çözümsüz bırakıldıkça yeni ölümlerin yaşandıðını kaydeden Boða, Kürt sorununun çözüm yolunun empati, diyalog, barışçıl, siyasi ve demokratik bir zemin olduðunu söyledi.
Roboskî Katliamı'na deðinen Boða, "Roboski'de paramparça edilen 34 Kürt için özür dilenmedi aksine failler tebrik edildi. Kürt halkına yaşatılan bunca acı ve hakaret için devletçe özür dilenmelidir. Yeni anayasa çerçevesinde Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı 'referandum' yöntemiyle belirlenmeli ve halk olmaktan kaynaklanan meşru hakları anayasal güvenceye alınmalıdır" şeklinde konuştu.
Yargının baðımsız olmadıðına işaret eden Boða, "Siyasetçileri siyaset yaptıkları için, akademisyenleri ders verdikleri için, avukatları ve gazetecileri mesleklerini icra ettikleri için tutuklayan bir mahkeme asla adil olamaz" dedi.
TCK, F tipi cezaevlerinde süren tecrit, Abdullah Öcalan'a yönelik özel tecrit uygulamalarının kaldırılmasını isteyen ÝHD Şube Başkanı Boða, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun polis şiddetini artırdıðına dikkat çekti, üniversite öðrencilerine yönelik saldırılara, kentsel yıkım yasasına, kayıplar mücadelesine deðindi. Boða, Ermeni halkı ve dini azınlıklara yönelik nefret söylemlerinin AKP Hükümeti döneminde arttıðına işaret etti.
'ÝMRALI CEZAEVÝ KAPATILMALI'
BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "Bundan sonra işimiz hiç kolay deðil. Ýşimiz çok, yolumuz uzun" dedi. Türkiye'de savaş sürdüðü müddetçe demokrasinin saðlanamayacaðını kaydeden Tuncel, cezaevlerindeki tecrit politikalarına dikkat çekti, "Ýmralı Cezaevi derhal kapatılmalıdır. Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan özgürlüðüne kavuşturulmalıdır" diye konuştu.
AKP'nin bütün Kürtleri, muhalifleri ve sosyalistleri "terörist" ilan ettiðini söyleyen Tuncel, dünyada 30 bin kişinin "terör" adı altında yargılandıðını bunların 15 binin Türkiye'de bulunduðunu belirtti. Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılmasını isteyen BDP Ýstanbul Milletvekili Tuncel, "Bu yasa parasız, anadilde eðitim isteyenleri, HES'lere, nükleer santrallere karşı olanları, gazetecileri, avukatları, herkesi kapsıyor. ÝHD'nin buna karşı daha aktif bir mücadele içinde olacaðını tahmin ediyoruz. Biz de bu mücadeleye aktif destek sunacaðız" dedi.
ÝHD Ýstanbul Şubesi eski başkanlarından Eren Keskin de konuşmasında kongreye katılımın az olmasını eleştirerek başladı. Mücadeleyi sosyal medyada twit atmaktan ibaret görenleri eleştiren Keskin, yeniden sokaða çıkışın saðlanması gerektiðine dikkat çekti. Keskin, en temel mücadele konusunun Kürt sorunu olduðunu söyledi.
ÝHD 14. Olaðan Genel Kurulu konukların konuşmalarıyla sürüyor. 971 üyesi bulunan ÝHD Genel Kurulu'nda 7 asil, 7 yedek yönetim kurulu üyeleri ile 3 asil 3 yedek denetleme kurulu üyeleri ve 72 genel kurul üyesi seçilecek.
ANF NEWS AGENCY
Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD) Ýstanbul Şubesi 14. Olaðan Genel Kurulu Makine Mühendisleri Odası Ýstanbul Şubesi'nde başladı. Saygı duruşuyla başlayan genel kurulda divana ÝHD eski Genel Başkanı Akın Birdal, Hüseyin Ayyıldız ve Azize Adıgüzel seçildi.
Genel kurula BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, ESP MYK üyesi Mukaddes Erdoðdu Çelik, Barış Anneleri, 1994 yılında PKK tarafında alıkonulan askerlerden Ýbrahim Yaylalı, SDP, BDP ve ÖDP il ve ilçe yöneticileri, Tüm Bel-Sen 5 No'lu Şube Başkanı, yönetmen Yusuf Çetin de katıldı.
Divan Başkanı Akın Birdal, insan hakları fotoðrafının karanlık olduðunu belirterek, annelerin kayıp çocuklarını aradıklarını söyledi. Kürt sorunun demokratik, barışçıl mücadelesini sürdüren Kürt halkına, onun yanında yer alanlara, sosyalistlere, Kürt siyasetçilere, yazarlara, avukatlara, gazetecilere ve öðrencilere yönelik tutuklamaları hatırlatan Birdal, "Gün mücadele, gün itiraz, gün birlik, gün isyan günü" dedi.
12 Eylül yargılamasına da deðinen Birdal, iki bunak generalin yargılamasının 12 Eylül ile hesaplaşma anlamına gelmediðini söyledi. Birdal, 12 Eylül dönemindeki uygulamaların yargılanmasını istedi. Taksim'de yapılan 1 Mayıs mitinginin ardından '77 1 Mayıs'ının sol içi çatışma olarak gösterilmesini büyük bir manipülasyon olarak deðerlendiren Akın Birdal, bunların teşhir edilmesi gerektiðini söyledi. Birdal Kürt sorununun çözümünün başat sorun olduðuna işaret etti.
'TEKÇÝ ANLAYIŞ DEVAM EDÝYOR'
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Şube Başkanı Abdulbaki Boða, konuşmasına Kürtçe olarak başladı, tutuklu gazetecileri selamladı. Boða, Türkiye'de insan hakları ihlallerinin sürdüðüne dikkat çekti, "Ýşkence, kötü muamele, cezaevlerinde, çalışma yaşamındaki ihlaller, azınlık hakları, kadın hakları, çocuk hakları, mülteci hakları, barınma hakkı, Kürt sorununda çözümsüzlük üzülerek belirtmek isterim ki devam etmektedir. Tekçi anlayış farklı dil, ırk, kültür, mezhep ve dinlere karşı devlet söyleminde, zihniyet ve yaklaşımda, mevzuat ve hukuksal düzenlemede bir arpa boyu olumlu yol alınamamıştır" dedi.
Kürt sorunu çözümsüz bırakıldıkça yeni ölümlerin yaşandıðını kaydeden Boða, Kürt sorununun çözüm yolunun empati, diyalog, barışçıl, siyasi ve demokratik bir zemin olduðunu söyledi.
Roboskî Katliamı'na deðinen Boða, "Roboski'de paramparça edilen 34 Kürt için özür dilenmedi aksine failler tebrik edildi. Kürt halkına yaşatılan bunca acı ve hakaret için devletçe özür dilenmelidir. Yeni anayasa çerçevesinde Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı 'referandum' yöntemiyle belirlenmeli ve halk olmaktan kaynaklanan meşru hakları anayasal güvenceye alınmalıdır" şeklinde konuştu.
Yargının baðımsız olmadıðına işaret eden Boða, "Siyasetçileri siyaset yaptıkları için, akademisyenleri ders verdikleri için, avukatları ve gazetecileri mesleklerini icra ettikleri için tutuklayan bir mahkeme asla adil olamaz" dedi.
TCK, F tipi cezaevlerinde süren tecrit, Abdullah Öcalan'a yönelik özel tecrit uygulamalarının kaldırılmasını isteyen ÝHD Şube Başkanı Boða, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun polis şiddetini artırdıðına dikkat çekti, üniversite öðrencilerine yönelik saldırılara, kentsel yıkım yasasına, kayıplar mücadelesine deðindi. Boða, Ermeni halkı ve dini azınlıklara yönelik nefret söylemlerinin AKP Hükümeti döneminde arttıðına işaret etti.
'ÝMRALI CEZAEVÝ KAPATILMALI'
BDP Ýstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, "Bundan sonra işimiz hiç kolay deðil. Ýşimiz çok, yolumuz uzun" dedi. Türkiye'de savaş sürdüðü müddetçe demokrasinin saðlanamayacaðını kaydeden Tuncel, cezaevlerindeki tecrit politikalarına dikkat çekti, "Ýmralı Cezaevi derhal kapatılmalıdır. Kürt halk önderi Sayın Abdullah Öcalan özgürlüðüne kavuşturulmalıdır" diye konuştu.
AKP'nin bütün Kürtleri, muhalifleri ve sosyalistleri "terörist" ilan ettiðini söyleyen Tuncel, dünyada 30 bin kişinin "terör" adı altında yargılandıðını bunların 15 binin Türkiye'de bulunduðunu belirtti. Terörle Mücadele Kanunu'nun kaldırılmasını isteyen BDP Ýstanbul Milletvekili Tuncel, "Bu yasa parasız, anadilde eðitim isteyenleri, HES'lere, nükleer santrallere karşı olanları, gazetecileri, avukatları, herkesi kapsıyor. ÝHD'nin buna karşı daha aktif bir mücadele içinde olacaðını tahmin ediyoruz. Biz de bu mücadeleye aktif destek sunacaðız" dedi.
ÝHD Ýstanbul Şubesi eski başkanlarından Eren Keskin de konuşmasında kongreye katılımın az olmasını eleştirerek başladı. Mücadeleyi sosyal medyada twit atmaktan ibaret görenleri eleştiren Keskin, yeniden sokaða çıkışın saðlanması gerektiðine dikkat çekti. Keskin, en temel mücadele konusunun Kürt sorunu olduðunu söyledi.
ÝHD 14. Olaðan Genel Kurulu konukların konuşmalarıyla sürüyor. 971 üyesi bulunan ÝHD Genel Kurulu'nda 7 asil, 7 yedek yönetim kurulu üyeleri ile 3 asil 3 yedek denetleme kurulu üyeleri ve 72 genel kurul üyesi seçilecek.
ANF NEWS AGENCY
