Tuncel: Türkiye’deki karanlığa karşı İmralı’nın kilidi açılmalı!
Tuncel: Türkiye halkları şimdi yeter demiyorsa ne zaman diyecek! Yaşananlar Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’la görüşmelerin engellenmesinden kaynaklıdır.
Tuncel: Türkiye halkları şimdi yeter demiyorsa ne zaman diyecek! Yaşananlar Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’la görüşmelerin engellenmesinden kaynaklıdır.
DBP Genel Merkezi Parti Meclisi, toplantısını Amed il binası salonunda düzenledi. PM toplantısının basına açık kısmında konuşan DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, parti yöneticilerine dönük saldırıların olduğunu, asıl saldırı odağının halkın kendi kendisini yönetme istemine karşı gerçekleştiğini söyledi.
'KAMURAN YÜKSEK'E SALDIRI BİLİNÇLİ'
DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek’e Kürkçüler Cezaevi’nde bir saldırı yapıldığını belirten Tuncel, “Bu bilinçli yapılan bir saldırıdır. Kamuran Yüksek’e yapılan şiddeti kabul etmediğimizi ve kınadığımızı söylüyoruz. Cezaevlerinde yaşanan sürgünler sonucu siyasi tutsakların işkenceye maruz kaldıklarını biliyoruz. İnsan hakları örgütleri ve hukukçuların yaptığı açıklamalara rağmen şiddetin daha fazla arttığı ortadır. Devletin ne demek olduğunu anlamak için bakılması gereken yerler zindanlardır. Adalet Bakanlığı yeni cezaevleri yaparak ve yerinde oturarak hukuku sağladığını düşünemez” dedi.
'ÇÖKTÜRME POLİTİKASI HAYATA GEÇİRİLMEK İSTENİYOR'
DBP’ye yönelik saldırıların savaşı derinleştirme projesinin bir parçası olduğunu belirten Tuncel, İmralı Adası’nda diyalogların kesilmesinden itibaren Türkiye’de çok büyük acıların yaşandığına dikkati çekti. Tuncel, Türkiye’de demokratik siyasetten ‘tek adam’ rejimine geçildiğini vurgulayarak, “Darbe girişimi bastırılmış ancak başka bir darbe girişimi hayata geçirilmiştir. Darbe bahane edilerek toplum zor altına alınmıştır. Özellikle Kürtlere karşı deşifre olmuş 'çöktürme politikası' hayata geçirilmek istenmektedir. Onlar çözüm yok dedikçe sorun derinleşmiştir” diye konuştu.
'GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA İLE TOPLUM PARÇALANIYOR'
Tüm toplumsal muhalefet kesimlerinin ortadan kaldırılmak istendiğine vurgu yapan Tuncel, Eğitim Sen üyelerinin görevden uzaklaştırılarak toplumda parçalanma yaratıldığını söyledi. “Böyle bir hukuk, demokrasi sistemi olamaz” diyen Tuncel, suçu sabit olmayan bir kişi hakkında karar alma durumunun dünyanın hiçbir yerinde görülmediğini ifade etti. AKP iktidarının insanları açlıkla terbiye ederek kendisine biat ettirmek istediğine değinen Tuncel, FETÖ’yü eleştirenlerin aynı pratiği hayata geçirdiğini aktardı.
'KAYYUM ÇETELERE DESTEK VEREN AKP BELEDİYELERİNE ATANSIN!'
'Fütursuz ve amansız bir Kürt öfkesi olduğunu' ve bu yüzden Cerablus’a saldırıldığını vurgulayan Tuncel, şöyle devam etti: "Sırf Kürtler mutlu olmasın diye vahşice saldırıyorlar. Türkiye hükümeti Kürt halkına yönelik etnik bir yönelim içerisindedir. Yaşananları kabul etmemiz mümkün değildir. Kürdün bütün kazanımlarına göz diktiler. Tüm belediyelerimize kayyum atadılar. Belediyelerimizin yaptığı tek şey halka hizmet sunmuş olmasıdır. Eğer kayyum atanacaksa İstanbul, Ankara ve AKP belediyelerine atanmalıdır. Bu belediyelerin DAİŞ’e ve El-Nusra’ya yardım ettikleri Rusya’nın elindeki kanıtlarla açığa çıkmıştır."
'BELEDİYELERE EL KONULMASINI İZLEMEYECEĞİZ'
21. yüzyılda yeni dizayn yapılırken tek amacın Kürtlerin statü kazanmasını engellenmek olduğunu söyleyen Tuncel, tüm girişimlerin nafile olduğunu vurguladı. Belediyelere el konulurken izlemeyeceklerini dile getiren Tuncel, bulundukları her alanda direneceklerini belirtti. Kürt halkı ve siyasetçileri olarak sivil darbelere karşı direneceklerini kaydeden Tuncel, şu anda AKP hükümetinin sivil darbe gerçekleştirdiğini vurguladı. KHK ile AKP’nin parlamentoyu ortadan kaldırdığını de kaydeden Tuncel, kayyum yasasının parlamentodan geçmediği halde gece yarısı hukuksuz bir şekilde onaylandığını söyledi.
TÜRKİYE HALKLARINA ÇAĞRI
“Türkiye halkları şimdi yeter demiyorsa ne zaman diyecek” diye soran Tuncel, Kürt halkıyla dayanışma içerisinde olan herkesin hedef haline getirildiğini belirtti. Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma içinde olanların tutuklandığını hatırlatan Tuncel, Türkiye halklarının yaşanan hukuksuzluğu görmesini istedi.
DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bunun adı demokrasi değildir, bunun adı faşizmdir. Türkiye halkları buna hayır demeyecekseniz eğer bu kadere mahkumsunuzdur. Biz Kürt halkı olarak bu duruma hayır diyoruz. Türkiye’de yaşananlar Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’la görüşmelerin engellenmesinden kaynaklıdır. İmralı’daki kilidi açmak Türkiye’deki kaosu kaldırmak ve Türkiye’deki aydınlığı sağlamak için önemlidir. Türkiye’nin karanlıktan çıkması için Öcalan’la görüşmelerin önü açılması gerekiyor. Adalet Bakanı ve CPT işkencelerin ortağıdır. Ortada adalet yoksa özgürlük de barış da yoktur. Bugün sessiz kalanlar yarın hukuk, adalet diye bağıramazlar. Başlattığımız açlık grevi etrafında tüm Türkiye halklarını hukukun işletilmesi için, adalet için taraf olmaya çağırıyoruz."