Tunuslu gençlerin Öcalan ilgisi-İzlenim

Tunuslu gençlerin Öcalan ilgisi-İzlenim

Dünya Sosyal Forumu bu yıl “onur” sloganı ile Arap Baharı denilen süreci ateşleyen Tunus’ta düzenlendi.  Tunuslu gençlerin büyük bir dayanışma sergilediği forumda, Kürtlere yoğun bir ilgi de gözlendi.

Forumun tertip komitesinin bir üyesi, 29 Mart günü yaptığı basın toplantısında DSF’ye katılanların sayısının 50 bini geçtiğini söyledi. Bunlara, forumda dağıtılan 2 bin adet “organizatör” giriş kartı ile 1800 dolayındaki gazeteci giriş kartı dahil değil.

Forum programını takip etmede karmaşıklıktan kaynaklı sorunlar yaşansa da, önemli bir dayanışma ruhu gözlendi. Aralık 2010’da genç bir işsizin bedenini ateşe vermesi ardından birkaç hafta içinde 24 yıllık Bin Ali rejimini deviren Tunusluların elde ettiği kazanımlar rahatlıkla görülebiliyordu. Forum’un Tunus’ta yapılması bile başlı başına, devrimin somut kazanımlarından biri olarak değerlendiriliyor.

Dünyanın her yerinden başta solcular olmak üzere farklı eğilimlerden birçok kesim, Tunus’a gelerek deneyimlerini paylaştı, Tunusluları anlamaya ve ortak bir mücadele ruhu oluşturmaya çalıştılar. Ülkede Bin Ali rejimi döneminde yaşanan sorunlar halen devam etse de, korkular aşılmış durumda. İnsanlar korkusuzca kendilerini ifade ediyor ve eleştiriyorlar. Şubat ayında sol muhalefet lideri Şükrü Belayıd’ın katledilmesi ile boyutlanan devrim dinamizmi, Forum sırasında da kendini hissettirdi.

4 bin 500 dolayında organizasyonun katıldığı ve bin dolayında atölyenin açıldığı DSF’de, yerel, ulusal ve küresel sorunlar masaya yatırıldı, alternatif çözümler arandı ve ortak mücadele yöntemleri üzerinde duruldu. El Manar Üniversitesi kampüsünde kurulan çadır ve stantlar ile düzenlenen panel ve tartışmaların yanısıra, kampüs içerisinde forum boyunca bir çok grup çeşitli etkinliklerle seslerini duyurmaya çalıştı.

Kimi kültürel etkinliklerle bunu yaparken, yaşanan çatışmalar ve baskılar sergilerle dile geldi, dünyanın karşı karşıya olduğu doğal tahribatlar anlatıldı, konserler verildi, kampüsün bir çok yerinde yükselen müzik eşliğinde dans edildi, sloganlar atıldı ve yürüyüşler düzenlendi.

AKDENİZ’DE KAYBOLAN 16 BİN HAYAT

Afrikalı bazı gençler boyunlarına astıkları “Dünya tarafından unutuldum” ya da “Tunus çölünde unutuldum” yazılı dövizlerle göç sorununa dikkat çekerken, kampüs içerisinde yere serilen uzun bir listede göç yolunda Akdeniz sularında kaybolan 16 bin kişinin isimleri yer aldı. Listede Kürtlerin isimlerinin karşısında ülkeleri “Kürdistan” olarak yazıldı.

Forum sırasında, katledilen Tunuslu devrimci Şükrü Belayıd ile kısa bir süre önce hayatını kaybeden Venezüella lideri Hugo Chavez için anma yapıldı ve etkinlikler düzenlendi.  Belayıd’ın eşi ve kardeşi forumu ziyaret ederken, açılan bir çadırda bu siyasi cinayetin aydınlatılması ve sorumlularının yargılanması için imzalar toplandı.

GENÇLERİN ÖCALAN İLGİSİ

Belayıd’ın dostları ve Belayıd’ın partisinin de üyesi olduğu Halk Cephesi sempatizanları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması için imza kampanyasına yoğun destek verdi ve Kürt mücadelesine sempatilerini gösterdi.

Başta Belayıd’ı takip eden gençler ile aralarında Tunus İşçi Partisi üyelerinin olduğu solcu gençler, Kürt delegasyonun ellerinden imza formlarını alarak imzalar topladı. Bir konser sırasında, sahneden anons yapılarak gençler imza vermeye çağrılınca, sıraya girdiler.

Forum boyunca toplanan binlerce imza aynı zamanda yoğun bir halk diplomasisine dönüştü. İmza atanların çoğu, Öcalan’a ilişkin olumlu görüşleri ile şaşırtırken, Öcalan’ın 21 Mart’ta “gerillaları geri çekilmeye” çağırdığı açıklamasına ilişkin daha fazla bilgi istediler.  İmza verenler arasında PKK’nin ateşkes ilan etmesini benimsemeyenler de vardı. Komünist bir genç, “Biliyor musunuz, PKK’nin Türk devletine yönelik her eylemi tüm solcu hareketler için büyük bir moral oluyor” şeklindeki ifadesi dikkat çekti. Bu gence göre Kürtleri katleden Türk devleti ile bir barış mümkün değil. Kürt gençleri imza toplarken, çoğu kişi imza formunu gördüğü anda “Öcalan için mi?” diye sorduktan sonra sık sık sempatilerini dile getirdiler.

Faslılar, Berberiler, Yemenliler, Mısırlılar ve Libyalılar da Kürt mücadelesine olan sempatilerini imza atarken ifade ettiler ve daha fazla bilgi istediler. İmza atanların ezici bir çoğunluğunun Öcalan’ın son çağrısından haberdar olmaları dikkatlerden kaçmadı. Bir Tunuslu genç “Kürtlerin Araplarla ilişkileri gerçekten çok iyi” derken, aralarında Yemenlilerin de olduğu çok sayıda kişi Kürt delegasyona “Öcalan’ın çağrısı hakkında siz ne düşünüyorsunuz?” diyerek Kürtlerin tavrını anlamaya çalıştılar.

Hazırlıklarındaki yetersizliklerden dolayı Kürt Ağı (Kurdish Network) DSF’de kendileri adına herhangi bir seminer, atölye veya etkinlik düzenleyemedi. Bu bir eksiklik olarak eleştirisi konusu oldu. Ancak yoğun bir şekilde imza toplama, diğer gruplar tarafından düzenlenen seminerlere katılım ve görüşmelerde bulunma ile buradaki boşluk doldurulmaya çalışıldı.

BEYRUT POLİSİ BELAYID’I ÖCALAN’A BENZETTİ

Şükrü Belayıd’ın kardeşi Abdulmecid Belayıd da imza attığı sırada kendisini tanıtırken, Belayıd’ın Kürtlerle olan yakın ilişkilerine dikkat çekti. Abdulmecid Belayıd, yakasındaki kalın bıyıklı Şükrü Belayıd’ın rozetini gösterirken, “Biliyor musunuz, geçenlerde Beyrut’tayken polis beni durdurdu ve yakamdaki rozete bakarak ‘bu Abdullah Öcalan mı?’ diye sordu”  ifadelerini kullandı.

Üniversite kampüsünde bir duvar üzerinde kırmızı boya ile Kürdistan yazısı daha ilk gün göze çarptı, tabaklar üzerine süslemelerin yapıldığı bir stantta Kürt bayrağı ve Kürdistan yazılı tabaklar da yer aldı.

DEVRİM BİTMEDİ

Forum programının son bulduğu 29 Mart günü öğleden sonra genç bir kadın, üniversite kampüsündeki bir duvarın üzerine sprey ile Fransızca “Devrim henüz bitmedi” diye yazarken, diğer yanına da Arapça “Direniş” diye ekledi.