‘Türk Devleti operasyonlardan vazgeçmeli’

Türk ordusu Amed'in ilçelerine bağlı 100'e yakın köyde "Sokağa çıkma yasağı" adı altında günlerdir bombardıman yapılırken İHD Amed başkanı Raci Bilici, operasyonların sona erdirilmesini istedi.

Amed'te 19-20 Haziran tarihlerinden bu yana Hazro, Lice, Hani, Silvan, Kocaköy ve Kulp ilçelerinde 100'e yakın köyde "Sokağa çıkma yasağı" adı altında dağlar, ovalar ve yaşam alanları Türk ordusunun savaş uçakları ve top atışlarıyla bombalanıyor. Askeri operasyon kapsamında Türk savaş uçakları köyleri bombalamaya devam ediyor. Bombardırmana tepki gösteren İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed başkanı Raci Bilici, gerek kırsalda olsun gerek şehirde olsun çok ciddi anlamda bir askeri ablukaların olduğunu, abluka altında alınmış kentlerde her 50 metrede bir kontroller, keyfi uygulamalar var olduğunu söyledi.

Bilici, abluka altına alınmış olan Amed’te keyfi bir şekilde yollarda araçların durdurulduğunu ve araç sahiplerinin hiçbir gerekçe ileri sürülmeden saatlerce alıkonulduğunu belirterek bu durumun son süreçte yaygınlaştığını ifade etti.

İnsanların devlet tarafından bu şekilde keyfi aramalardan dolayı kendilerini kesinlikle güvende hissetmediklerini ifade eden Bilici, “Operasyonlar kırsalda devam ediyor ve bütün yaşamı yok edebilecek bir uygulama söz konusudur. Güvenlik bölgeleri ilan ederek, giriş çıkışları yasaklayarak, orada bulunan köylerin yaşam alanlarını yok ederek insanların bütün imkanları ellerinden alınıyor. Bu operasyonun kabul edilebilecek hiçbir yanı yoktur” diye konuştu.

‘KÜRDİSTAN KENTLERİNİN YOLLARINI KAPATMAK SONUÇ VERMEYECEKTİR’

Türk ordusu yasak bölgeler ilan ederek gerek havadan gerek karadan bombalamasıyla çok ciddi hak ihlallerine neden olduğunun altını çizen Bilici, bu operasyonların katliamlara vesile olduğunu söyledi. Operasyon alanında elinde silah olsun ya da olmasın her türlü canlının yok edildiğini belirten Bilici, “Yaptıkları her anlamda bir insanlık suçudur. Biz İHD olarak sürekli görüşmeler yapmaya çalışıyor, insan hakları örgütleriyle ama maalesef 90’lı yıllarda da bu tarz uygulamalar vardı. Oradan edindiğimiz sonuç yüzlerce toplu mezar oldu. Bu nedenle şuan uygulanan durum ciddi anlamda tehlikeli bir durum ve kabul edilebilecek gibi değil. Her kişi başına bir polis getirerek, her sokağın başına bir karakol koyarak bütün Kürdistan kentlerinin yollarını kapatmak sonuç vermeyecektir” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE ÖNÜ ALINMAYAN KAOTİK BİR DURUMA SÜRÜKLENİYOR’

Türk Devletinin başlattığı askeri operasyonun asla bir kazanımı olmayacağı aksine sadece kopuşların olacağını vurgulayan Bilici, “İnsanlar artık kendilerini işgal altında hissediyor. Türk devletinin yaptığı bir çözüm değildir. Tamamen çözümü zorlaştıran bir uygulamadır ve giderek bu durumun tahribat boyutları artıyor. Bu şiddet politikası sadece ellerinde silah olanlara uygulanmıyor. Bir bütün olarak muhalif olan demokratik yol ve yöntemlerle mücadele eden, AKP iktidarı gibi düşünmeyen her kesime yönelimleri vardır. Bu uygulamalardan hiçbir şey çıkmaz. Türkiye önü alınmayan kaotik bir duruma sürükleniyor” dedi.

‘TÜRK DEVLETİ BU OPERASYONLARINDAN VAZGEÇMELİ’

Diyalog ve müzakerenin gelişmesinin şart olduğunu dile getiren Bilici, Kürt siyasi hareketi, PKK ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın da sürekli şiddeti devre dışı bırakıp demokratik yöntemlerle bu süreci atlatmamız gerektiğinin çağrısını yaptığını belirtti. Bütün dünyada masa başında çözümü geliştirdiğini ama Türkiye’de Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana imha ve inkar politikaları devrede olduğunu söyleyen Bilici, bu yüzden bir türlü sonuca gidemediklerini ifade etti.

Bilici, operasyonların durdurulması gerektiğini vurgulayarak güvenlik yollarıyla kamu güvenliğinin sağlanmayacağını ve mevcut durum demokrasi, özgürlük, barış ile sağlanabilir olduğunu belirtti.

 

...