‘Türkiye basın özgürlüğü ve Kürtlerin haklarına saygı göstersin’

‘Türkiye basın özgürlüğü ve Kürtlerin haklarına saygı göstersin’

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in 3 Mayıs Basın Özgürlüğü  Günü dolayısıyla Stockholm’de düzenlediği bir konferansa katılan İsveç’in Avrupa Birliği Bakanı Birgitta Ohlsson basın ve ifade özgürlüğünün Dünyanın bir çok ülkesinde baskı ve tehdit altında olduğunu söyledi.

 Basın özgürlüğünün hükümetlerin yanı sıra kriminal örgütler, ırkçı ve aşırı sağcı parti ve gruplar tarafından da ihlal edildiğine dikkat çeken Ohlsson son 10 yıl içinde 600 gazetecinin öldürüldüğünü ifade etti. 2012 yılında öldürülen gazetecilerin rekor düzeye ulaştığı gibi, gazetecilerin öldürüldüğü ülkelerin sayılarında da artış olduğuna dikkat çekti.

Öldürülenlerin çoğunluğunun  yolsuzlukları açığa çıkaran yerel düzeyde çalışan gazeteciler olduğunu belirten Ohlsson konuşmasını şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki güz aylarında Unesco İsveç’in girişimleri sonucu Dünyada basın ve ifade özgürlüğünü ele alan kapsamlı bir rapor yayımlayacak. Böylelikle ihlallerin boyutlarını ve nedenlerini daha açık ve net bir biçimde görme ve önlem alma imkanlarımız doğacak.”

İfade özgürlüğüne yönelik saldırıların sadece diktatörlükle ve baskıcı rejimlerde yönetilen ülkelerle sınırlı olmadığını, Bulgaristan ve Macartistan gibi Avrupa Birliği üyesi ülkelerde de görüldüğünü belirten Ohlsson, ırkçı ve yabancı düşmanı partilerin Avrupa’nın bir çok ülkesinde parlamentolara girmelerinin de ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit oluşturduğu değerlendirmesinde bulundu.

TÜRKİYE GAZETECİLER İÇİN DÜNYANIN EN BÜYÜK CEZAEVİ

Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Jonathan Lundqvist geçtiğimiz yılın basın ve ifade özgürlüğü açısından 1995’ten bu yana en kötü yıl olduğunu söyledi. 2012 yılı içinde 88 gazetecinin öldürüldüğüne, 879 gazetecinin tutuklandığına, gazetecileri hapseden ülkeler sıralamasında Türkiye’nin ilk sırada olduğuna dikkat çektikten sonra “Avrupa’nın kıyısında Avrupa Birliğine üye olmak isteyen Türkiye gazeteciler için Dünyanın en büyük cezaevidir” dedi.

Lundqvist Sınır Tanımayan Gazeteciler’in bu yılkı “Basın Özgürlüğü Ödülünü”nün  1,5 yıl Etiyopya’da cezaevinde kalan İsveçli Gazeteciler Martin Schibbye ve Johan Persson’a verildiğini açıkladı.

Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla İsveç AB Bakanı Birgitta Ohlsson ve basın ve sendika kuruluşlarının temsilcilerine Türkiye’de ifade özgürlüğü ile ilgili düşüncelerini sorduk.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SAĞLANMASI TÜRKİYE’DEN İLK TALEBİMİZ

Ohlsson Türk yetkililerle yaptıkları tüm görüşmelerde Türkiye’de yaşanan insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlallerini gündeme getirdiklerini belirttikten sonra “Avrupa Birliği’ne girmek isteyen ülkeler AB’nin temel kurallarına uymak zorunda. Basın özgürlüğünün sağlanması bizim ilk talebimiz ve bu çok önemli. Türkiye AB’ye girmek istiyorsa önce basın özgürlüğüne ve Kürtlerin haklarına saygı göstermeli. Bu bizim vazgeçemeyeceğimiz taleplerdir” dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Başkanı Jonathan Lindqvist “AB’ye girmek isteyen bir ülkenin gazetecileri tutuklama rekoru kırmasını anlamak zor. Türkiye ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtlayan terörle mücadele yasalarını değiştirmeli. Türkiye’nin kapalı ve içine kapanık bir ülke mi yoksa basın ve ifade özgürlüğüne, insan haklarına saygı duyan açık bir ülke mi olacağına karar vermelidir” dedikten sonra cezaevinde yatan meslektaşlarına “Sizleri hiç bir zaman unutmadık ve unutmayacağız. Özgürlüğünüze kavuşmanız için elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz” mesajını yolladı.

İSVEÇ’İN TÜRKİYE BÜYÜKELÇİLİĞİNE PROTESTO MEKTUBU

İsveç Gazeteciler Sendikası Başkanı Jonas Nordling Türkiye’de 60 meslakdaşlarının cezaevinde buunduğu koşullarda Basın Özgürlüğü Günü’nü buruk kutladıklarını söyledi. Düşüncelerini açıkladıkları için gazetecilerin yıllarca cezaevlerinde tutulmalarını ifade özgürlüğüne yönelik ciddi bir saldırı olarak gördüklerini ve bunu protesto etmek amacıyla bugün Türkiye’nin İsveç Başkonsolosuna protesto mektubu verdiklerini belirtti.

1,2 milyon memuru temsil eden Memur Sendikaları Fededrasyonu Başkanı Eva Nordmark örgüt olarak Türkiye’nin AB Üyesi olmasına destek verdiklerini hatırlattıktan sonra bu desteğin ifade ve örgütlenme özgürlüğüne saygı gösterilmesine bağlı olduğunu dile getirdi. 60 civarında gazeteci ve 100 civarında KESK üyesinin tutuklu olmasını kabul edemeyeceklerini dile getirdi.

TÜRK YETKİLİLERE EMPATİ GÖSTERMELERİ ÇAĞRISI

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in bu yılkı “Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen Martin Schibbye ve Johan Persson da “1,5 yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldık ve ödül aldık. Ancak yüzlerce meslekdaşımız cezaevindeyken sevinemiyoruz” dedi. Türk yetkililere empati göstermeleri, kendilerini cezaevlerindeki gazeteciler ve yakınlarının yerine koymaları çağrısında bulundu.