Türkiye gazetecileri tutuklama utancından kurtulmalı

Türkiye gazetecileri tutuklama utancından kurtulmalı

"KCK" basın davasını Avrupa Gazeteciler Federasyonu ve Gazetecilere Özgürlük Platformu temsilcileri de izliyor. Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Könik, Türkiye'de gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu söyledi, "kaybetme lüksümüz yok" dedi. GÖP Sözcüsü Yaşar ise, Türkiye'nin gazetecileri tutuklama utancından kurtulması gerektiğini belirtti.

"KCK" basın davasını izlemeye gelen Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne Könik, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Sözcüsü TGC Yönetim Kurulu Üyesi Recep Yaşar duruşmaya verilen arada açıklamalarda bulundu.

GÖP olarak meslektaşlarının davalarını izlemeye devam ettiklerini söyleyen Yaşar, "Türkiye, gazetecileri tutuklama utancından kurtarılmalıdır" dedi.

Cuma günü görülecek ara karar duruşmasında tutuklu gazetecilerin savunmalarında herhangi bir sorun yaşanmamasını umduklarını söyleyen Yaşar, şöyle konuştu: "Türkiye tutuklu gazeteciler konusunda küme düşmeye devam ediyor. Türkiye şu anda 154. sırada. Türkiye, gazetecilerin tutuklu olduğu bir durumdan çıkmalıdır. Gazeteciler tutuksuz yargılanmalıdır. Türkiye’nin açık cezaevine dönüşme utancından kurtarılmalıdır."

KÖNİK: KAYBETME LÜKSÜMÜZ YOK

2011’den beri duruşmaları takip ettiğini söyleyen Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne Könik, bu süre içerisinde daha olumlu gelişmeler yaşanmasını beklediklerini, ancak, bu beklentilerinin boşa çıktığını belirtti.

Gazeteciyle editör arasındaki görüşmenin suç sayılmasının, gazetecilerin tümünün suçlanması anlamına geldiğini belirten Könik, "Türkiye’de doğru, dürüst bir gazetecilik yapmak çok zor. Dışarıdaki gazeteciler olarak destek veriyoruz ki, muhabirler de kolay çalışsın" dedi.

Arne Könik şöyle devam etti:"Mücadelemizi burada kaybedersek, Avrupa’da da kaybedeceğiz. Birileri hangi bilginin yayılmasına karar verecek. Bu çok önemli bir mücadele. Kaybetme lüksümüz yok. Burada kaybedersek, her yerde kaybederiz. Bir daha tekrarlanmaması için mücadeleye ihtiyaç var."