Türkiye’ye inkar politikasına son verme çağrısı
Süryani, Ermeni ve İsveçli din ve bilim insanları, Türk devletine 100 yıllık inkar politikasına son vererek soykırımı kabul etmesi çağrısında bulundu.
Süryani, Ermeni ve İsveçli din ve bilim insanları, Türk devletine 100 yıllık inkar politikasına son vererek soykırımı kabul etmesi çağrısında bulundu.
Soykırımın 100. yıldönümü dolayısıyla görüşlerine başvurduğumuz Süryani, Ermeni ve İsveçli din ve bilim insanları da Türk devletine 100 yıllık inkar politikasına son vererek soykırımı kabul etmesi çağrısında bulundu.
İsveç’in Lund Üniversitesi’nde doktora yapan Ermeni tarihçi Vahagn Avedian, “Soykırım olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı olarak Türk devletinin özür dilemesi ama öncelikle de inkar politikasına son vermesi gerekir. Soykırımını inkardan vazgeçin. Nokta. Eğer Türk devleti soykırımı kabul etme cesaretini gösterebilirse herşey yerli yerine oturacaktır. Bunu yapan özür de diler. Özür dilerse belki tüm Ermeniler değil ama Ermenilerin çoğunluğu seni affediyorum diyecektir. Biz, kişi olarak Türklerden değil, Türk devletinden bunu istiyoruz” dedi.
ÖZÜRÜ KABUL EDİP TÜRK DEVLETİNİ AFFEDECEĞİZ
“Biz bu özürü kabul edip Türk devletini affedeceğiz. Soykırımın kabul edilmesi hukuki bir sürecin de işlemesini beraberinde getirecek. Bu Türk devleti ile elinde soykırımdan zarar gördüğüne dair elinde belge olan soykırım kurbanlarının arasında çözümlenmesi gereken bir şey. Türk devleti ayrıca Ermeni hükümeti ile masaya oturup ne yapacaklarını tartışmalı. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’nın Yahudiler ve İsrail’le yaptığı gibi” diyen Avedian, hiç bir devlet ve kurumun Almanya’yı soykırım kurbanlarına tazminet ödemeyi dayatmadığını söyedikten sonra “Almanya tazminat ödemeyi kendisi istedi. Halen de ödemeye devam ediyor. Bu uluslararası onurunu yeniden kazanmak için Almanya’nın kendi tercihiydi” diyor.
Aynı şeyin Türkiye için de geçerli olduğunu söyleyen Avedian, kimsenin Türkiye’yi soykırım kurbanlarına tazminat etmeye zorlayamayacağını ama geçmişte yaşananları tamir edebilmek için Türkiye’nin kendisinin bir şeyler yapması gerektiğini söylüyor.
Aynı zamanda İsveç Ermeni Federasyonu’nun Basın Sorumluluğu görevini de yürüten Avedian, soykırımın 100. yıldönümü dolayısıyla ocak ayından İsveç’in birçok yerleşim biriminde bir dizi etkinlik gerçekleştirdiklerini ve etkinlikleri sürdürmeye devam edeceklerini söylüyor.
2015 YILININ SONUNA KADAR SOYKIRIM ETKİNLİKLERİ SÜRECEK
Etkinlikleri soykırım sergileri ve konferansları düzenleme, kamuoyunu bilgilendirmek için broşür, kitap ve dergi çıkarma olarak sıralayan Avedian, etkinlikleri 2015 yılı bitimine kadar sürdüreceklerini belirtiyor.
İsveç’te yaşayan Ermenilerin 24 Nisan Cuma günü öğrencilerin okulu boykot etmeleri ve yetişkinlerin de işe gitmeyerek soykırımı protesto edecekleri tartışmaları hakkında ne düşündüğü sorumuzu “Bazı Ermeniler 24 Nisan’da çocuklarını okula yollamayacaklar. Kendileri de işe gitmeyecekler. Bu kendi kararları. Bu konuda Ermeni Federasyonu’nun aldığı bir karar yok. Hiç kimseyi de bunları yapması için zorlamıyoruz” şeklinde cevaplıyor.
Son dönemde Türkiye’de büyük tartışmalara neden olan Papa’nın 1915 yılında olanları soykırım olarak adlandırmasının yeni bir şey olmadığını ve 2002 yılında dönemin Papa’sının Ermenilere soykırım yapıldığını daha o zaman kabul ettiğini hatırlattıktan sonra, “İnsanların hafızaları zayıf. Ayrıca soykırımın 100. yıldönümü olduğu için Papa’nın soykırımdan bahsetmesi sanki yeni ve daha önce hiç söylenmemiş bir şey olarak görülüyor” diyor.
ERDOĞAN TEPKİLERİ YUMUŞATMAK İÇİN MANEVRA YAPTI
Türkiye’nin inkara son vermek yerine inkar politikasını devam ettirmeyi sürdürdüğünü belirten Avedian, “Geçtiğimiz yıl soykırımının yıldönümünde Erdoğan bir manevra yaptı. Erdoğan geçen yılki açıklamasında ölen Ermeniler için üzüntüsünü belirtti. Tüm dünya bu satırlara odaklandı. Halbuki Erdoğan ama diyerek başkalarının da kayıpları olduğunu söyledi. Bu çok zekice hazırlanmış bir konuşmaydı ve soykırım konusunda Türkiye’ye yönelen tepkileri yumuşatmayı amaçlıyordu ve son derece başarılı oldu. Birçok ülkenin lideri Türkiye’nin bu çıkışını ileriye doğru atılmış bir adım olarak değerlendirdi ve beklemeyi tercih etti” diyor.
Bu yıl Türkiye’nin farklı bir strateji izlediğini ve geriye doğru bir adım attığı değerlendirmesini yapan Avedian, “Erdoğan bu yıl Çanakkale töreninin 18 Mart yerine 24 Nisan’da yapmayı kararlaştırdı. Bu yetmezmiş gibi Fransa’da Ermenileri 24 Nisan’da etkinlikler yaparak Çanakkale’nin anısını sabote etmekle suçladı. Buna ancak gülünür” diyerek tepkisini ifade ediyor.
Bu yıl Erdoğan’ın nasıl bir taktik izleyeceğini ve soykırımın yıldönümünde neler söyleyeceğini çok merak ettiğini belirten Avedian, bu yıl soykırımının 100. yıldönümü olduğunu ve hangi taktiğe başvurursa vursun Erdoğan’ın başarılı olamayacağını söylüyor.
PAPAZ GARİS: TÜRK DEVLETİ İNKAR POLİTİKASINDAN VAZGEÇSİN
Süryani Ortadoks Kilisesi Papazı Abraham Garis, 1915 yılında Ermeni ve Süryanilere soykırım yapıldığın bilim insanları ve tarihçiler tarafından kabul edildiğini belirterek Türk devletinden inkar politikasına son vermesini istiyor.
“Bizim köy dahil olmak üzere Turabdin’de yüzbinlerce Süryani katledilmiştir. Biz soykırımının kabul edilmesini yaraların sarılması ve halklar arasında uzlaşmanın sağlanması için istiyoruz” diyor.
Göteborg’de soykırımın 100. yıldönümü dolayısıyla planlanan gösteri ve konferansların gerçekleşmesine önderlik eden Garis, “Soykırım bir daha asla olmamalı. Hepimiz bunun için mücadele etmeliyiz” şeklinde konuşuyor.
Soykırım konusunda yaptığı araştırmalarla tanınan İsveçli Prof. David Gaunt, bilim insanlarının çoğunluğunun yaptığı araştırmaların 20. Yüzyılın ilk soykırımınmın 2 milyon civarında Ermeni, Süryani, Rum ve Ezidi’nin katledildiğini ve topraklarından sürüldüğünü gösterdiğini belirtikten sonra, “Soykırım inkarı yeni soykırımların önünü açar. Tüm soykırımlar lanetlenmeli” diyer ve Türk devletine geçmişiyle yüzleşerek soykırımı kabul etmesi çağrısında bulunuyor.
HALK PARTİ’DEN İSVEÇ HÜKÜMETİNE TEPKİ
Halk Parti Milletvekili Robert Hanna da, yazılı bir soru önergesi vererek Dışişleri Bakanı Margot Wallström’e parlamentonun aldığı soykırım kararını neden yürürlüğe koymadığı sorusunu yönelttiği gibi kendisine verdiği yanıttta Wallström’üm soykırım kelimesini kullanmamasına sert tepki gösterdi.
Hannah, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Lideri Stefan Löfven’in geçtiğimiz yılın Mart ayında hükümeti kurdukları takdirde parlamentonun 2010 yılında aldığı soykırım kararını yürürlüğe koyacakları sözü vermesine rağmen, bu güne dek bu sözünü yerine getirmemekle suçladı.
Wallström’ün soykırım konusuna verdiği önerilerine verdiği cevapta soykırım yerine felaket vb. kelimeleri kulanmasının Türkiye’nin inkar politikasına ortak anlamına geldiğini söyleyen Hannah, bugüne kadar sürdürülen inkar politikasının yeni soykırımların önünü açtığına ve bir süredir DAİŞ çetelerinin Irak ve Suriye’de 1915 yılında soykırımdan geçirilen Asuri-Süryani, Ezidilerin torunlarına yönelik soykırımlarını sürdürdüklerine dikkat çekiyor.
Hannah, Wallström’e neden Başbakan Löfven’in verdiği sözü yerine getirmeyi ve soykırım kararını uygulamaya koymayı reddettiği sorusunu yönetiyor.
PEN SOYKIRIM KURBANLARINI ANDI
Bu arada İsveç PEN Kulubü soykırım kurbanlarını anmak amacıyla önceki gün akşam saatlerinde Stockholm’de bulunan Stallet (Ahır) adlı kültür merkezinde bir seminer düzenledi. Prof. David Gaunt, Ermeni ve Süryani soykırımı hakkında ayrıntılı açıklamalar yaparaken, İsveçli yazarar soykırımı anlatan kitaplardan bölümler okudu.
Bir Kürt ve bir Ermeni sanatçı birlikte Türkçe ve Ermenice türkü ve ezgileri saz ve klarnet ile seslendirdi.