TUYAD-DER cezaevlerindeki baskılara dikkat çekti
TUYAD-DER cezaevlerindeki baskılara dikkat çekti
TUYAD-DER cezaevlerindeki baskılara dikkat çekti
Van (Wan) TUYAD-DER Başkanı Ahmet Akgün, Tekirdağ F tipi cezaevinde başlatılan ve Pazartesi günü sona eren açlık grevlerine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, şu anda çeşitli cezaevlerinde bulunan 243 hasta tutsağın raporlu olduğunu belirterek, "Mağduriyetlerini belgeledikleri halde tahliye edilmemeleri büyük bir hak ihlaline yol açmaktadır. Bu konuda ve bu barış ortamında yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi.
Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde Pazartesi günü sona eren açlık grevleri ve ülkenin başka cezaevlerinde yaşanan baskılara ilişkin Fegiye Teyran parkı önünde yapılan basın açıklamasına Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Akgün, İHD Van Şube Başkanı Ömer Işık, KESK Şubeler Platformu, tutuklu yakınları ve bir grup kent sakini katıldı. Grup "Ağırlaştırılmış tecrit insanlık ayıbıdır" yazılı pankart açtı.
"BARIŞ SÜRECİNİ HAZMEDEMEYENLER VAR"
Basın açıklamasını yapan Van TUYAD-DER Başkanı Ahmet Akgün, konuşmasına Tekirdağ F tipi cezaevinde 36 gün süren açlık grevini selamlayarak başladı. Diyalog ve müzakere sürecini sindiremeyen "malum" güçlerin Türkiye'nin dört bir yanına sürgün edilen siyasi tutsaklar üzerinde sistematik olarak baskılarını devam ettirdiklerini ifade eden Akgün, "Sayın Öcalan ve hükümet arasında başlatılan diyalog ve müzakere sürecini sindiremeyenler yine her yerde saldırıya geçmişlerdir. Tekirdağ 2 no'lu F tipi Cezaevinde 36 günlük açlık grevi her ne kadar bırakıldıysa da bu sistematik baskı yarın başka bir cezaevinde yaşanabilir. Başlatılan sürece yönelik, öfke ve intikam duyguları zindanlardaki Kürt tutsaklara boşaltılmaktadır." dedi.
"BİZE BİR ÇOK BAŞVURU YAPILMAKTADIR"
Akgün, kendilerine her gün tutsaklar ile yakınları tarafından kendilerine çok sayıda mektup ve dilekçe geldiğini belirterek, "Cezaevlerinde yaşam koşulları sağlık hizmetlerine erişim ve hastaneye sevklerde yaşanan sıkıntılar hastanelerde ayakta ve yataklı tedavi hizmetleri ile ilgili sorunlar, ağır ölümcül ve terminal dönem hastaları sorunlarıyla ilgili duyarlılık ve ivedi çözüm talep eden çok sayıda aile başvurusu gelmektedir." diye konuştu.
Akgün, kendilerine yapılan başvurularda şu sorunlar ve taleplerin dile getirildiğini söyledi : "Yoğun idari baskılar, tecrit cezaları, ortak alana çıkma hakkının engellenmesi, tecridin yol açtığı fiziksel ve psikolojik problem, havalandırma, telefon görüş sürelerinin kısalığı, dışarıdan gelen gazete dergi ve yayınlara ulaşımın engellenmesi. Fiziki koşulların yetersizliği.. İnce arama gibi onur kırıcı uygulamalar.Cezaevlerinde ayakta bakım hizmetlerinde sürekli görev yapan bir hekimin olmayışı, diş hizmetlerine erişimde sorunlar, hastaneye sevklerde gecikmeler. Sevkler sırasında cezaevi aracında uzun süre bekletilme. Muayene ve tedavi sırasında kelepçelerin çıkarılmaması. Muayene ortamında güvenlik güçlerinin bulunması...
Yaşanan tüm bu sorunları gidermek için iktidar ve taraflar üzerinde etkili olmak için ortak mücadele programına ihtiyaç vardır. Bu ülkede cezaevlerinin durumunun o ülkedeki Demokrasi ve İnsan Haklarına saygının göstergesi olduğu düşüncemizi belirtmek isteriz."
Açıklamanın ardından grup sessiz bir biçimde dağıldı.