Uçar: Yeniden yargılama yapılmalı, tutuklular serbest bırakılmalı

Muhaliflerin yargılandığı davaların hakim ve savcıları görevden alındı. Siyasi davaların ne olacağı sorusu gündemde. Avukat Sezin Uçar, süren dosyaların düşürülmesi, hüküm verilen dosyalarda ise yeniden yargılamanın yapılması gerektiğini belirtti.

2011-2015 yılları arasında başta KCK olmak üzere çok sayıda siyasi davanın iddianamelerini hazırlayan ve davalarına bakan hakim ve savcılar, 15 Temmuz darbesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında "FETÖ PDY üyesi oldukları" iddiasıyla gözaltına alındı ya da görevlerinden alındı. Başbakan Binali Yıldırım'ın önceki gün yaptığı açıklamaya göre, 2 bin 626 hakim ve savcı gözaltına alındı. Bunlardan 2 bin 131'i tutuklandı.
Tutuklanan ve görevlerinden alınanların başında kamuoyunda "KCK davaları" olarak bilinen Kürt siyasetçiler, gazeteciler ve avukatların yargılandığı davanın savcı ve hakimleri geliyor. 

205 Kürt siyasetçinin yargılandığı KCK İstanbul ana davası iddianamesini hazırlayan savcı Adnan Çimen, KCK Diyarbakır ana davasının ilk hakimlerinden olan ve daha sonra Yargıtay üyeliğine atanan hakim Menderes Yılmaz bu isimler arasında. Ayrıca KCK avukatlar davasında soruşturmayı yürüten İsmail Tandoğan, 46 Kürt gazetecinin yargılandığı KCK basın davasında soruşturmayı yürüten Bilal Bayraktar ile yargılamanın yapıldığı Özel Yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi üye hâkimleri Alparslan Uz, Kazım Kahyaoğlu ve duruşma savcısı İsmail Işık da görevinden alındı.

Aralarında gazeteci ve yazarlar Füsun Erdoğan, İbrahim Çiçek ve Ziya Ulusoy'un da bulunduğu sosyalistlerin yargılandığı davada ağır hapis cezaları veren hakim Ömer Diken de gözaltına alındı. 

Özel yetkili mahkemelerin ardından kurulan TMK 10. madde ile görevli hakimlikler de darbe soruşturması kapsamına alındı. Gezi direnişinden sonra başlatılan operasyonlarda tutuklama kararlarına imza atan hakimlerden Menekşe Uyar hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Uyar'ın Gezi direnişi sırasında bayrak satarken gözaltına alınan "bayrakçı" olarak tanınan Ali Sarıçiçek'in tutuklanması yönünde verdiği karar çok tartışılmıştı. Uyar, Gezi direnişinin ardından ESP'ye karşı başlatılan operasyon başta olmak üzere arama, el koyma, tutuklama gibi pekçok kararın altında imzası bulunuyor.

Hakim ve savcılara yönelik "terör örgütü operasyonu"nun ardından yaptıkları yargılamalar da tartışma konusu oldu. Özgürlükçü Hukukçular Derneği'nin "KCK davaları hükümsüzdür, yeniden yargılama yapılmalı" açıklamasının ardından Ezilenlerin Hukuk Bürosu da, müvekkilleri için yeni başvurular yapma kararı aldı.

Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Sezin Uçar, sadece hakim ve savcılar bakımından değil, savcılık kararıyla soruşturmaları yürüten ve kanuna aykırı delil toplayan polislerin hazırladığı dosyaların da artık geçersiz olduğunu belirtti, "Bu nedenle tüm müvekkiller için başvurularda bulunacağız" dedi.

Devam eden davalarda tutuklu müvekkiler için tahliye ve beraat taleplerinde bulunacaklarını belirten Uçar, "Hüküm verilmişse, yeniden yargılama için başvuru yapacağız, hükümlü müvekkiller için infaz durdurma talep edeceğiz" dedi. 

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından sonra görev yapan sulh ceza hakimlerinin de görevden alındığına dikkat çeken Uçar, "Gezi direnişinden sonraki davalarda tutuklama kararı, iletişim takibi veren bu hakimlerdi. Dolayısıyla onların da verdiği kararların tamamı hukukdışı hale geliyor" dedi.

'YARGILAMANIN YENİLENMESİNİN HUKUKİ KOŞULLARI VAR'

Yargılamanın yenilenmesi için hukuki koşulların var olduğuna dikkat çeken Sezin Uçar, "Yeniden yargılama, olağanüstü başvuru anlamına gelir. Ya yargılamayı kökünden değiştirecek bir delil olur ya da olağanüstü bir durum, bir yasa değişikliği. Şu anda görevden alınan ve soruşturmaya tabi tutulan hakim ve savcıların meslekleriyle ilgili bir soruşturma var. Dolayısıyla imza attıkları her karar şüpheli. Bu da yargılamanın yenilenmesini gerektirir" diye konuştu. 

IBDA/C DAVASI EMSAL 

Yargılamanın yeniden yapılmasına ilişkin örnek kararlar olduğunu hatırlatan Uçar, IBDAC davasından hükümlü olan Salih İzzet Erdiş'in yargılanma sürecini hatırlattı.

"Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak" suçundan aldığı idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen ve 16 yıl cezaevinde tutuklu kalan Mirzabeyoğlu'nun avukatı Hasan Ölçer, müvekkilinin özellikle 28 Şubat döneminde yapılmış hukuksuzlukların, "en bariz ve en sembol" ismi olduğu iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden yargılama başvurusunda bulundu. Başvuruyu yerinde bulan Anayasa Mahkemesi, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunu dikkate aldı. Ayrıca, yargılamayı yapan mahkeme başkanlarının "Hata yapılmış olabilir" ve "Davada baskı gördüm" şeklindeki açıklamalarını da dikkate alarak, Salih İzzet Erdiş'in yeniden yargılanmasına karar verdi. Erdiş, yargılama sırasında önce tahliye edildi, ardından beraat ettirildi. 

ÇİFTE STANDARTA DİKKAT

Ergenekon ve Balyoz davaları ile Gaye davasında yürütülen hukuka aykırı deliller tartışmalarını hatırlatan Uçar, "Hukuka aykırı olarak üretilen deliller Balyoz ve Ergenekon davalarında dikkate alındı, yargılamalar yenilendi ve sonunda sanıklar beraat ettirildi. Ancak çiftestandartçı bir tutumla, aynı polislerin ürettiği sahte deliller, sosyalistlerin yargılandığı Gaye davasında dosyadan çıkartılmadı ve bugün hakkında soruşturma açılan hakim Ömer Diken, sosyalistlere ağır cezalar verdi" dedi.

Yeniden yargılama taleplerinin kabul edilmesi gerektiğinin altını çizen Uçar, "Eğer bu taleplerimiz kabul edilmezse, siyasi iktidarın derdinin hukuk ve demokrasi olmadığı bir kez daha teyit edilecek" diye konuştu.