'Ulusal Kongre Kürt halkının özgürlüğü için olmazsa olmaz'

KJK Koordinasyon üyesi Emine Erciyes, Ulusal Kongrenin Kürtlerin özgürlüğü açısından büyük önem arz ettiğini ifade ederek, Kürtlerin ancak parçalılığı aşıp ortak mücadele vermeleri durumunda özgür olabileceğini ifade etti.

Erciyes son dönemlerde sıkça üzerinde tartışılan konulardan biri olan ulusal kongrenin sadece Kürdistan’ı parçalayan sınırlar açısından değil aynı zamanda parçalanan toplumsal yapının birleşmesi bakımından önemine dikkat çekti. Erciyes ‘kadınlar bu ulusal birliğin oluşması için mücadele etmelidirler’ çağrısını yaptı.

Med Nuçe TV'de yayınlanan Politik Alan programına konuk olan Erciyes, Ulusal Kongre tartışmaları, Rojava’daki durum ve Lice’de yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

BİR PARÇANIN TEK BAŞINA ÖZGÜRLEŞMESİ YARIM KALACAKTIR

KJK Koordinasyon üyesi Erciyes, Kürdistan’ın dört parçalılığının yanı sıra ideolojik ve siyasal olarak da parçalandığını belirterek bunun böl-yönet politikasının bir parçası olduğunu ifade etti. Kürtlerin ancak bu parçalılığın aşılmasıyla özgürlüğe ulaşabileceğinin altını çizen Erciyes, kadın hareketi olarak buna öncülük etme misyonu olduğunu ifade etti.

Dört parçada kadına dayatılan sömürgeci zihniyetin benzer olduğunu ifade eden Erciyes, “bütün Kürdistani kadınlara ve Kürt kadınlara seslenmek istiyorum; Kürdistan’ın özgürlüğü Kürt ulusal birliğinden geçmektedir. Parçacılık olduğu müddetçe bir parçanın tek başına özgürleşmesi yarım kalacaktır. Hep hedef haline gelecektir. Bunun için kadınlar bu ulusal birliğin oluşması için mücadele etmelidirler” dedi.

MİSTURA’NIN AÇIKLAMALARI KUZEY SURİYE FEDERASYONUNA TEPKİDİR

Birleşmiş Milletlerin Suriye Özel temsilcisi Mistura’nın Rojava ile ilgili açıklamalarına da sert çıkan Erciyes, Kürt halkının ve Kuzey Suriye’de yaşayan farklı kesimlerin, Arapların ortak irade ile mücadele etmelerinin rahatsızlık yarattığını söyledi. Özgürlük mücadelesinin Suriye’deki diğer halklara da yayıldığını ve bunun öncülüğünü Kürtlerin yaptığını da belirten Erciyes, toplumun irade olma mücadelesinin Mistura’nın temsil ettiği kesimler tarafından hedef alndığını ifade etti.

KÜRTLER ÖZGÜR TOPLUM MODELİNİ İNŞA EDİYOR

Kürtlerin Rojava’da sadece savaşan bir güç olmadığını, ideolojik ve yaşam felsefesiyle hareket eden bir toplum anlayışına sahip olduğunu vurgulayan Erciyes, özgürlüğün sağlandığı yerlerde halkın bu felsefeyi, ideolojiyi sahiplenmesinin uluslararası alanda tepkilere neden olduğunu söyledi.

DEVLET DİRENİŞİ KIRMAK İÇİN TEK TEK KÜRT İLLERİNE, İLÇELERİNE SALDIRACAK

Lice’de Türk ordusunun son saldırılarını değerlendiren Erciyes, Türk devletinin, yurtseverliği, direnişi kırmak için tek tek Kürt illeri ve ilçelerine saldırma planının olduğunu belirtti. Lice ve benzeri durumlarda halkın en üst düzeyde tepki göstermek durumunda olduğunu anlatan Erciyes, “Devletin saldırısını kesecek, durduracak olan halkın kendi direnişidir.  Bu gün AKP çeteleri savaşıyor diyoruz ama savaşan kimdir askerdir, polistir işte Nato’nun en güçlü ordularından biridir. Bu ordunun iradesi kırılmıştır” dedi.

DOĞAYA KARŞI İNSANLIK SUÇLARI İŞLENİYOR

Kürdistan doğasına karşı da Türk devletinin insanlık suçu işlediğini kaydeden Erciyes, kapitalizmin Türkiye’deki faşizm ile birleşmesiyle tam bir pervasızlaştığını ifade etti. AKP’nin Kürt halkının tarihsel, toplumsal kökenlerini tamamen yok etme üzerinden politikasını geliştirdiğini vurgulayan Erciyes, “HES’lerin yapılması, barajların yapılması bunun bir boyutuydu.  Türkiye’de Erdoğan’ın süreciyle birlikte ciddi bir doğa tahribatı yaşandı” dedi.

Kürtlerin gösterdiği direnişe karşılık bütün doğanın katledilmesi, yakılıp yıkılmasının, Kürtlere yaşayabilecek bir alan bırakılmaması amacını taşıdığını anlatan Erciyes, “bu anlamda da ciddi bir duyarlılığın gelişmesi gerekiyor. Doğasına sahip çıkmak,  toprağına sahip çıkmak yurtseverlik dediğimiz ve direnişle sahip çıktığımız özdür.  Eğer gerçekten Kürt halkı kendi özüne, kendi tarihine sahip çıkmak  için mücadele yürütecekse bugün her yerde  doğa katliamlarına karşı,  tarih katliamına karşı  çok güç bir mücadelenin verilmesi gerekiyor” dedi.