Uluslararası İmralı Heyeti’nden CPT’ye çağrı

Aralarında Nelson Mandela’nın avukatı Essa Mossa’nın da bulunduğu Uluslararası İmralı Heyeti üyelerinden, İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) acilen İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmesi çağrısında bulundu.

Heyet üyeleri, CPT’nin İmralı’daki işkence sistemi ve tecriti ‘cesaretlendirecek’ tavrından vazgeçmesi ve milyonların kaygılarını dikkate alması istendi.

CPT Direktörü Mykola Gnatovskyy’ye hitaben yazılan mektupta, 5 Nisan 2015’ten bu yana Öcalan’ın hiç kimseyle görüştürülmediği ve nihayet 11 Eylül’de kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla ilk kez haber alınabildiğine dikkat çekildi. İmralı Heyeti olarak Öcalan’ın durumuna ilişkin endişelerin paylaşıldığı mektupta, 15 Temmuz darbesi sırasında yaşananlardan dolayı bu endişelerin arttığı vurgulandı.

CPT’nin 15 Temmuz gecesi yaşananların aydınlatması istenen mektupta, İmralı’nın ziyaret edilmesi veya İmralı’ya saldırmayı planlayan ve sonradan Yunanistan’a sığınan Türk subaylarıyla görüştülmesi gerektiği belirtildi.

Yaşananlardan dolayı Kürt halkının kaygıları olduğu kaydedilen mektupta, Amed’de 50 kadar Kürt siyasetçinin, Strasbourg’da ise Şengal Diaspora Meclisi yöneticisi Ezidilerin açlık grevi yaptıkları hatırlatıldı.

ÖCALAN BARIŞ İSTERKEN İMRALI’DA İŞKENCE SİSTEMİ DEVAM ETTİRİLİYOR

Kürt Halk Önderi’nin kardeşi Mehmet Öcalan aracılığıyla gönderdiği ‘devlet isterse bu sorunu 6 ay içinde çözebiliriz’ mesajına dikkat çekilen mektupta, Öcalan’ın 18 ayı aşan tecrite rağmen barış çabalarında ısrar ettiğinin altı çizildi. Mektupta, buna karşılık Türk devletinin İmralı Cezaevi’ndeki ‘işkence sistemini’ sürdürmeye devam ettiği dile getirildi.

CPT’nin Nisan ayında İmralı’ya yaptığı ziyaretin üzerinden aylar geçmesine rağmen bu ziyarete dair raporun halen yayınlanmadığı kaydedilen mektupta, söz konusu raporun da acilen paylaşılması istendi.

‘CPT SORUMSUZCA DAVRANMAYA DEVAM EDİYOR’

Kürdistan ve uluslararası kamuoyunca paylaşılan tüm bu kaygılara rağmen CPT’nin ‘sorumsuzca davranmaya devam ettiği’ eleştirisi getirilen mektupta, 7 Eylül’de yapılan ve CPT heyetinin Türkiye’ye giderek İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmediği yönündeki açıklamasına dikkat çekildi.

‘TÜRK HÜKÜMETİNİN TECRİT VE İŞKENCE POLİTİKASI CESARETLENDİRİLİYOR’

Bunun hem CPT’nin sorumluluklarına ters düşmesi hem de milyonlarca bireyin kaygılarını açıkça dikkate almama anlamına geldiği belirtilen İmralı Heyeti mektubunda, “CPT hiç birşey yapmıyor ve üstü kapalı olarak Türk hükümeti tarafından Abdullah Öcalan’a yapılan tecrit ve işkenceyi destekliyor, cesaretlendiriyor” denildi.

Uluslararası İmralı Heyeti’nin mektubunda son olarak, CPT’nin Nisan ayında yaptığı ziyarete dair detayları açıklaması ve milyonlarca kişinin taleplerini dikkate alarak acilen İmralı Cezaevi’nde Öcalan’ı ziyaret etmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası İmralı Heyeti adına yazılan çağrı mektubunu şu şahsiyetler imzaladı:

-Yargıç Essa Moosa (Delegasyon Başkanı), International Peace and Reconciliation Initiative (Güney Afrika),

Prof. Kariane Westrheim AB-Türkiye Sivil Komisyonu Başkanı, Bergen Üniversitesi profesörü ve Rafto Board eski üyesi (Norveç)

 Fr. Joe Ryan, Westminster Adalet ve Hukuk Komisyonu Başkanı (Britanya)

 Thomas Jeff Miley,  Cambridge Üniversitesi siyaset sosyolojisi öğretim görevlisi (Britanya)

Federico Venturini,  School of Geography, University of Leeds (UK) öğretim görevlisi

Radha D’ Souza; University of Westminster, School of Law  (UK) profesörü

Janet Biehl, ABD’li yazar ve editor,

Francesco Andrade Velasco, Ekvator eski Kültür Bakanı,

Andrej Hunko, Alman Sol Parti (Die Lİnke) Federal milletvekili,

Dimitri Roussopoulos, Kanada Transnational Institute for Social Ecology kurucularından,

Eirik Eiglad, Norveçli yazar ve yayıncı,

Lucena Gonzalez Edgar de Jesus, Venezuela Ulusal Assamble üyesi milletvekili.