Mersin Valiliði, çeşitli parti, sendika ve derneklere etkinlik ve toplantı için salon tahsisi yapan belediyelere gönderdiði yazıda, salonlarda yapılacak her tür toplantının polise bildirilmesini ve ‘izinsiz salon toplantılarının’ engellenmesini istedi. BDP Akdeniz Belediyesi ile sivil toplum örgütleri valiliðin bu dayatmasına tepki gösterdi.
Mersin Valiliði, cadde ve sokaklarda yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ardından salonlarda yapılacak toplantıların da kısıtlanmasına yol açacak yeni bir skandal uygulamaya imza attı.
Valilik, 9 Mayıs 2012 tarihli, Vali Yardımcısı Turgut Serimer imzalı yazıda, salon tahsisi yapan belediye ve diðer kamu kurumlarına ‘sakıncalı toplantılar’ konusunda uyarıda bulundu.
Yazıda, bazı gerçek ve tüzel kişiler tarafından kamuoyu oluşturmak, yetkililer üzerinde baskı unsuru oluşturarak isteklerini kabul ettirmek amacıyla açık ya da kapalı alanlarda toplantı yapılmasının, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin temel haklar arasında yer aldıðı, bu hakların Anayasa’da düzenlendiði vurgulandı.
‘BELEDÝYELER SUÇ ÝŞLEMEYE TEŞVÝK EDÝYORLARMIŞ’
Ancak yazının ilerleyen bölümlerinde bu anayasal hakların 1983 tarihli 2911 sayılı kanunla kısıtlandıðı, bu kısıtlamanın amacının hem hakları teminat altına almak hem de kamu düzeni ve genel asayişi korumak olduðu ileri sürüldü.
Yazıda, bazı tüzel kişiliklerin önceden haber vermeksizin kapalı alanlarda toplantı yaptıðı bilgisine ulaşıldıðı öne sürülürken şu ifadelere yer verildi:
“Bu toplantılar sırasında oluşan topluluklar, yasadışı örgütlerin legal uzantıları tarafından örgütlerin amaçları doðrultusunda yönlendirilmeye çalışılmakta, vatandaşlarımız provoke edilip devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüðünü bozmaya, güven duygularını sarsmaya, iç ve dış itibarını zedelemeye yönelik eylem tarzları geliştirerek suç işlemeye tahrik ve teşvik etmekte, vatandaşları güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmektedir.”
‘7 KÝŞÝLÝK KOMÝTE ŞARTI’
Valilik yazısında ayrıca, sokak gösterilerinin yanı sıra salon toplantılarının da 2911 sayılı yasa kapsamına girdiði, bu nedenle salonlarda toplantı yapacak tüzel kişilerin 7 kişilik tertip komitesi oluşturarak, toplantıdan 48 saat önce mülki amirliðe başvurması gerektiði ileri sürüldü. Valilik, skandal “ihbarname”de, “Bundan böyle kamuya ait salonların tahsis edilmeden önce Ýl Emniyet Müdürlüðü Güvenlik Şube Müdürlüðü’nün bilgilendirilmesi hususunu rica ederim” dedi.
“SALON TAHSÝSÝNE BÝZ KARAR VERÝRÝZ”
Belediye hizmet binası içindeki salonu çeşitli siyasi parti, sendika, dernek, meslek odası ve devlet okullarına tahsis eden Akdeniz Belediyesi, valiliðin yeni uygulamasına tepki gösterdi.
Akdeniz Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Altuntaş, “Valilik, salonları bizim bilgimiz ve onayımız dahilinde verin diyor ama bizim uygulamamızda bir deðişiklik olmayacak. Valiliðe ya da Emniyet’e bildirimde bulunmayacaðız. Ýsteyen her kuruma salon tahsis etmek belediyelerin görevidir. Belediyenin salonun kim tarafından kullanılacaðını bildirmesini istemek de yeni bir istek. Bu açıkça keyfiyet barındırıyor” dedi.
Belediye olarak isteyen her tüzel kişiliðe salon tahsisi yaptıklarını dile getiren Altuntaş, Mersin’deki sol partiler ile diðer sol kimlikli tüzel kişiliklerin Akdeniz Belediyesi’nin salonundan faydalandıðını belirtti. Altuntaş, “Valiliðin yazısındaki asıl hedefin Akdeniz Belediyesi olduðunu düşünüyoruz. Belediyemizin halk toplantıları provoke ediliyor, Kadın Danışma Merkezi’nin bilgilendirme çadırları kaldırılıyor… Salonlarla ilgili yazının da bunun bir parçası olduðuna inanıyoruz” şeklinde konuştu.
‘BU DAYATMALARLA DERNEKÇÝLÝK ENGELLENMEK ÝSTENÝYOR”
Mersin’deki sivil toplum örgütü ve sendika temsilcileri de, valiliðin salon toplantılarının önceden bildirilmesi ve toplantı için 7 kişilik tertip komitesi kurulmasını istemesine tepki gösterdi.
Mersin Şube Sekreteri Temim Salmanoðlu: 2911 sayılı yasayı görüp anayasayı görmemek olmaz. Hak ve özgürlüklerin çiðnendiðinin kabul edildiði dönemde bu yazıyı yazmak halk iradesiyle seçilen kişilerin tasarrufuna müdahale demektir. Emniyet böyle bir müdahalede bulunamaz. Antidemokratik ve anayasaya aykırı bir tutum sergilenmektedir. Keyfi bir tutumdur.
“EMNÝYET HERŞEYÝ KONTROL ALTINA ALMAK ÝSTÝYOR”
68’liler Derneði Yönetim Kurulu Üyesi Celal Temel: Batı illerinde BDP’li belediyenin olduðu tek yer Mersin. Onun için Mersin’in özel bir önemi var devlet açısından. Devlet kendince haklı gerekçelerle BDP’li belediyeye karşı tedbir alıyor. Ýkinci boyutun Halkların Demokratik Kongresi’nin toplantıları olduðunu düşünüyorum. Bu toplantılara solun her renginden temsilciler katılıyor. Belki de valilik yazısında hedef alınan bu gruplardır. Mersin’de sık sık etkinlikler, paneller, konserler oluyor. Demek ki Emniyet bunları kontrol altına almak istiyor. Kur, önceden haber ver dayatması yapılırsa dernekçilik yapılamaz.
“AKP HÜKÜMETÝ ETKÝNLÝKLERÝ GÜVENLÝK SORUNU OLARAK GÖRÜYOR”
KESK Dönem Sözcüsü Ýmam Özdemir: AKP hükümeti, ister hak arama eylemi olsun, ister demokratik talep eylemi olsun her etkinliði güvenlik sorunu olarak görüyor. Mersin’de ise daha özel bir uygulama var. Ýstanbul’da, Ankara’da yapılabilen bir eylem, Mersin’de 2911 sayılı yasa gerekçesiyle engelleniyor. Mersin’de bununla ilgili sıkıntımız zaten vardı, salon kısıtlaması da üzerine eklendi. Birçok şehirde AKP’li belediyeler, o belediyelere ya da partiye yakın sivil toplum örgütleri, çeşitli salon etkinlikleri yapıyorlar.