Van'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle düzenlenen yürüyüşe binlerce kadın katıldı. Yürüşte bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk da yaşanan kadın katliamları karşısında sözün kifayetsiz kaldığını belirtti.

Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla düzenlenen yürüyüşe DTK Eşbaşkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk da katıldı.

Mavi Plaza önünde toplanan kadınlar ellerinde "Siyasi operasyonlara son", "Kadın tutsaklara özgürlük", "Kadın kırımına hayır", İrademe dokunma" yazılı dövizler, "Beritanlarla doğduk, Zilanlarla büyüdük, Sakinelerle özgürleşeceğiz" yazılı pankart taşıdı.

Paris'te 9 Ocak günü katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakince Cansız, Fidan Doğan, Leyla Söylemez ile Zilan ve Beritan'ın fotoğraflarını da taşıyan kadınlar sık sık, "Biji Serok Apo", "Jin, jiyan, azadi" sloganları attı.

Yürüyüş Feqiye Teyran Parkı’nda sona erdi. Basın açıklamasını okuyan DÖKH aktivisti Yıldız Çetin, kadına yönelik şiddetle mücadele günü dolayısıyla tüm dünya kadınlarının hem kendilerine yönelik baskı, zulüm ve şiddete, hem de diktatör rejimlere karşı mücadele etmeyi sürdürdüklerini ifade etti.

Kadına karşı şiddetin, beş bin yıllık devletçi uygarlığın ve erkek egemen kültürün topluma karşı geliştirdiği en güçlü toplum kırım olduğunu ifade eden Çetin, "Kadınlar olarak eril zihniyetin hakim olduğu bir dünya da bugün de halen devam eden tüm şiddetsel yönelimler karşısında kadının örgütleneceği ve kendini her alanda hak sahibi olarak göreceği eşit, adil bir yaşam için mücadelemizi yükselterek devam ediyoruz.

Bu mücadele tüm dünya kadınlarının özgürlük ve demokrasi mücadelesi olduğu kadar aynı zaman da tamamen toplumun özgürlük, eşitlik, adalet ve demokrasi mücadelesi de olmaktadır. Kürt Kadın Özgürlük mücadelesinden beslenerek kendinde öz örgütlülüğü geliştirerek Beselerle yarattığı kıvılcımı Berivanlarla halk serhıldanına dönüştürmüştür” dedi.

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde şiddetsiz bir dünya için isyandayız” şiarıyla kadına ve topluma yönelik baskı, sindirme, taciz, tecavüz gibi insanlık dışı şiddetsel yönelimi kabul etmediklerine de dikkat çekti.

Her türlü şiddetin sona ereceği, özgür ve eşit yaşamın hayat bulacağı demokratik bir sistemle ve kadının özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür bilinciyle alanda olacaklarını ve olmaya devam edeceklerini de kaydetti.

Van Milletvekili Aysel Tuluk ise yaptığı konuşmada Türkiye’nin kadın katliamında zirveyi kimseye kaptırmadığını belirtti. 2008 yılında 80, 2009 yılında 109, 2010 yılında 180, 2011 yılında 121 ve 2013 yılında 192 kadının katledildiğini ifade eden Tuğluk, bu rakkamların sadece resmi rakakamlar olduğunu ve daha fazla kadının katledildiğini söyledi.

"Kadına yönelik şiddet sadece öldürmekle olmuyor, taciz, tecavüz, yaralama, kadın bedeni üzerinde siyaset yapma, psikolojik şiddette kadına yönelik şiddet kategorisine giriyor” diye devam eden Tuğluk, bu katliamlar karşısında artık sözün kifayetsiz kaldığını da söyledi.

Kadına yönelik şiddetin nedeninin 11 yıldır devam eden AKP hükümetinin uyguladığı politikalar olduğuna da dikkat çeken Tuğluk, “AKP'nin cinsiyetçi politikaları cinayetlerin motivasyonunu sağlamaktadır. AKP hükümeti kadınları eve hapsetmeye ve sadece çocuk doğurmakla yükümlü bireyler olarak görüyor. İşte kadınlar bu politikaların sonucu olarak katlediliyor. AKP'nin bu politikalarını biz de mücadelemizle boşa çıkaracağız.

Kürdistan'da kadın özgürlüğü adım adım büyüyor. Artık Kürdistan'da kadınlar yaşamın her alanında var. Kadının özgürlüğü olmadan demokratik kurtuluş mümkün değil. 21 Mart’ta Sayın Öcalan'ın Newroz mesajıyla başlayan süreç aynı zamanda kadının özgürleşme sürecidir. Bizler de Zilanların, Beritanların, Sakinelerin mücadelesini bu temelde yürütüyoruz. Biz kadınlar Sayın Öcalan'ın Newroz mesajının arkasındayız. Bu yüzden bu sürece çok farklı boyutlardan bakıyoruz" dedi.

Rojava’da yaşanan gelişmelere de dikkat çeken Tuğluk, şunları belirtti: “Rojava devrimi bir kadın devrimidir. Rojava devrimini ve kadınları selamlıyoruz. Barzani’nin Diyarbakır gezisi sırasında bir hak teslim edilmedi. Eğer o gün orada bulunabiliyorsanız bu 30 yıl boyunca canını veren kahramanlar sayesindedir, bu Kürt halkının mücadelesi sayesindedir ve bu Sayın Öcalan'ın sayesindedir."

Tuğluk'un konuşmasının ardından kitle yeniden "Biji Serok Apo", "Jin, jiyan, azadi" sloganları atarak BDP Van İl binasına kadar yürüdükten sonra yürüyüşü sonlandırdı.