Van’da hasta tutsak Martı’nın durumu giderek ağırlaşıyor

Van Yüksek Güvenlik Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta siyasi tutsak Seyfettin Martı’nın kardeşi Şengül Mart’ı, cezaevinde yoğun baskıların olduğunu ve abisinin durumunun her geçen gün ağırlaştığını belirtti.

Hem cezaevi koşulları hem de hasta siyasi tutsakların durumu giderek kötüleşiyor. İHD’nin 2020 yılına dair açıkladığı hasta tutuklular raporuna göre, Türkiye cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Bunlardan ağır hasta olan 27 tutsak hayatını kaybetti. 2021 yılının ilk üç ayında 2’si ağır hasta olmak üzere toplam 13 tutsak yaşamını yitirdi.  

Hasta siyasi tutuklu Mehmet Ali Çelebi, 25 tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden ağır hastalıkları dolayısıyla 25 Ağustos günü serbest bırakılmıştı. Çelebi, tedavi gördüğü hastanede 4 Eylül akşamı yaşamını yitirmişti.

DURUMU AĞIRLAŞAN MARTI KALP KRİZİ GEÇİRDİ

Van Yüksek Güvenlik Kapalı Cezaevi’nde bulunan iki çocuk babası tutsak Seyfettin Martı durumu giderek kötüleşen tutsaklar arasında yer alıyor.

Seyfettin Martı, 26 yıl hapis cezası almıştı. Yaklaşık 7 yıldır cezaevinde bulunan Martı, FMF hastası (Ailevi Akdeniz Ateşi-Familial Mediterranean Fever; FMF) hastalığı nedeniyle sürekli atak geçiren Martı daha sonra kalp krizi geçirdi.

CEZAEVİNDE YOĞUN BASKI VAR

Martı’nın kardeşi Şengül Martı, abisinin hastalığının tedavisinin olmadığını belirterek sürekli ilaç kullanmak zorunda olduğunu söyledi.

Şengül Martı, abisinin 6 ayda bir kontrole gitmesi gerektiğini ancak cezaevi şartlarında dolayı düzenli bir şekilde kontrole gidemediğini vurguladı.

Seyfettin Martı’nın en son birkaç kez üst üste atak yaşadıktan sonra kalp krizi geçirdiğini anlatan Martı, şöyle konuştu:

“Cezaevinde yoğun bir baskı görüyorlar. Zaten orada esir hayati yaşıyorlar. Bu hastalığı yetmiyor gibi abime görüşme yasağı ve hücre cezası verildi. Sırf cezaevi yönetiminin baskılarını ve tecridi kabul etmediği için devamlı cezalar alıyor.”

‘SUSARAK DEĞİL, SES ÇIKARAK SAHİP ÇIKILMALI’

Covid-19 salgınından bu yana bir kez dahi açık görüş yapılmadığını belirten Martı şunları ekledi: “Sadece 2 kişi görüşe alınıyor. Çocuklarını bir arada görme imkanı yok. Halk, ne yazık ki cezaevinde esir tutulan o insanların neler yaşadığını bilmiyor ya da bilmek istemiyor. Açlık grevi, baskı, açlık grevi tutsaklık konularda toplumun böyle bir duyarlılığı yok ne yazık ki. O insanlar kaderlerine terk edilmemesin istiyoruz. Orada hasret, özlem çekmesini istemiyoruz. Onların sesine ses olalım istiyoruz. Bu da ancak halkın birleşerek, ses getirerek yapacağı bir şey. Hasta olan tutsakların ve durumu her geçen gün ağırlaşan tutsakların çıkmasını istiyoruz. Ama susarak değil ses çıkararak olacak bir şey.”